Suriye zirvesinden Washington'a üçlü mesaj

Suriye zirvesinden Washington'a üçlü mesaj

Ankara’daki üçlü zirvede ABD’nin Suriye politikalarına karşı ortak bir tavır sergilendi. umhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran lideri Ruhani’nin bir araya geldiği Suriye zirvesinin ardından yayımlanan ortak açıklamada, Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlılık vurgusu yapıldı. ‘Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimin’ reddedildiği belirtildi. Üçlü masada ABD’ye karşı üç önemli başlık, Menbiç, Astana ve ABD'nin çekilme konusunda sert mesajlar çıktı.

Üç ülkenin kırmızı çizgisi Suriye’nin bütünlüğü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Soçi’nin ardından ikinci kez Ankara’da bir bir araya geldi, dünyaya Suriye konusunda önemli mesajlar verdi. Üç ülke Şam’ın toprak bütünlüğü konusunda kararlılıklarını vurguladı, Amerika başta olmak üzere bütün uluslararası güçlere de çözüm için ‘elinizi taşın altına koyun’ mesajı gönderdi.

18-04/05/resimid_9313259.jpg

ERDOĞAN: PYD bölgeleri güvenli hale gelene dek durmayacağız

irvenin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinde YPG ve IŞİD vardı. Erdoğan, “Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG’nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrarlamakta fayda görüyorum” dedi.

Kasım ayında Rusya lideri Putin’in ev sahipliğinde Soçi’de ilki düzenlenen zirveyi hatırlatan Erdoğan’ın ABD’ye de mesajlar verdiği konuşmasından başlıklar şöyle oldu:      

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEME IŞIK TUTACAK: Bugün önümüzdeki döneme ışık tutacağına inandığımız istişareler gerçekleştirdik ve atılacak adımları belirledik. Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır.

TEL RIFAT İÇİN ORTAK ÇALIŞMA YAPALIM: PYD/YPG’ye karşı DAEŞ’e karşı verdiğimiz mücadeleyi veriyoruz. Tel Rıfat bölgesini de oraya dönecek Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getirmek için Rus ve İranlı dostlarımızla birlikte ortak çalışma yürütmeye hazırız. Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG’nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale getirene kadar durmayacağız.

SURİYE HUZUR BULMADAN TÜRKİYE DE BULAMAZ: PYD/YPG ile mücadelemiz Suriye’de DEAŞ’la mücadeleyi engelleyen veya aksatan değil tam tersine tamamlayan bir mahiyete sahiptir. Biz, kendi sınırlarımızı da tüm Suriye’yi de bu cendereden çıkartmakta kararlıyız. Suriye huzur bulmadan Türkiye huzur bulamaz.

SURİYE’DE KAZANAN BELLİ: Garantör ülke olarak, Suriye’nin toprak bütünlüğünün temin edilmesi,  kanlı çatışmaların önüne geçilmesi ve ülkenin geleceğinin yeniden inşası konusunda anlayış birliği içindeyiz. Yaşanan krizin ve çatışmaların kaybedeni Suriye halkıdır, kazananın kimler olduğunu ise hepimiz de gayet iyi biliyoruz.

AFRİN’DEKİ DAYANIŞMA ÖNEMLİ: Gerek Afrin operasyonundaki dayanışmamızı başta Rusya Federasyonu ile çok çok önemsiyorum, İran ile aynı şekilde sürdürdüğü sürece inanıyorum ki burada barışın altyapısını oluşturacağız.

TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ OLMAZSA OLMAZ: Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Birilerinin Suriye dışında kendilerine göre yapmış olduğu parselasyonlar bizim için geçerli değildir. Biz bu toprak ameliyatlarına sıcak bakmıyoruz. Bu bölge, bunların geçmişte çok bedelini ödedi.

ASTANA CENEVRE’YE ALTERNATİF DEĞİL: Biz Astana’yı hiçbir zaman Cenevre’ye alternatif olarak ileri sürmedik, tamamlayıcısıdır dedik ama birileri buna illa da ‘Cenevre’nin alternatifidir.’ diyorlarsa ona da söyleyecek bir sözümüz yok.

DOĞU GUTA’DA KATLİAM YAŞANDI: Doğu Guta’daki o yavruların nasıl acımasızca öldürüldüğünü gördük. Kucağıma 6 aylık çocuğu aldığım zaman yüreklerimiz parçalanıyor. Bunlara dayanabilmek için herhalde insan olmamak gerekir diye düşünüyorum.

RUHANİ PARANIN MİKTARINI YANLIŞ SÖYLEDİ: (ABD Başkanı Trump’ın açıklamasına Ruhani’nin verdiği cevap üzerine) “Ruhani kardeşim, paranın miktarını söylemiyor. 7 trilyon dolar... Böyle bir para bugüne kadar orada masraf yapılmış. Bu paranın verilmesi lazım deniyor. Bu da herhalde iyice rahatlatır süreci.

GUTA’YA SAHRA HASTANESİ: Doğu Guta’dan gelen yaralılara yönelik bir adım atılması hususunda bizler Rus Silahlı Kuvvetleriyle bir dayanışma içerisinde, orada bir Sahra Hastanesi kurmak istiyoruz. Bütün bunların yanında bir de güvenli bölgelerde büyük fırınlar kurularak ekmek ihtiyacının karşılanması gerek.

KALICI KONUTLAR YAPALIM: Gerek değerli dostum Putin’e gerekse değerli dostum Ruhani’ye şöyle bir teklifim var. Güvenli bölgelerde konut inşası temin edelim diyorum. O yerlerdeki 500 metrekarelik bir arsa üzerinde kendilerine yerel mimariyle yapacağımız konutlar ve konutun dışındaki yerde de eksin, biçsin, oradan da kendisine imkanlar sağlasın. Böyle bir adım atmak suretiyle onları yaşamına bu şekilde kavuşturalım diyorum. Bu konuda bazı ülkelerin bazı taahhütleri var ama biz bu işin şu anda nirengi noktasındayız.

18-04/05/resimid_9313023.jpg

PUTİN: TÜRKİYE, RUSYA VE İRAN DIŞINDA ADIM ATAN YOK

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak kararı Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasından yanadır” dedi. Zirvede son sözü alan Putin şunları söyledi:

ASTANA İŞE YARIYOR: Suriye’deki durumun temel yönlerini ele aldık ve bu ülkede kalıcı normalleşmenin tesisine yönelik görüş alışverişinde bulunduk. Önemli mutabakatlar sağladık. Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak kararı Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasından yanadır.

IŞİD YENİLDİ: Bazıları mezhepsel ve etnik çatışmaları körükleme teşebbüsünde bulunuyor. Üç ülke olarak iş birliğini tüm yönleriyle artırmaya karar verdik. Astana formatının yararlı ve işe yarar olduğunu gördük. Garantör ülke olan Rusya-Türkiye-İran işbirliği sayesinde Suriye’deki şiddet ciddi ölçüde azaltıldı. IŞİD’in temel güçleri yenilgiye uğratıldı, diğer terör örgütlerinin askeri güçleri de zarar gördü.

BM’NİN YAPTIKLARI YETERLİ DEĞİL: Türkiye İran ve Rusya dışında kimse bir adım atmıyor. BM yardım ediyor ama bu yeterli değil. Mutlaka Suriye’nin alt ve üst yapısına herkes katkı sağlamalı.

18-04/05/resimid_9313959.jpg

RUHANİ: Bölgemizin haritası hiçbir şekilde değişmemeli

ran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD Başkanı Donald Trump’ın, ülkesinin Suriye’den çekileceği yönündeki açıklamalarına ilişkin, “ABD’liler her gün bir şey söylüyor. Mevcut Amerikan hükümetinin ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliriz” dedi. Ruhani’nin açıklamaları da şöyle oldu:

BÜYÜK TEHLİKEYİ ATLATTIK: Bölgemiz son senelerde terörizm gibi büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı. Teröristler bazı ülkeler tarafından eğitilmiş, fonlanmış ve modern silahlarla donatılmıştır. Suriye ve Irak dost ülkelerin yardımıyla bu büyük tehlikeyi alt etti.

TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE DİKKAT: Biz özellikle Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve milli egemenliğinin, bağımsızlığının herkes tarafından dikkate alınmasını amaçlıyoruz. Terör örgütlerinin kalıntıları da Suriye’den çıkarılmalıdır.

SURİYE’YE YARDIMCI OLUYORUZ: Bizim yaptığımız iş Suriye’nin geleceği için yardımcı olmaktır. Hiçbir ülke Suriye’nin geleceği için karar verme hakkına sahip değildir. Suriye halkı kendi seçimlerini ve anayasalarını hazırlacaktır. Bölgemizdeki bayram günü Suriye’de savaşın bittiği gün olacaktır.

ABD HER GÜN BİR ŞEY SÖYLÜYOR: ABD’liler her gün bir şey söylüyor. Mevcut Amerikan hükümetinin ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliriz. Turmp Suriye’de kalmak için bazı Arap ülkelerinden para istedi. Bu şu anlama geliyor: Suriye’de kalacaklar ve Arap ülkelerinden de istedikleri parayı alacaklar.

18-04/05/resimid_9313943.jpg

Zirvenin ortak mesajı barış

Ankara’da gerçekleştirilen Suriye konulu liderler zirvesinde, Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması için “terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair” her türlü girişimi reddettiği vurgulandı. Ortak Bilidiride şu maddeler vurgulandı:

TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU

“(Liderler) Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.

ANAYASA SÜRECİNDE DESTEK

“(Liderler) Suriye halkının desteğini alacak bir anayasayla sonuçlanmak üzere, Suriye halkının özgür iradesi temelinde özgür, adil ve şeffaf bir süreç ve tüm Suriyelilerin BM’nin uygun şekilde gözetimi altında oy kullanacağı serbest ve adil seçimler vasıtasıyla ihtilafa siyasi çözüm bulmalarında yardımcı olma gerekliliğini yinelemişlerdir.

TERÖR LİSTESİNDE YPG YOK

(Liderler) Terörle mücadelede, belirtilen terör örgütlerinin, IŞİD, Nusra Cephesi ve El Kaide veya IŞİD ilebağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların ortadan kaldırılması için birlikte çalışmaya devam edecek.

SİVİLLERİN KORUNMASI

“(Liderler) İlave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye’ye yapılan yardımı artırmaları için başta BM olmak üzere uluslararası topluma güçlü çağrıda bulunmuşlardır.

18-04/05/resimid_9313023-1522882327.jpg

 KARAR YAZARLARI ÜÇLÜ ZİRVEYİ YORUMLADI 

ÜÇ ÜLKE ARASINDAKİ GİZLİ MUTABAKAT

MENSUR AKGÜN: Üçlü zirvede muhtemelen buluşma öncesinde yazılmış Suriye’nin geleceğine ilişkin bir ortak tutum belgesi, bir de liderlerin açıklamaları oldu. Liderler yaptıkları açıklamalarda ülkeleri açısından önemli olan konuları vurguladılar. Türkiye açısından önemli olan PKK/PYD’ye karşı verilen mücadelenin bu platformda dillendirilmesi, Tel Rıfat için ortak çalışmaya açık olunduğunun altının çizilmesiydi. Bilindiği gibi dünya siyasetinde mutabakat ille de yazılı metinler üstünden olmaz, zımni olarak da bazı konuların üstünde uzlaşılması mümkündür. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Mümbiç başta olmak üzere PYD/YPG kontrolündeki yerleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrar ediyorum” derken belli ki bu zımni ve belki de yazılı ama gizli mutabakatın varlığını diğer iki liderin yanında teyit ediyordu.

İçeriğe değil zamanlamaya dikkat

GALİP DALAY: Ankara’da Rusya-Türkiye-İran arasında yapılan toplantıdan sonra yapılan açıklama toplantının mutatlığını teyit eder nitelikteydi. Toplantıda çok öne çıkan bir karar alınmadı. Toplantının medyada fazlasıyla konuşulmasının temel gerekçesi toplantının içeriğinden ziyade zamanlamasıyla ilişkiliydi. Toplantı, Batı ile Rusya arasındaki ilişkilerin çok gerildiği, Batılı ülkelerin 160 Rus diplomatını sınır dışı ettiği ve Rusya’nın da buna missileme yaptığı bir zaman diliminde yapıldı. Buna ilaveten, toplantının zamanlaması Trump’ın Suriye’den çekilmek istediğini defaatla dile getirmesi ve Macron’un da Suriye’de daha aktif bir rol almak istediklerini beyan ettiği bir döneme denk gelmesi de toplantıya gereğinden fazla bir anlam yüklenmesine yol açtı. Fakat toplantıdan sonra yapılan açıklama Suriye’de genel geçer prensiplere vurgu yapmakla yetindi. Alınmış somut bir karar görünmüyor. Bunun böyle olmasının temel sebeplerinden biri de üç ülkeyi bir araya getiren asıl süreç olan Astana’nın artık yavaş yavaş miadını doldurmasıyla ilişkili. Bundan sonra siyasal başlıklar ve siyasal süreci daha fazla konuşacağız. Burada da taraflar arasında aynı insicamı beklemek pek gerçekçi olmayabilir. Çünkü bu ülkelerin Suriye ve siyasal süreç tahayyülleri birbirlerinden çok farklı gözüküyor.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN