Türkiye’nin çiftçileri 125 milyona bakıyor

Türkiye’nin çiftçileri 125 milyona bakıyor

Türkiye’de çiftçiler 80 milyonluk ülke nüfusunun yanında 40 milyona ulaşan turist ve gurbetçilerle beraber yaklaşık 5 milyon da mülteci hesaba katıldığında yaklaşık 125 milyon kişinin gıda ihtiyacını karşılaşmış oluyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin, bu ülkenin temel direği olarak, 81 milyonluk ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın mülteci, sığınmacı ve yabancıyı, 40 milyona yakın turisti beslediğini, 6 milyona yakın kişiye istihdam sağladığını, işsizliği 2 puan düşürdüğünü, 17 milyar dolarlık gıda ve tarım ihracatı yapılmasına imkan tanıdığını bildirdi. Bayraktar, “2017 yılı verileriyle, milli hasılaya 51,7 milyar dolarlık katma değer ekliyor, üretici fiyatlarıyla, 88 milyar dolarlık üretim yaptık. Çiftçimiz, zor tabiat koşullarında, yağmur, çamur demeden,  gecesini gündüzüne katarak üretiyor, tarlasından, bağından, bahçesinden, ahırından, ağılından kopmuyor, ormanda, denizde üretimini sürdürüyor, sofralardan üç öğün hiçbir şeyi eksik bırakmıyor. Bu ülkeye hizmeti de ibadet gibi görüyor. Buna karşın kıymetinin bilinmesini, yaptığı işin öneminin idrak edilmesini istiyor” dedi. Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (IFAP) tarafından alınan kararla 1984 yılından buyana, her yıl tüm dünyada 14 Mayıs’ın “Dünya Çiftçiler Günü” olarak çeşitli etkinliklerle kutlandığını belirtti.

Bayraktar, “Tarım, önemi tartışılmaz bir sektördür. Tarım modası geçmeyen tek sektördür. Elektronik aletler, makinalar, motorlu araçlar olmadan da yaşanabilir ama gıda olmadan yaşanamaz, gıda ihtiyacı ertelenemez. Bütün insanlık tarihi boyunca tarım, en stratejik sektör olmuştur. Önemi hiçbir zaman azalmamış, aksine her geçen gün artmıştır ve artmaya da devam edecektir. Dünyada yoksulluk oldukça, kıtlık sürdükçe, 815 milyon insan açlık çektikçe tarımsal üretimi artırmak zorundayız. Uzay çağını yaşarken, dijital devrim ve otomasyon her alana girmişken hala dengesiz gelir dağılımı nedeniyle yüz milyonlarca insanın açlık çekmesini gelecek kuşaklara anlatamayız. Üstelik yüz milyonlarca insan açlık çekerken gıdanın üçte birini, 1,3 milyar ton gıdayı çöpe atarken bunu açıklayamayız.”

'EN ŞANSLI ÜLKE ARASINDAYIZ'

Türkiye’nin tarım potansiyeli açısından en şanslı ülkeler arasında bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi: “Tarımsal potansiyel açıdan cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Dünyanın en eski tarım merkezlerinden biri olan Anadolu ve Trakya’ya sahibiz. Ülkemizde tarımsal çeşitlilik kıtalarla karşılaştırılabilecek kadar zengin. 55 üründe dünyada ilk 10 sırada yer alıyoruz. Fındık, kayısı, incir, kiraz, ayva ve haşhaş üretiminde birinci, karpuz, kavun, pırasa, bal ve fiğ üretiminde ikinci, mercimek, elma, salatalık, yeşil biber, yeşil fasulye, kestane, Antep fıstığı, çilek ve koyun sütü üretiminde üçüncü sıradayız. Endemik bitki türü bizde 3 bin 500’ü aşarken, her gün bunlara yenileri eklenirken, kıta Avrupası’nda toplam endemik bitki türü sayısı 2 bin 500’de kalıyor. Bugün dünya tarımının en temel ürünlerinden çoğunun anavatanı bu topraklar. Buğday, arpa, mercimek, nohut, soğan, sarımsak, havuç, zeytin, üzüm, incir, fındık, Antep fıstığı, ceviz, badem, elma, armut, ayva, nar, erik, kiraz ve vişnenin anavatanının Anadolu’dur. Bunların dışında, çavdar, yulaf, bakla, bezelye, kestane, kuşburnu, kekik, ahududu, alıç, ahlat, karadut, keçiboynuzu, böğürtlen, kızılcık, muşmula, menengiç, üvez, anason, Bektaşi üzümü, çam fıstığı, kara yemiş, koca yemiş gibi önemli tarım ürünlerinin kaynağı da Anadolu” diye bitirdi.

YAPISAL SORUNLAR

Bayraktar yapısal sorunlar konusunda ise;

1- “Tarımsal işletmelerimiz küçük, arazilerimiz çok parçalıdır. Ortalama işletme büyüklüğümüz 61 dekardır. Bu durum inanılmaz bir maliyet getirmektedir.

2- Sulama hepimizin bildiği gibi ülkemizin en önemli meselelerinden biridir. Hala sulanabilir 8,5 milyon hektarlık arazinin 2,15 milyon hektarını gerekli altyapı çalışmaları tamamlanamadığı için sulayamıyoruz. Sulanan alanlarda da yüzde 60’a varan oranlarda tasarruf sağlayan basınçlı sulama sistemlerine yaygın olarak geçemedik. Bu açıdan GAP, KOP, DAP gibi büyük sulama projelerini içeren bölgesel kalkınma projelerin bir an önce tamamlanmalıdır.

3- Üreticimizin ekonomik örgütlenmesinin yeterince sağlanamamış olması da önemli bir sorundur. Bu örgütler, gelişmiş ülkelerde örnekleri görüldüğü gibi üyelerine ucuz girdi temin edebilmeli, soğuk hava depoları, lisanslı depolar kurabilmeli, çiftçinin ürününü stoklayabilmeli, pazarlayabilmeli, ürünü işleyebilmeli, en iyi şekilde değerlendirebilmeli, piyasaya girip regülasyonu sağlayabilmelidir.

4- Ziraat Odalarının eğitime çok önem verdiğini, çiftçinin bilgiyle buluşturulması için çalıştığını bildiren Bayraktar, “ne yaparsak yapalım, çiftçimizi bilgiyle buluşturamazsak 150 milyar dolarlık hasıla, 40-50 milyar dolarlık tarım gıda ihracatı hedeflerine ulaşamayız.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN