DEVA Partisi lideri Babacan, Ankara emniyetinde düzenlenen Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını ele alarak Erdoğan'a seslendi. "Artık bıçak kemiğe dayandı, pansumanlar yarayı kapatmıyor, büyük bir ameliyat, operasyon gerekli” diyen Babacan, iktidarın kriminal yapılanmalar ve çıkar gruplarına müsamaha göstermemesini istedi. Babacan, gücün tek elde toplanmasıyla ortaya çıkan boşlukların, devletin güçsüzlüğüne neden olduğunu ifade etti.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, son dönemde yaşanan emniyet ve yargı odaklı gelişmeleri Ankara'da değerlendirdi. Babacan, yapılan küçük müdahalelerin yaraları kapatmadığını ve büyük bir operasyonun gerekliliğine vurgu yaptı. Emniyet ve yargı alanında yaşanan gelişmelerin ciddiyetine dikkat çeken Babacan, iktidarın bu konuda daha etkili ve kararlı adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında yeni gelişme: Ankara'da üç polis müdürü gözaltına alındı
'PANSUMANLAR YARAYI KAPATMIYOR'
“Artık bıçak kemiğe dayandı, pansumanlar yarayı kapatmıyor, büyük bir ameliyat, operasyon gerekli” diyen Babacan, iktidarın kriminal yapılanmalar ve çıkar gruplarına müsamaha göstermemesini istedi.
Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yaptığı açıklamalarda, emniyet operasyonlarının ardından operasyonu gerçekleştirenlerin gözaltına alınmasının karmaşık bir durum olduğunu belirtti. Bu durumun, iktidarın karmakarışık bir yönetim tarzını yansıttığını dile getirdi. Ayrıca Babacan, gücün tek elde toplanmasının doğru olmadığını ve devlet kurumlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Gücün tek elde toplanmasıyla ortaya çıkan boşlukların devletin güçsüzlüğüne neden olduğunu ifade etti.
'DAHA 9 AY ÖNCE BÜYÜK BİR EMNİYET OPERASYONU OLARAK SUNMADINIZ MI?'
Konuyla ilgili olarak Babacan, "Daha bundan 8-9 ay önce büyük bir emniyet operasyonu olarak sunulan olaya bakıyorsunuz. Bu yanlış olmuş, operasyonu yapanları sonra gözaltına alıyorsunuz. Bu nedir Allah aşkına ya? Bu ne kadar karmakarışık bir düzendir. Sayın Erdoğan'ın gücü tek elde toplama heyecanının, bu hevesinin sonucudur bunlar. Evet gücü tek elde topluyor, Ama ortada. Bir sürü boşluklar oluşuyor. Halbuki devlet kurumlarıyla güçlüdür. Her bir devlet kurumu ne kadar güçlüyse devlet o kadar güçlüdür. Ben devletin başındaki insan olarak gücü toplayayım, devlette güçlü olsun. Öyle bir şey yok" dedi.
'ZAM YAPMAMAK ASGARİ ÜCRETLİYE, EMEKLİYE ZULÜMDÜR'
Babacan, iktidarın asgari ücret ve emekli maaşları konusundaki tutumuna da eleştiriler yöneltti. 1 Temmuz'da asgari ücret ve asgari emekli maaşlarında artış yapılmamasını zulüm olarak nitelendiren Babacan, hükümeti enflasyonun faturasını asgari ücretlilere ve düşük emekli maaşı alanlara ödetmekle suçladı. Bu durumun adaletsiz olduğunu belirterek, iktidara asgari ücret ve emekli maaşlarında gerçek enflasyonu dikkate alarak ciddi bir artış yapma çağrısında bulundu.
Babacan, iktidara çağrıda bulunarak şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum: 1 Temmuz’da asgari ücreti artırmamak, asgari ücretle çalışan herkese zulümdür. 1 Temmuz’da asgari emekli maaşını artırmamak, asgari emekli maaşı alan herkese zulümdür. Siz kendi elinizle enflasyonu patlatın ve bunun bedelini de kendi elinizle asgari ücretliye, en düşük emekli maaşı alan vatandaşlara ödetin. Böyle bir adalet olamaz. İktidara çağrımız; 1 Temmuz’da hem asgari ücrette hem de asgari emekli maaşında ciddi, kayda değer, gerçek enflasyonu kayda alan bir artış yapın.”