Beşir Ayvazoğlu ile Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Kocaeli Kitap Fuarı’nda düzenlenen söyleşide buluştu. Edebiyatımızın yolculuğu ve değişen okur algısı üzerine açıklamalarda bulunan Hatemi, “Eskiye, bizim dönemimizde bugünkü kadar ilgi yoktu. Son yıllarda özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar gibi yazarlara ilgi arttı” dedi.
9. Kocaeli Kitap Fuarı’nın onur konuğu Beşir Ayvazoğlu ile Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, fuar kapsamında gerçekleştirilen ‘Klasik Zevkimiz Şimdi Nerede’ başlıklı söyleşide bir araya geldi. Geçtiğimiz gün fuar merkezinin Yahya Kaptan Salonu’nda gerçekleştirilen, moderatörlüğünü Fatih Sadırlı’nın yaptığı söyleşide, geçmişten günümüze Türk edebiyatı ve musikisi değerlendirildi. Konuşmasında, son 20-30 sene içinde kendi üniversite yıllarından daha fazla bir şekilde eski eserlere ilgi duyulduğunu belirten Hatemi, “Şimdi edebiyatı cedide eserleri yeniden yayınlanıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Haşim’e büyük ilgi var. Eskiden bu isimlerin her birine tuhaf bir adam gibi bakılırdı. Eskiye, bizim dönemimizde bugünkü kadar ilgi yoktu” sözlerini kaydetti. Söyleşide klasik musikinin, klasik zevkimizdeki yeri konusunu ele alan Ayvazoğlu da, Hatemi gibi her devrin kendine göre klasik anlayışı olduğunu söyledi. Ayvazoğlu, Hacı Arif Bey ya da Dede Efendi’nin bizim için klasik olduğunu ancak yaşadıkları dönemde bu isimlerin geleneğin dışına çıkmakla eleştirildiğini ifade etti.
Klasik kültüre yol açanların farklı şeyler söyleyenler olduğuna dikkat çeken Ayvazoğlu, “Bu, geleneği yıkmak demek değildir. Yeni bir okumayla yeni bir bakış açısı getirmektir. Örneğin, Şeyh Galip, klasik şiirimizde önemli bir yol açmıştır. Kuğunun Son Şarkısı ne kadar güzeldir. Şeyh Galip’in yazdığı dönemde eski edebiyatımız başka bir vadiye gidiyordu. Arkasındaki manevi atmosferi meleğini kaybetmişti. Klasik zevki devretmek demek, ona yeni bir ruh üfleyerek geleceğe aktarmaktır. Zevk böyle teşekkül eder” dedi. Tanpınar’ın kendi çağında yaşadıklarını hatırlatan Ayvazoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Tanpınar kendi çağındaki aydınlardan farklı düşünüyordu. Değişerek devam etmeyi, devam ederek değişimi savunuyordu. Klasik zevk de ancak böyle nesillere aktarılır.”
