Fenerbahçe Orduevi'nde 15 Temmuzda yaşananlar.... SMS'le 'sık' talimatı

Fenerbahçe Orduevi'nde 15 Temmuzda yaşananlar.... SMS'le 'sık' talimatı

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Kadıköy'deki Fenerbahçe Orduevi'nin kontrol altına alınmaya çalışılmasına ilişkin iddianamede, 2. Zırhlı Tugay Karargahı binasının kalkışmayı planlayan ve iştirak eden personel tarafından bir harekat merkezi olarak kullanıldığı belirtildi. FETÖ'cü askerlerin sabaha kadar Orduevi'nin önünde nöbet tuttuğunu gösteren görüntüler de dosyaya girdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan 15 Temmuz darbe girişiminde Fenerbahçe Orduevi'ni kontrol altına almaya çalışan 3'ü tutuklu 40 şüpheli asker hakkında hazırlanan iddianamede çarpıcı detaylar yeraldı. İddianamede ihanet gecesi yaşananlara ilişkin görüntülere de yer verildi. 

17-03/19/6401666.jpg

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "Sabiha Gökçen Havalimanı, Deniz Harp Okulu, Maltepe Askeri Cezaevi, Kavacık civarı ve Türk Telekom" adlı bölgesel dosyalarla ilgili daha önce kamu davaları açıldığı hatırlatılan iddianamede, Fenerbahçe Orduevi'nde meydana gelen ve 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda görevli asker kişilerin iştirak ettikleri olayla ilgili ayrıntılara değinildi.

17-03/19/6401667.jpg

Darbe kalkışması öncesinde İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı ve Harp Akademileri Komutanlığında gerçekleştirilen toplantıların, yapılan hazırlıkların, şüphelilerin kalkışma esnasında üstlendikleri görevlerin, stratejik öneme haiz olan Fenerbahçe Orduevini kontrol altında tutmaya yönelik eylemlerin, bu eylemlerin temas ettiği yasa maddelerinin, toplanan deliller ve savunmaların ayrıntılı olarak yer aldığı iddianamede, görevlendirmelerin yapıldığı toplantılarla ilgili delil sayılan şüpheli ifadeleri, kamera kayıtları ve telefon görüşme kayıtları da sıralandı.

17-03/19/6401669.jpg

SEVK EDİLEN POLİS ARAÇLARI

İddianamede, "15 Temmuz günü gerçekleştirilen darbe kalkışması esnasında 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından, Boğaziçi Köprüsü Avrupa istikametine 3 tank, ZPT ve 4 Unimog, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çekmeköy Şile Yolu Sarıgazi sapağına 5 tank ve ZPT, Acıbadem Türk Telekom binasına 3 ZPT, İmza ve oto, Fenerbahçe Orduevine 4 GZPT, Üsküdar Meydanı-Üsküdar Çevik Kuvvet yerleşkesi önüne 7 tank, 2 ZPT ve Land Rover, 1. Ordu Komutanlığı Selimiye Kışlasına 2 tank, 4 ZTT ve 4 GZPT, Sabiha Gökçen Havalimanına 4 tank, 2 ZMA, 2 GZPT, Unimog ve Land Rover ile askeri birliklerin sevk edildiği tespit edilmiştir." ifadeleri yer aldı.

17-03/19/6401678.jpg

Konuşlanmış oldukları bölgelerde emniyet kuvvetleri tarafından el konulan araç bilgilerine ve bu askeri araçlarda bulunan personelin verdiği bilgilere göre, Fenerbahçe Orduevine 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında görevli 1 üsteğmen, 2 Uzman Çavuş ve 37 er/erbaş olmak üzere toplam 40 askeri personelin, 4 GZPT araçla sevk edildiklerinin belirlendiği aktarılan iddianamede, hangi şüphelilerin hangi araçlarla kışladan hareket edeceğinin, kimin emir ve komutası altında gireceklerinin ve orduevine intikal edeceğinin önceden belirlendiğinin değerlendirildiği aktarıldı.

17-03/19/6403299.jpg

Askeri araç ve personelin kışladan çıkış yapmaya başladıkları ana ilişkin görüntü kayıtlarından bahsedilen iddianamede, darbe kalkışmasının başlatılmasından sonra Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında kalan Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Kurmay Albaylar Uzay Şahin, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Mehmet Kapan, Kurmay Yarbaylar Engin Durmaz, Fatih Karakaya ve Murat Yanık ile Kurmay Binbaşı Zafer Gümüş'ün, tugay komutanlığından bölgelere gönderilen rütbelilerin sevkini gerçekleştirdiklerinin anlaşıldığı belirtildi.

 

17-03/19/6403300.jpg

SAAT 22:15'TE TANKLAR ÇIKARILDI

Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında gerçekleştirilen toplantıda, 15 Temmuz'da gerçekleştirilecek kalkışma esnasında stratejik noktalardan olan Fenerbahçe Orduevinin kontrol altında tutulması görevinin şüpheli Kayhan Korkmaz'a verildiği belirtilen iddianamede, "Saat 22.18 sıralarında kışla içerisinde kalan Yarbay Engin Durmaz'ın emriyle tankların dışarıya çıkmaya başladığı, 1 numaralı nizamiye nöbetçi Astsubayı Üstçavuş Barış Güzel'in araçların çıkmaya başlamasıyla birlikte çıkış yapan aracın, cinsi, plakaları ve mürettebat miktarlarını deftere kaydettiği, bu esnada 2. Tank Tabur Komutanı Yarbay İrfan Arat tarafından söz konusu faaliyetin engellendiği, not alınan defter sayfasının yırtılarak imha edildiği, 2. Zırhlı Tugay Karargahı binasının, kalkışmayı planlayan ve iştirak eden personel tarafından bir harekat merkezi olarak kullanıldığı, kışla dışına çıkan unsurların telsiz ve cep telefonu vasıtasıyla sürekli irtibat kurularak buradan yönlendirildiği anlaşılmıştır." değerlendirmesi yapıldı.

17-03/19/6403302.jpg

Soruşturma sürecinde elde edilen telsiz görüşmeleri, HTS, SMS, Whatsapp mesaj kayıtları, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı ve Fenerbahçe Orduevi güvenlik kamera kayıtları, idari tahkikat raporları, el konulan mühimmatlar ve elde edilen dijital materyallerin incelendiği vurgulanan iddianamede, 15 Temmuz gece saatlerinde 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından hareket ederek Fenerbahçe Orduevi önüne intikal eden şüphelilerle ilgili güvenlik kamera kayıtlarının fotoğraf haline dönüştürüldüğü ve irdelendiği bilgisi yer aldı.

ORDUEVİNİN ÖNÜNDE SABAHA KADAR NÖBET

Görüntülere göre, 4 GZPT ile sevk edilen şüphelilerin saat 22.58 sıralarında Fenerbahçe Orduevinin bulunduğu caddeye geldikleri, zırhlı araçları orduevi girişinin önüne çektikleri ve araç içerisinden dışarıya silahlı vaziyette çıkarak araçların yanında tertibat almaya başladıkları belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

 

17-03/19/6403308.jpg

"Bu sırada orduevindeki görevli personelin nizamiyeden dışarı çıkarak şüphelilerle konuşmaya başladığı, olay tarihinde orduevi müdürü olarak görev yapan Albay İ. Cem Gültekin'in şüphelilerle sürekli müzakere yaparak içeri girip çıktığı, şüphelilerin saat 04.00 sıralarına kadar dışarıda silahlı şekilde bekledikleri, aynı gün saat 04.02 sıralarında ikna çabalarının sonuç vermesiyle silah ve mühimmatlarını zırhlı araçların içerisine bıraktıkları, silahsız şekilde araçtan inerek bekledikleri, saat 04.07 sıralarında kıyafetlerinden Fenerbahçe Orduevi personeli oldukları anlaşılan rütbeli personelin, muhtemelen silahlarını ve mühimmatlarını araçların içerisine bırakan ve silahsız bir şekilde orduevi önünde bekleyen askerlere hitaben bir konuşma yaptığı, devamında şüphelilerin silahsız şekilde Fenerbahçe Orduevinin nizamiyesinden içeriye alındığı, askeri araçların ise dışarıda bırakıldığı tespit edilmiştir."

İddianamede, 4 askeri araçtan ele geçirilen askeri mühimmat ile şüphelilerden ele geçirilen dijital materyaller ve materyallerle ilgili inceleme sonuçları da yer aldı.

17-03/19/6403304-1.jpg

SMS'LE ÜSTLERİNE SIK TALİMATI

İddianamede, birbirlerine göndermiş oldukları mesaj kayıtlarında, yüzbaşı Mehmet Karabekir'in şüpheli Kayhan Korkmaz'a saat 02:28:17'de “Kayhan mühimmat takviye”, saat 02:28:26'da “HK ve G3” şeklinde, saat 03:11:41'de “Benim konum” şeklinde, saat: 03:27:38'de “Üstlerine sık” şeklinde mesajlar gönderdiği kaydedildi.

İddianamenin değerlendirme bölümünde ise şu ifadeler yer alıyor:

''Rütbeli personelin Zırhlı Tugay Komutanlığındaki faaliyetlere katılmış olması, tankların hazırlanması, mühimmat yüklenmesi, diğer şüphelilere silah ve teçhizat dağıtılması konularında aktif olarak rol alması, cephanelerin yüklenmesi esnasında Kurmay Yarbay Fatih Karakaya'nın “Fenerbahçe Orduevinin emniyetinin alınacağını, kendilerine karşı bir saldırı olduğunda ateşe ateşle karşılık verileceğini” beyan etmesi, orduevi müdürü olarak görev yapan Albay Cem Gültekin’in uyarılarını dikkate alınmaması gibi bütün hususlar birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin 'darbe kalkışmasından haberdar olmadıklarına', 'Tatbikat ya da terör saldırısı olduğunu düşündüklerine', 'Polis ve Jandarmaya yardıma gittiklerini sandıklarına', 'sıralı amirlerinin / üstlerinin vermiş oldukları emirleri yerine getirdiklerine', 'Fenerbahçe Orduevinin güvenliğini sağlamamak için gittiklerini sandıklarına' asker kişi olduklarına, üstleri /amirleri tarafından kendilerine verilen emri uygulamak zorunda olduklarına ve bu emri sorgulayamayacaklarına, verilen emir üzerine Fenerbahçe Orduevine intikal ettiklerine, faaliyetin bir darbe kalkışması ve dolayısıyla bir suç teşkil ettiğini bilmediklerine' ilişkin savunmalarına itibar edilmemiş, bu savunmaların suçtan kurtulmaya yönelik savunmalar olduğu kanaatine varılmıştır.'' 

1. ORDU KOMUTANI'NIN EMRİ ETKİLİ ODU

İddianamede, olay tarihinde Fenerbahçe Orduevi Müdürü olarak görev yapan Albay Cem Gültekin'in tanık sıfatıyla alınan ifadesine de yer verildi. Albay ifadesinde, şüphelilerin orduevine gelip kontrol altına almaya çalışmasının ardından yaşadıklarını şu şekilde anlattı:

''Bir yandan da şüpheliler ile konuşmaya ve onları eyleminden vazgeçirmeye çalışırken, bir yandan da cep telefonumdan Ordu Komutanına ulaşmaya çalışıyordum. Ordu Komutanı şoförüne saat 23.05 gibi telefon ile ulaştım ve Ordu Komutanı ile beni görüştürmesini istedim. 4 adet zırhlı aracın Fenerbahçe Orduevi nizamiyesine geldiği bilgisini verdim. Ordu Komutanımız da 'Ne olursa olsun araçları içeri almamamı ve orduevinin emniyetini almamı' emretti. Nizamiyenin iç tarafındaki personelime Ordu Komutanımızın emirlerini ilettim.

Bu esnada nizamiyenin dışındaki personelim şüphelileri ikna etmeye çalışıyorlardı. Saat ilerlediği ve sosyal tesislerin birçoğunun kapanma saati geldiği aynı zamanda televizyonlardan olan olayları izleyen üyelerin orduevinden ayrılmak istemesi nedeniyle araçlarıyla nizamiye bölgesine yığıldığını fark ettim. Şüpheli üsteğmenin yanına giderek 'Madem emniyet almaya geldin, o zaman araçları düzgün bir şekilde yerleştirmesini, nizamiyenin çıkışını kapatmamasını' söyledim. Müzakerelerimiz devam ederken astlarıma da emniyet ile ilgili orduevindeki personelin tahliyesi ile ilgili özellikle düğünden çıkan misafirlerin 3 nolu nizamiyeden çıkarılması ile ilgili emirler verdim.

İkna çabalarımız uzun süre devam etti. Nizamiye bölgesinde saat 02:25 civarında Ordu Komutanımız ile telefonla görüşürken, şüpheli üsteğmeni yanıma çağırarak Ordu Komutanımız ile telefonla görüştürdüm. Ordu Komutanımız, üsteğmene 'yaptığının yanlış olduğu derhal benim emirlerime uymasını emretti' ve telefonu bana vermesini söyledi. Ben Ordu Komutanı ile konuşurken üsteğmen 'Biz kimden emir alacağız yaa. Biri öyle söylüyor, diğeri farklı söylüyor' deyince ben hiddetle 'Sen ne diyorsun, konuştuğun kişi Ordu Komutanı, tabi ki onun emirlerini yapacaksın' dedim. Üsteğmen, o noktadan itibaren artık söylenenleri dikkate almaya başladı.''

İSTANBUL/AA

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN