Davutoğlu'ndan Gül'e 'Demirtaş'a taziye' eleştirisi!

Davutoğlu'ndan Gül'e 'Demirtaş'a taziye' eleştirisi!

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da 102 kişinin ölümü ile sonuçlanan saldırıdaki canlı bombalardan birinin kimliğinin kesinleştiğini söyledi. Başbakan,11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ankara saldırısı üzerine Demirtaş'a taziye telefonu açmasıyla ilgili soruya cevap verirken eleştirel ifadeler kullandı. Davutoğlu, AK Parti'nin anketlere göre oy oranını da açıkladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. A Haber kanalında soruları cevaplayan Davutoğlu şunları söyledi:

Ankara'daki bombalı saldırı

Bir çok terör saldırısı engellendi. Savcı, görevli hakim eldeki bilgilere rağmen hukuki sürece göre tutuklar ya da bırakır.

Biz hem takip ederiz hem yakalarız hem de hazırlık olduğunu hissettiğimizde gözaltına alırız.Yapılması gereken her şey yapılıyor.

Zihin karışıklığı yok. 20 Temmuz sonrasında Amerika ile görüşme sonucu olumlu sonuca ulaşıldı, DAEŞ operasyonuna Türkiye de katılıyor. Suruç saldırısından sonra operasyon yaptık. ne zaman gerekli olursa bu konuda DEAŞ'a karşı müdahalelerde yer alıyoruz.

Konya'daki maçta saygı duruşu protestosu

Konyalı hemşerilerimize haksızlık yapılıyor.

Orada saygı duruşu esnasında çok küçük bir grup slogan atmaya başlıyor saygı duruşu esnasından.

Konya’da yeterli açıklamalar yapıldı, acıyı paylaşmak için Konyalılar çok daha fazla hassastır.
O sloganları bastırmak için yapılan bir uygulamadır yapılan.

Konya’da saygı anlamında ne kadar hassas olduğunu herkes bilir.

Kılıçdaroğlu elinde ne varsa açıklasın

Kılıçdaroğlu’na sormak lazım, böyle bir şey söylemesini gerektirecek böyle bir şey geçmedi o görüşmemizde. Beni zor durumda bırakacak gizli bir bilgi geçmedi. Sadece istihbarat bilgisi var henüz netleşmedi bilgisini görüştü ki, paylaşmak doğru olmaz dedik.

Beni zorda bırakacak bir şey varsa çıksın açıklasın ben hiç gocunmam.

Ne söylediğimi ölçüp tartarak söylerim, ben mahcup olmam onlar mahcup olur. Halkımız görür. Bir daha hiçbir devlet adamı onlara güvenip de hiçbir şey paylaşmaz. Kaybeden ben olmam.

Diyelim ki çok mahrem bir şey paylaştım, güvendim, bir husus paylaştım diyelim. Bunu paylaşmak hangi ahlaka sığar, devlet adamı kültürü olur mu böyle?

Mahremiyete saygı göstermek siyasetin ahlakındandır.

Hayatta utanacak hiçbir şey yapmadım, utanacağım bir söz söylemedim.

Ne varsa çıksın söylesin ama bilsinler ki onlar kaybeder.

Demirtaş'ın "Biz olmasak savaş çıkar" sözleri

İç savaş var diyen kendi belediye başkanları. Sürekli savaş, ayaklanma çağrısı yapanlar onlar. Savaş açanlar onlar.

PKK ile aralarına mesafe koyarlarsa biz mutlu oluruz. Kendi belediye başkanları senin ne haddine iç savaş diyorsun. Kim iç savaş çıkaracak kudrete sahip Türkiye’de. Bu kadar saldırgan bir tutum bu anlama geliyor. Bu milleti bu şekilde tehdit edemezler.

‘Savaş çıkarmak istiyoruz ama çıkarmıyoruz’ demek bu anlama gelir. Senin demokrasiden, barıştan konuşman gerekiyor. Teröristlerin cenazelerine gitmeyenleri soruşturacağım diyorsun sonra iç savaş diyorsun.

Demirtaş aslında bu süreçte sürekli çelişkiler içinde bir yerden bir yere sürüklenmenin psikolojini yaşıyor bence. Türkiye’yi kimse tehdit etmeye kalkmasın.

Yüksekdağ'ın “Sırtımızı PKK'ya yaslıyoruz" açıklaması ve Demirtaş'ın "Öyle demişse istifa ederiz" çıkışı

Demirtaş o zaman istifa mektubunu hazırlasın. Kimse bilmiyor mu PYD ile PKK’nın organik bağı olduğunu.

PYD, PKK VE PEJAK bunlar aynı yapı içerisindedir. Herkes maskelerini indirsin, iki yüzlü olmasın kimse. Tek kimlikle konuşsun bizimle, her gün gömlek değiştirir gibi kimlik. değiştirmek kimseye fayda sağlamaz.

Gül'ün Demirtaş'a taziyesi

Sayın cumhurbaşkanımızın kendi takdirleri ama şunu ifade etmek isterim…. Burada taziye evi kim? Taziye kime verilir taziye evi kim.

İlk günden itibaren şunu söyledim taziye evi Türkiye Cumhuriyetidir. Hepimiz aynı acıyı yaşadık.

Sadece HDP’ye taziye dilemek orada hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımızı HDP ile özleştirmek anlamına gelir.

Büyük bir acı yaşadık Türkiye’nin en büyük taziye evi başbakanlıktır.

Demirtaş bu taziyeyi kendine mal edemez. Demirtaş’la bir görüşmem olmadı gerek de görmedim.

Acı hepimizin acısı…

Ben Diyarbakır saldırısında Demirtaş’ı aradım çünkü HDP’ye saldırısı yapılmıştı ama tenezzül edip telefonumuza çıkmadı Demirtaş…

Şimdi benim tekrar aramamı gerektirecek bir durumum yok, zaten taziyeyi beklemeden bizi, beni, cumhurbaşkanımızı katillikle suçlamış neyin taziyesini yapacağız.

Artık standartlarımızın olması lazım. Demirtaş’a bir taziyeyi şahsi olarak gerek görmedim. Bütün Türkiye’ye taziye diledik.

Düşürülen İHA kime ait?

Hava ihlallerinin olduğu yerlerde DEAŞ yok. Bütün bunları Rusya ile açık yüreklilikler konuşuyoruz.

Başbakan olarak o toplantı sonrası gerekli talimatları verdik. Türk hava sahasında milliyeti ne olursa olsun her uçan vasıta ihlal noktasında gerekli şekilde düşürülecek.

Bu İHA Kilis üzerinde fark edildiğinde düşürüldü. Uçak da olsa, helikopter de olsa düşürülürdü özellikle söylüyorum ki hava sahamıza saygı gösterecekler.

Rus yapımı İHA idi ama Rusya ‘bizim değil’ dedi araştırıyoruz. Bilemeyiz bazı milislerin olabilir, PYD’nin olabilir hatta DEAŞ’ın olduğuna dair bilgiler var ama o bölgede DEAŞ yok.

Ama Rus yapımı, kuş bile uçsa demiştim. Az hasarla caydırıcı bir gelişme oldu, uçak da olsa aynısı yapılırdı. Umarız Rusya daha dikkatli bir tavır sergiler.

Bizim çevre bölgelerdeki yangının Türkiye’ye bulaşmaması için gerekli kudretimiz vardır.

Bazen MHP'den gelen seslerle Bahçeli’den gelen sesler farklı olabilir. Bahçeli seçimden itibaren istikrarlı bir yol izledi ve hep “Hayır” dedi. Bahçeli’den bunu beklemiyordum açıkçası.

Sayın Kılıçdaroğlu ile her görüşmemiz nezaket içinde geçti ta ki son görüşmeye kadar. Ama Sayın Bahçeli ilginç bir şekilde koalisyon görüşmelerinde açıkça hayır dedi.

7 Haziran’dan beri kendisine hiçbir şekilde hakaret, söz olmamasına rağmen bana açıkça her şeye ‘hayır’ dedi. Bunları basına söyleyebilir miyim dedim söyleyebilirsin dedi ben de söyledim.

Bahçeli, 7 Haziran’dan bu yana hayır dedi.

Siyah Çanta polemiği

Sayın Bahçeli’nin yanında çanta bulunuyordu bende de dosya… Yanımızda olan arkadaşlar şahit oldular.

“Yorulmayın Sayın başbakan” dedi.

Bana sormadı bile 4 maddeyi.

Maddelerimizi kabul edeceğinizi düşünmüyorum dedi.

Bir iki dosya çıkardı konuşmaya bile gerek görmüyorum çünkü gelişmeler koalisyonu imkansız kılıyor dedi.

4 mesele ile ilgili kanaatlerimi söyledim ve konuşma bitti.

Çantanın oradaki tek şeyi koltuğun yanında durması ve 30 saniye süren “biz hazırlık yapmıştık” demesi. Hiçbir şekilde müzakerenin detayına girilmedi.

Merkel.. Suriyeliler.. Vize muafiyeti

Yaklaşık 3,5 saati aştı görüşmemiz… Çok verimli bir görüşme oldu. Genelde Alman – Türkiye dostluğunu daha özelde de dünyadaki gelişmeleri paylaştık.

Berlin ziyaretimde teklif ettiğim Türkiye – Almanya arasında başbakanlar düzeyinde görüşme yapılmasıydı, gelecek sene Almanya’da bunu yapacağız.
Türkiye’nin en yoğun sosyal ilişkide bulunduğu ülke Almanya…

Sayın Merkel külfet paylaşımı konusunu konuştu. 3 milyar Euro’dan bahsediyoruz. Ama biz şu kadar maddi yardımda bulunduk,  şunu verdik Türkiye’ye mülteciler Türkiye’de kalsın böyle bir anlayışı da kabul etmeyiz bunu söyledim. Birlikte mekanizma kuracağız.
Bu mülteciler için geri kabul anlaşmasının devreye girmesi gerekiyor. Geçmişte AB alacağı şeyleri kendi aldı, bize verilen sözlerini yerine getirmedi. Vize muafiyetinin başlaması gerekiyor.

2016’da Schengen vizesi uygulansın dedik, cevap olumlu… 2016’da Temmuz’da olacak, müzakereler sürüyor, 2016 başında net görürüz.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN