Kösem Sultan kimdir? Evlat katili mi, hayırsever mi yoksa entirakacı mı? İlber Ortaylı cevaplıyor...

Kösem Sultan kimdir? Evlat katili mi, hayırsever mi yoksa entirakacı mı? İlber Ortaylı cevaplıyor...

Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan dizisi bu gece dizi izleyicileriyle buluşuyor. Peki Hülya Avşar'ın canlandıracağı Kösem Sultan kimdir? Neden evlat katili olarak biliniyor? Kösem Sultan nerelidir? İlber Ortaylı yorumuyla, Kösem Sultan'ın hayat hikayesi, bilinmeyen yönleri haberimizde.

Türkiye'nin aylardır konuştuğu, dizi sektöründe merakla beklenen, dizi severleri merak içinde bırakan Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan 1. bölümü Star TV'de bu akşam görücüye çıkıyor. Fragmanları, tanıtım kampanyası, oyuncu kadrosu ve Hülya Avşar ile adından sözettiren Kösem Sultan dizisi reyting listelerini de altüst edecek gibi... Peki Osmanlı'da bir döneme damgasını vuran Kösem Sultan kimdir? Neden evlat katili olmuştu? Neden yüz yıllar sonra hala adından bahsedilmektedir? Kösem'le ilgili tüm ayrıntılar ve İlber Ortaylı'nın yorumu haberimizde...

Mah-Peyker Kösem Sultan Kimdir, nerelidir?

Osmanlı Sarayı'nın etkili kadınlarından Kösem Sultan 1590 yılında Yunanistan'da Anastasya adıyla doğdu. Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul'a kızlarağasına gönderilen Kösem Sultan, 15 yaşındayken Sultan I. Ahmet'e haseki oldu. Keskin zekasıyla 1. Ahmet'i etkisi altına aldı. Bu başarısıyla bütün Osmanlı Sarayı'nı kısa sürede etkiledi ve siyasi otorite kurdu. Asıl adı Haseki Mah-Peyker Kösem Valide Sultan'dır.

Kösem Sultan'ı Hülya Avşar canlandırıyor....

Köle pazarından devletin zirvesine: Safiye Sultan

Sofia Bellicui Baffo adıyla 1550'de Venedik'te dünyaya geldi. Dönemine göre oldukça iyi koşullarda bir eğitim aldı. Henüz on iki yaşındayken kendisini İstanbul'daki Pera köle pazarında bulan genç Sofia'nın güzelliği III. Murad'ın annesi Nurbanu Sultan'ın kulağına kadar geldi. Manisa sancağındaki genç veliaht Murad'ın devlet meselelerinden uzak pasif karakteri, annesi Nurbanu Sultan'ı düşündürmekteydi. Nurbanu Sultan, Sofia'yı görür görmez onun oğlu için aradığı kız olduğuna karar verdi ve bir servet ödeyerek kızı satın aldı.

İki yıl süreyle haremde eğitim gören Sofia'nın adı, Safiye, yani arı, duru, saf güzellik olarak değiştirildi. Güzelliği ve kıvrak zekasıyla III. Murad'ı kendisine aşık eden Safiye Sultan, Valide Sultanlık döneminde ise devlet işlerinde de etkin bir rol aldı.

15-11/12/aaa-1447351193.jpg

Kösem Sultan'ın çocukları

Kösem Sultan'ın I. Ahmet'ten 4 erkek çocuğu oldu. Şehzadelerin adları Murad, Süleyman, İbrahim ve Kasım'dır. Kızları ise Ayşe ve Fatma'dır.

Sultan I. Ahmet öldükten sonra tahta geçen kocasının kardeşi Sultan I. Mustafa ve daha sonra da kocasının başka bir kadından olma oğlu Sultan II. Osman zamanında devlet işlerinde otoritesi arttı. Adeta devlete nüfus etti. 

II. Osman Kösem Sultan'dan rahatsızdı

II. Osman genç yaşına rağmen, Kösem Sultan'ın devlet işlerine çok karışmasından rahatsızdı. Muhtemelen annesi Valide Sultan Mahfiruz Hadice Sultan'ın da etkisiyle onu eski saraya gönderdi. Genç Osman'ın tahttan indirilmesi ve tekrar yerine geçen I. Mustafa'nın da tekrar tahttan indirilmesi üzerine tahta nihayet Kösem Sultan'ın kendi oğlu IV. Murat çıktı. IV. Murat tahta çıktığında sadece 11 yaşındaydı ve Kösem Sultan artık oğlu adına devleti büyük ölçüde yönetmeye başlamıştı.

IV Murad da engel olamadı

Zamanla Sultan IV. Murat olgunlaşarak annesinin faaliyetlerini bir ölçüde engellemeye başlamışsa da genç yaşta ölümü üzerine tahta Kösem Sultan'ın diğer oğlu İbrahim çıktı ve Kösem Sultan'ın nüfuzu tekrar arttı. İbrahim tahta çıktığında Osmanlı Hanedanı büyük bir krizle karşılaştı. İbrahim hanedanın tek erkek varisi durumundaydı ve acil bir şekilde hanedanın devamını sağlama zorunluğu vardı. Oysa I. İbrahim bir ölçüde dengesiz görünüyor ve kadınlarla olan ilişkilere ilgi duymuyordu.

Oğlunu cinci hocalarla iyileştirmeye çalıştı

Osmanlı hanedanının devamını sağlama görevi büyük ölçüde Kösem Sultan'a düştü. Oğlunu tedavi amacıyla ülkenin her yanından üfürükçüler getirtti. Bu üfürükçülerin en ünlüsü Cinci Hoca lakabıyla tanınan Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi'ydi. Nihayet İbrahim'in tahta çıkmasından 2 yıl sonra şehzade Mehmet doğdu, Kösem Sultan buna karşılık olarak Hüseyin Efendi'ye Safranbolu da daha sonra cinci hanı olarak anılacak hanın yapım masraflarını karşılayacak para verdirmiştir.

Cini Hoca Akçesi...

En nihayetinde hanedanın devamı sağlanmış oldu. Hatta Cinci hoca o kadar güçlendi ki Cinci Hoca'nın öldürülmesinden sonra hazineye aktarılan paralar askere cülus olarak dağıtıldı ve bu paralar halk arasında 'cinci hoca akçesi' diye anılır oldu

I. İbrahim, İstanbul'da patlak veren bir isyan sonucunda öldürüldükten sonra yerine Kösem Sultan'ın torunu 6 yaşındaki Sultan IV. Mehmet geçti. Önceleri Kösem Sultan'ın nüfuzu devam etti ama bir süre sonra Kösem Sultan'a rakip olan bir başka kadın ortaya çıktı.

IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan'la Kösem Sultan arasında kıyasıya bir rekabet başladı. Bu rekabet 3 yıl sürdü ve Kösem Sultan'ın bir gece dairesinde basılarak boğdurulmasıyla noktalandı. Bu olaydan sonra Köprülü ailesinden sadrazamlar iş başına geldi ve Valide Sultanların (padişahların anneleri) devlet siyasetindeki etkileri sona erdi. Kösem Sultan'ın cenazesi Sultan Ahmet Camii'ndeki I. Ahmet türbesine gömüldü.

Yapımını Tims Productions’ın, yapımcılığını Timur Savcı’nın yaptığı, 14 yaşında evinden koparılan kız çocuğu Anastasya’nın, Osmanlı İmparatorluğunun başına geçerek; önce erkeklerin dünyasına ve sonra tüm dünyaya hükmetmiş bir imparatoriçeye dönüşmesini konu alan dizinin yönetmenliğini Zeynep Günay Tan üstleniyor.

Kösem Sultan nasıl öldü?

Devletin içerisinde bulunduğu olumsuz şartlar, yeni padişahın validesini devlet idaresinde daha aktif olmaya zorlayınca, Kösem Sultan’la Turhan Hatice Sultan arasında bir rekabet ortaya çıkar. Kösem Sultan bu durumun ancak yeni bir şehzadenin padişah olmasıyla değişebileceğini düşünerek Şehzade Süleyman lehinde çalışmalara başlar. Turhan Hatice Sultan’ın, durumu bir cariye vasıtasıyla öğrenmesi planı zarara uğratır. Bu sırada ayaklanan yeniçeriler, Turhan Valide Sultan’ın saraydaki yardımcıları olan ağalarının Mısır’a sürgün edilmesini talep etmektedir. Tehlikeli durum karşısında harekete geçen Turhan Sultan, ağalarının da yardımıyla Osmanlı tarihinin belki de en kudretli kadını olan Kösem Sultan’ı ortadan kaldırtır. Kösem Sultan’ın cenazesi, kocasının Sultan Ahmet Camii’ndeki I. Ahmed türbesine gömüldü. Bu olaydan sonra Köprülü ailesinden sadrazamlar iş başına geldi ve Valide Sultanların (padişahların anneleri) devlet siyasetindeki etkileri sona erdi.

İlber Ortaylı Kösem Sultan'ı anlatıyor

Tarihçi İlber Ortaylı Milliyet gazetesindeki yazısında Kösem Sultan tartışmalarına ışık tutacak bir yazı yazmıştı. Ortaylı Kösem Sultan'ın Osmanlı'daki etkinliğinin abartıldığını belirtirken "O öldüğünde 10 bin kişi aç kalmıştı" tespitinde bulundu. İlber Ortaylı'nın "Kösem Sultan'ı yargılamaka zor" başlıklı çarpıcı analizi şöyle:

Kendi çocuğunun öldürülmesinde başroldedir. Ama binlerce kişiyi doyuran, borçluları hapisten kurtaran da odur. Kösem Sultan’ı, onun soyundan gelen hanedan üyeleri dahil herkes yargılar ama bunu yaparken dikkatli olmalı

Osmanlı tarihinin en ilginç portrelerinden biridir ve hiç şüphesiz Harem’de kadın hakimiyetinin sembolü haline getirilmiştir. Kösem’in uzun hayatı ve iktidarı tarihçi Ahmet Refik’in “Kadınlar Saltanatı” adlı çok okunan ve vakayinamelere dayanan çekici üsluplu kitabından sonra Osmanlı tarihçiliği için bir genelleme haline getirilmiştir. Başka yazılan eserlere kimse fazla dikkat etmemektedir.

Kösem Sultan’ın nerede doğduğu ve hangi aileden geldiği tartışılıyor. Hanedanda mavi kanlı prenseslerin gelin gelme adeti terk edildiğinden beri bu bir ortak yöndür. Padişahı cezbeden genç ve zeki kızların köken kayıtları titizlikle tutulmuş değildir, doğrusu kimse de fazla ilgilenmez. Hürrem için Galiçyalı papaz kızı deniyor. Başka iddia da ileri sürülebilir.

Alımlı ve zekiydi, buluğ çağındaki I. Ahmed’i etkiledi

Asıl olan bu gelen zeki ve güzel kızın Harem’de alacağı eğitim, Müslümanlığı benimsemesi ve Türk dilini kullanmasıdır. Türkçe öğrenemeyen bir kadının, ne valide sultanı ne de oğlu padişahı etkilemesi mümkün değildir. Kaldı ki Osmanlı hareminde okuma-yazma düzeyi fevkalade yüksektir. Çok kabiliyetsizlerin dışında göze batan ve padişahın etrafında olanların veya dışarıda iyi adaylarla evlendirilenlerin (çırak edilenlerin) ümmi olmamaları düşünülemez.

Kösem Sultan da Bosnalı veya Yunan adalarından gelmiştir denir; papazın kızı diyenler de var. Belli değildir; alımlı ve zeki olduğu açık. Adeta çocuk padişah denecek buluğ çağındaki

I. Ahmed’i etkiledi. Kendisi de çok gençti.

I. Ahmed Osmanlı tarihinin tasavvuf ve din kültürüne hakkıyla sahip padişahlarındandır. Yaşından beklenilmeyecek ölçüde devlet işlerine aklı eren, bilge bir kişilikti. Kösem böyle bir genci etkileyebilmiştir. İkisinin aşkını tarihçi Reşad Ekrem’den başka tasvir edecek bir kalem çıkmadı.
Çiftin tasavvufla olan yakın ilgileri o dönemin meşhur mutasavvıfı, dergahı bugünkü gibi Üsküdar’da bulunan şeyh Aziz Mahmud Hüdai’nin feyz ve irşadına yönelmelerini sağladı. İstanbul’un ilginç bir dönemiydi, genç padişah Sultanahmet Camii’ni yaptırdı. Tatlı yıllar çabuk bitti; genç padişahın ölümüyle evvela hakikaten deli olan I. Mustafa, ardından tarihimizin talihsiz reformatörü II. Osman’ın (Genç) taht yılları boyunca genç dul Kösem Mahpeyker Bayezid’deki eski saraya kapandı, daha doğrusu kapatıldı.

Kanlı bir isyan ve ardından

I. Mustafa’nın ikinci kere ha’l edilmesiyle Kösem’in oğlu Murad tahta çıktı. Padişah güçlü kuvvetliydi, zekiydi, yetenekliydi ama çocuktu. Kösem ise henüz 30’unda bir valide sultan olarak Topkapı Sarayı’na avdet etti. Sıkıntılı yıllarında muhtemelen bir daha eski saraya dönmemeye yemin etmişti. Üç kıtadaki devletin her köşesinde anarşi ve isyan vardı. Merkez bürokrasisi ise askeri kanatla birlikte çıkar gruplarına ayrılmıştı. Kösem yapabileceğinin en doğrusunu yaptı, askeri elde tuttu.

Murad 20 yaşında aslan kesildi, yarattığı terör herkesi sindirdi

Genç padişah ise yeniçerilerin ayaklanmalarında bizar olmuştu. Hele bu ayaklanmalar sırasında en sevdiği devlet adamları ve nedimleri onlar tarafından paralanmıştı. 20 yaşına erince birden aslan kesildi. Yarattığı terör herkesi sindirdi. Bu terör havası içinde Anadolu isyanları bastırıldı, İranlıların eline düşen Bağdat ve Irak kıtası yeniden fethedildi, gene onların elinde olan Revan yani Ermenistan da imparatorluğa katıldı. Genç mareşal 28 yaşında ölene kadar anasını bir köşeye iteledi ve devlet işlerine karıştırtmadı.

Kösem iktidarın tadına varmıştı, daha doğrusu iktidarsız yaşayamayacağını anlamıştı, oğlu Sultan İbrahim’in Harem’e kapanması işine geldi ama deli denen padişah hiç de deli değildi; bir müddet sonra bazı devlet adamlarının telkiniyle Kösem gene geri plana itildi ve nihayet İbrahim’in ha’l edilmesi sırasında en meşum rolü oynadı. Onu hapsettikleri hücrenin kapısına vurulan kilide kurşun akıttırdı, bir daha açılmasın diye. Katline fetva verilişini seyretti.

Bu idama kadar olaylar nasıl gelişti? Değerlendirmesini yapmak çok zor. Kösem Sultan’ı yargılayanlar sadece sıradan insanlar veya tarihçiler değildir, onun soyundan yürüyen hanedanın üyeleri de vardır. Oysa bu gibi olayları değerlendirmek ve nedenini aramak bir cemiyeti ve zamanı kaleme almak için kaçınılmazdır.

O ölünce İstanbul’da 10 bin kişi aç kaldı

Kösem torunu IV. Mehmed’in çocuk yaşta padişah olması üzerine bu sefer büyük valide unvanını aldı. Kendini tehlikede gördü, çocuk padişaha karşı tertiplenen iki suikast teşebbüsünde de parmağı olduğu söylendi ve bir saray ayaklanmasında boğuldu. Tarihte ilk defa olarak bizzat Harem’in içine kadar giren bir zülüflü baltacı Kuşçu Mehmet onu bir yüklük dolabında bulup kement ile boğmuştu.

İktidar Hatice Terhan Sultan’ındı. Terhan Sultan saray hayatındaki köşesine çekileceği Eminönü’ndeki Yeni Cami gibi hayır eserlerini yaptıracağı bir dönemin özlemiyle birkaç sadrazamı denedikten sonra Köprülü Mehmet Paşa’yı buldu. Paşa okuma yazma bilmezdi, yeniçerilikten gelmeydi ama devlet işlerinden çok iyi anladığı görüldü. Acımazsızca düzeni sağladı. Bu restorasyonun düzenli sonuçları II. Viyana Kuşatması’na yani 1683 felaketine kadar devam etti. Osmanlı tarihinde Çandarlılardan sonra bir Köprülüler vezir ailesi döneminden bahsedilir. 

1651 yılının 3 Eylül’ünde Kösem Sultan’ın boğulduğu gecenin gününde İstanbul’da 10 bin kişinin aç kaldığı söylenir. Kurduğu imaretler şehrin fukarasını besliyordu, fakir kızları o besliyor ve evlendirip çeyizlerini düzüyordu, hapishanelerdeki borçluları o kurtarıyordu. Halk Kösem’in yok edilişine çok üzüldü. Geriye Üsküdar’da Çinili Cami denen mütevazı ve güzel külliyesi, şehrin merkezindeki Valide Hanı gibi muhteşem eserler kaldı. “Kadınlar Saltanatı” denen döneminin de ömrü bu kadardır.

Kadın tesiri abartılıyor

Aşağı yukarı her milletin tarihinde iktidara karışan hükümdar yakınları, hatta bizzat iktidarı kullananlar vardır. Rusya tarihinde Naibe Sofya, Fransa tarihinde Katrin de Medici, Roma tarihinde Livia ve Agrippina gibi...

Kösem Sultan üstelik devlet çocuk padişahlara kaldığı zaman, resmen naibe-i saltanat olduğu için bu hakimiyeti ele geçirmiş sayılır. Bir bakıma yeniçeriler ve tüm kapıkulu ocaklarıyla cömert ödemelere dayalı etkili bir ilişki kurduğu için sınırlarda İran ve Avusturya’nın, içeride de Celali isyanlarının karışıklıklar yarattığı bir dönemde çocuk padişahların yaratacağı mahzurları bu yolla önlemiş sayılabilir.

Kendisinden sonra gelini, Sultan İbrahim’in de hasekisi olan Hatice Terhan Sultan devlet üzerindeki naibelik sıfatını ve onun getireceği iktidarı kudretli sadrazamlara devretmeyi tercih etmiş ve Köprülü Mehmet Paşa’nın sadareti ile bu gayesine ulaşınca kenara çekilmiştir. Bundan sonra Osmanlı tarihinde kadın tesiri önemli bir politik etken sayılmamalıdır.

Kösem’den evvel hanedanın büyükannesi sayılan (zira hanedan soyca Kanuni Süleyman ve Hürrem Sultan’ın çocuklarından yürümüştür) Hürrem Sultan’ın etkisinden söz edilir. Olaylarda Hürrem’in padişah üzerindeki siyasi etkisi tarihçiler tarafından abartılmaktadır. Ümmühan Sultan ve Safiye Sultan gibi 16. yüzyılın ünlü sultanlarından ise siyasi iktidar sahipleri olarak değil, daha çok adam kayırmacılık ve rüşvet mekanizmasından söz etmek mümkündür.

Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan fragmanları izle

 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN