Karar jürisi öykü, şiir ve romanda 2018'in en iyilerini seçti.
2018, özellikle hikaye ve roman açısından verimli bir yıldı. Yerli yabancı pek çok yazarın yazdığı satırları okuyarak farklı dünyalara girdik, birçok kişiyle tanıştık. Karar yazarlarına bu yılın en iyi şiir, öykü ve romanlarını sorduk. O listede Cevdet Karal’ın ‘Alışveriş Listesi’nden Murat Menteş’in ‘Antika Titanik’ine kadar farklı türlerden kitaplar yer aldı. İşte Karar jürisinin seçkisi...
MUHSİN METE
ŞİİR
Yüz Sene Daha
(Hayriye Ünal)
Bir Japon Nasıl Ölür?
(Ali Ayçil)
Kırılmalar
(Faruk Uysal)
Yalnızlık Risalesi
(Nazım Payam)
Her Şey İçin Çok Geç (Bülent Parlak)
ÖYKÜ
Sevincini Bulmak
(Mustafa Kutlu)
Deli Tomarı
(Sadık Yalsızuçanlar)
Kar ve Düğüm
(Bahtiyar Aslan)
Omzumda Biri
(Müzeyyen Çelik)
Çırak
(Yunus Nadir Eraslan)
ROMAN
Atlık Dağı Türküsü
(Kâmil Aydoğan)
Kırlangıç Çığlığı
(Ahmet Ümit)
Antika Titanik
(Murat Menteş)
Sus Barbatus
(Faruk Duman)
Dullar Sokağı
(Hayrettin Orhanoğlu)
ÖMER ERDEM
ŞİİR
Alışveriş Listesi
(Cevdet Karal)
Dramatik İyileşmeler (Ömer Şişman)
Köpeklerin Dili
(Süleyman Unutmaz)
Olma Borcu
(Cihad Duman)
Plasenta
(Asuman Susam)
ÖYKÜ
Bir Dükkanı Beklemek (Uğur Nazlıcan)
Kör Islık
(Eyüp Tosun)
Düşme Korkusu
(Adalet Ağaoğlu)
Defterdar
(İlhan Durusel)
Kırılgan
(Alper Beşe)
ROMAN
Yeryüzü Yorgunları
(Neslihan Önderoğlu)
Kampana
(Seçkin Erdi)
Sürüklenme
(Latife Tekin)
ASIM GÜLTEKİN
ŞİİR
Muhammediye
(Yazıcıoğlu Mehmed)
Alçak Sesle ve Divanece (Cahit Koytak)
Bütün Şiirleri
(Ahmet Efe)
Çiçekli Yazma
(İsmail Karakurt)
ÖYKÜ
Unutulmayan
(Cihan Aktaş)
Kirpik Ucu
(Ahmet Mercan)
Deli Tomarı
(Sadık Yalsızuçanlar)
Çırak
(Yunus Nadir Eraslan)
Tanımlı ve Mutlak Hüzünler
(Hasan Harmancı)
ROMAN
İbrahimin Kaybettiğini Bulmasıdır
(Güray Süngü)
Heyakil (Ahmet Efe)
Mum ile Pervane
(Ali Haydar Haksal)
Selahaddin Şarkın Kartalı (Ali Emre)
İpini Koparan
(Ahmet Can)
İNSANIN İÇİNDEKİ YALNIZLIĞI ANLAT
İçkanama (Hüseyin Su): Bu kitabındaki öykülerde Su, modern dünyada -elbette Türkiye’de- yaşayan insanın içinde bulunduğu toplumsal atmosferdeki ‘iç sıkıntı’larını; iş hayatı, medya, toplumsal ilişkiler, hatta evlilik kurumu içinde kuşatılmış duygusundan kaynaklanan ruhsal ‘içkanama’ları anlatıyor. Yazarın bence en büyük başarısı, içkanamaları yaşayan kahramanın ayaklarının bu topraklara basması, dolayısıyla ‘yapay bir bunalım’ öyküsü anlatmıyor Su. Bir de insanın derinlerindeki ruh hâllerine değin inmesi, psikolojik tahlillerdeki derinlik. Bu ruhsal daralmanın bize özgü bir toplumsal atmosferden kaynaklanması önemli. Su, bir yandan toplumsal ilişki ve kurumlardaki yozlaşmayı estetik bir kaygıyla yansıtırken ve böylece ‘yerel’ bir iklime ayak basarken, diğer yandan insanın ontolojik sorunlarına eğilerek evrensele açılıyor. Böylece Türkiye’deki modern insanın dramını, içindeki ‘büyük yalnızlık’ı yazıyor.
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu (Şermin Yaşar): Dili temiz ve rahat bir yazar, anlatımda ‘modern teknik’ler kullanayım, ‘özgün teknik’lerle yazayım diye bir kaygısı yok. Bu kitapta doğal bir dille bu toplumdaki canlı, renkli portreleri anlatmada oldukça başarılı. Öykülerdeki karakterleriyle büyük, sahici, renkli bir Türkiye çiziyor Şermin Yaşar. Karakterlerin canlılığı ve renkliliği, dilinin doğallığı, bir de ince alaysı, mizahi diliyle güzel öykülerin yazarı.
Beni Hikâyeden Çıkar (Ali Işık): Işık, kaybolan güzelliklerin, güzel insanların, güzel ilişkilerin izini sürüyor. Kitaptaki ‘Poster’ öyküsünde bir kitabın izini süren Sadık karakteri gibi o da ‘kendini ayakta tutacak hikâyeler’ arıyor, modaya kapılmadan.
ALAATTİN KARACA
ŞİİRİN AMENTÜSÜNE SAHİP BİR ŞAİR
Azap (Ömer Erdem): Siyasete, krizlere ara verip nefes almak isteyenler için 2018’in en güzel hediyesi Ömer Erdem’in ‘Azap’ adlı şiir kitabıydı. Ömer Erdem, Türk şiirinin sağlam dil geleneğine ve ahlaki mirasına sahip bir şair. Erdem’in yeni kitabıyla da gerek duyuş, gerekse dilsel kuruluşu bakımından sakin ama sağlam bir yükseliş grafiği çizdiği kanaatindeyim. Her yeni şiir kitabıyla birlikte şair, zihinlerde daha net görüntülere tekabül eden bir dil ve üslup zenginliği kazandırıyor şiirine.
Uzun Sürdü Hazırlığım (Cevdet Karal): Şiirin amentüsüne sadık has bir şair olan Cevdet Karal, şiirin kültürün oluşumu üzerindeki etkisinin giderek azaldığı bir dönemde, kendi ifadesiyle ‘kaybedilmiş kaleleri geri almak gibi bir sorumlulukla’ yola çıkmış. Okuru efsunlayacak bir kolaycılığa kaçmadan zor bir işi başardı.
Ya Sinek Sekiz Ya Buhurumeryem (Hüseyin Atlansoy): Hüseyin Atlansoy şiiri dendiğinde akla ilk ‘İntihar ilacı’ ve ‘Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi’ gelir. Zira bu iki kitap, Atlansoy’un kendi şiirinin zirvesinde yer alır. Şair bu şiirlerinde alışık olduğumuz anlam evreninin dışına çıkarak, dünyaya adeta kuşbakışı bakmaktadır, biz tatlı bir şaşkınlık içinde dizeler arasındaki kant seslerini duyarız sadece... Hüseyin Atlansoy’un yeni kitabı dahil hemen bütün şiirleri için, şairin renklerin psikolojisi üzerine derinleştiğini ve renkleri adeta bir ressam titizliği ile kullandığını söylemek gerekiyor.
Kumandanı Öldürmek (Haruki Murakami): Japon romancı Haruki Murakami’ye geçtiğimiz yıl da bir edebiyat ödülü verilmedi, ama o roman yazmaya devam ediyor. Yazar 2018 yılında da bizi yalnız bırakmadı ve ‘Kumandanı Öldürmek’ romanıyla bir kez daha zihin dünyamızı zenginleştirdi. Murakami Japonya’nın 20. yüzyıldaki en büyük yazarlarından. Bana göre yazarı dünyaya tanıtan ve kendinden söz ettiren kitabı ve tam 16 dile çevrilmiş olan ‘İmkânsızın Şarkısı’ bile başlı başına Nobel ödülünü hak eden bir eser. Bu konuda her sene yazılıp çizilenlerde iddia edilir ki, Nobel alamayan diğer yazarlar gibi Murakami’nin de Nobel yolunda önündeki en büyük engel, bütün dünyada okunan, tanınan bir yazar olması... Zira İsveç Akademisi uluslararası çok satan ünlü yazarlara değil, daha çok kıyıda köşede kalan yazarlara ödül verirmiş. Oysa bu doğru değil, bugüne kadar ünlü yazarlara da ödül verildi.
MEHMET OCAKTAN
