Tahrir Meydanı kıpırdanıyor

Tahrir Meydanı kıpırdanıyor

Mısır hükümetinin Kızıldeniz’deki iki adayı oldu bittiye getirerek Suudilere vermesi, 2013 darbesinden bu yana en büyük protestoları tetikledi. Eylemlere katılan gruplardan birinin Karar’a konuşan üyesi, bunun çok daha büyük protestoların ayak sesleri olduğunu söylüyor.

[Karar]
DENİZ BARAN - 
İSTANBUL

Suudi Arabistan Kralı Selman’ın geçen haftalarda yaptığı Kahire ziyareti sırasında, Mısır’a ait Tiran ve Sanafir adalarının Suudilere geçmesi konusunda yapılan anlaşma, Mısır halkının büyük tepkisine neden olmuştu. Adaların satışını protesto etmek amacıyla 25 Nisan’da düzenlenen gösterilerde ise 423 kişi gözaltına alındı. Mısır’ın birçok şehrinde devam eden irili ufaklı protestolar, 2013 darbesi sonrası Müslüman Kardeşler yanlısı kitlesel protestoların bastırılmasından beri en büyük eylemler olarak dikkat çekiyor. Gösterilere aktif olarak katılan fakat bir uluslararası organizasyonda çalıştığı için adını saklı tutmayı tercih eden Mısırlı  kaynağımız  İ. G. yaşananları değerlendirdi.

Eylemler nasıl başladı? Protestolar ne aşamada?  

Eylemlerin başlama sebebi, herhangi bir şekilde kamuoyunun fikri sorulmaksızın hatta kamuoyu bilgilendirilmeksizin iki adanın S. Arabistan’a verilmesiydi. Ek olarak tüm tarihi belgeler gösteriyor ki bu adalar Mısırlılar’a ait ve S. Arabistan’ın herhangi bir hak iddia etme şansı yok. İşte bu sebeple başlayan eylemlerin ilki 15 Nisan’daydı ve çok sayıda insan buna katıldı. Eylemler tek bir yerde yapılıyordu, Abdel Khalek Thrawat Caddesi’ndeki Gazeteciler Sendikası’nın önünde; burası Tahrir Meydanı’na yakın bir yer. Orada gösteriler sadece 2 saat sürebildi ve sonrasında birkaç kişi gözaltına alındı. Bu gözaltına alınanlar da genelde aynı günün gecesi veya ertesi gün serbest bırakıldı. Onu takip eden günlerde ise ‘6 Nisan Hareketi’ gibi bazı politik oluşumlar aynı mesele için eylemlerine devam edeceklerini ilan ettiler.

POLİSİ ATLATTILAR

Rejim ise katılımcıları birkaç kez uyardı hatta Cumhurbaşkanı Sisi bizzat ‘ülkenin istikrarını hedef alan şeytani çabalara’ devletin izin vermeyeceğini deklare etti. Protesto çağrısı yapan gruplar 25 Nisan’daki eylemlerin 3 merkezde (Gazeteciler Sendikası, Bhooth Metro İstasyonu Çevresi, Dar el Hekma)  yapılacağı hususunda anlaştıklarını deklare etseler de protestolara polisi ters köşeye yatırıp eylemlere birkaç saat kala farklı 3 merkezde toplandılar (Naheya, Dokki ve Faysal). Genç Mısırlılar gizli iletişim kanallarıyla organize olabiliyorlar örneğin güvenli bir haberleşme uygulaması olan Signal ile. Esasında bugünün kazanımı katılan insanların polise karşı durması değildi fakat mevcut rejimi destekleyen halkın diğer kesiminin daha önceleri yaptığı gibi yapmayıp eylemcilere karşı rejimi destekleyici tavra girmeye istekli olmadığından emin olmaktı.  

Neden toplumun rejimi destekleyen kampı, artık rejimi savunmaya istekli değil?  

Rejim taahhütlerini yerine getiremiyor. Güvenlik zaafiyeti yüzünden turizm en kötü seviyede, ekonomi kötüye gidiyor ve Mısır Pound’u Amerikan Doları karşısında dip yaparken fiyatlar yüksekten uçuyor, yeni Süveyş Kanalı gibi mega projelerin başarısız olacağı ortaya çıkıyor, polisin kötüye kullandığı büyük bir gücü mevcut. Binlerce insan (çoğu İslamcı) hapishanelerde. Öte yandan IŞİD, Sina Yarımadası’nda kontrolünü arttırıyor. İşsizlik yükseliyor ve sağlık eğitim gibi temel hizmetler eskisinden dahi kötü durumda.  

Protestolara dönersek, eylemciler ani bir rota değişikliğiyle polisi kandırmayı başardı ancak polis de yönünü değiştirip eylemcileri engelleyemedi mi? Ciddi bir polis şiddeti veya gözaltı dalgası olmadı mı? 

Tabii polis de rotasını değiştirdi. Ancak onlar yeni duruma adapte olana kadar eylemci grupların slogan atıp protestosunu yapmak ve en azından insanlarda muhalif hareketlerin ses yükselttiği konusunda  farkındalık yaratmak için yeterince zamanı oldu. Polis geldiğinde ise eylemleri daha da kızıştırmamak için şiddet kullanmaktan kaçındı.

GÖZALTINA ALINANLARA İŞKENCE

Fakat geçtiğimiz haftalarda fazlaca gözaltı olduğunu duymuştuk?  

Geçtiğimiz Perşembe’den itibaren bir gözaltı dalgası var. Yerel kafelerden, evlerden insanlar alınıyordu. Gençlik liderleri ve eylem organizatörleri, eylem hazırlıklarının akamete uğratılması için gözaltına alınıyordu. Son protestolarda yüzlerce kişi gözaltına alındı, bazılarının işkence gördüğüne dair duyumlarımız da var.

DAHA BÜYÜK PROTESTOLARIN AYAK SESLERİ

Peki eylemlerden  beklentiniz  var mı? Devamı gelecek mi?

İyi bir soru... İnsanlar mevcut sosyal, ekonomik ve siyasi durumdan ötürü hayal kırıklığı yaşadığı müddetçe devam edecek. 15 Nisan’da olanlar sırada gerçekleşecek olanların sadece önsözüydü.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN