Kedilerin domates ekmek yediği tek yer İstanbul

Kedilerin domates ekmek yediği tek yer İstanbul

Richard Tillinghast, 50 yıldır İstanbul’a gelen ABD’li bir gezi yazarı. ‘İstanbul’un Tarihi, Kültürü ve Yaşamı’ adlı yeni kitabında imparatorluk şehirlerinden metropole dönüşen şehirle ilgili gözlemlerini anlatıyor. Tillinghast, bunu Orhan Pamuk, Ara Güler, Orhan Veli’den aldığı tasvirler eşliğinde yapıyor.

ERKUT TEZERDİ

ABD’li yazar, seyyah Richard Tillinghast, Washington Post ve New York Times gibi gazetelere gezi yazıları kaleme alıyor, Harvard Üniversitesi’nde doktora yapan yazarın 15 de kitabı bulunuyor. Bu çalışmalardan biri de İstanbul üzerine. İlk kez 1960 yılında İstanbul’a gelen Tillinghast, 50 yılı aşan gözlemlerini Maya Kitap’tan çıkan ‘İstanbul’un Tarihi, Kültürü ve Yaşamı’ isimli kitabında bir araya getirdi. Tillinghast, Yeditepe’ye baştan başa hayran. Kitabında her mevsimde İstanbul’a defalarca geldiğinin altını çiziyor. Kentin yıllar içinde imparatorluklar şehrinden nasıl metropollere dönüştüğünü aktarırken kadim kentin mimarisinden tarihine, kültüründen yaşamına kadar bilgi veriyor. Bunlar arasında neler yok ki? Orhan Pamuk’un romanları, Ara Güler’in fotoğrafları ve Orhan Veli’nin şiirlerinden yola çıkarak Yeditepe’yi dolaşıyor. Her gittiği yerde efsaneleri de öğreniyor, İslam sanatını da… Yeri geldiğinde hadislerden ve Topkapı Sarayı ile Ayasofya’dan bahsediyor yeri geldiğinde Fatih Sultan Mehmet’i; dervişleri, paşaları ve Boğaziçi’nin güzelliklerini anlatıyor: “İstanbul’u bilen herhangi biri size Şehirlerin Kraliçesi’ne giden en güzel yolun, denizyolu olduğunu söyleyecektir. Ben de ilk ziyaretimi Yunanistan’dan bindiğim bir gemiyle gerçekleştirdim.” Tillinghast tüm aktarımlarını yalın ve akıcı bir dil kullanarak gerçekleştiriyor, tasvirleri ise sanki doğma büyüme bir İstanbullununki gibi.

17-05/23/ekran-resmi-2017-05-23-011320.png

Kitapta “İstanbul’un kendine özgü kokuları var” diyen Tillinghast, kömür ateşinde pişen kuzu kebabı ve mısır, tekne ve kamyonlardan çıkan dizel kokusu ile tuzlu deniz kokusu bunlardan birkaçı diyor. Kentin kendi ses ve ritminden bahsetmeden de geçmiyor. Bunun hemen ardından Orhan Veli’nin ‘İstanbul’u Dinliyorum’ adlı şiirine genişçe yer vererek bu şiiri birçok İstanbullunun ezbere bildiğini vurgulayan Tillinghast, Murat Nemet-Nejat, John Ash ve Edward Gibbon gibi birçok yabancı yazarın İstanbul’u tasviri üzerinden şehre bir bakış atıyor. Ancak onun baz aldığı kriterler ise fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in resimleri ile Orhan Pamuk’un romanları.

Tillinghast, İstanbul’un mahallerini anlatırken Pamuk’un ‘Hatıralar’ ve ‘Masumiyet Müzesi’ kitaplarından yardım alıyor, “Üst orta sınıf Türklerin yaşam tarzını yakalamak için bu iki romandaki karakterlerle özdeş İstanbullularla takılabileceğiniz Nişantaşı’na gidin” diyor. Sultanahmet’ten kısa bir otobüs yolculuğuyla varılan Fatih semtinin ise muhafazakar bir ortama sahip olduğunu aktarıyor. Bu semtin benzeri de Beşiktaş’tan vapurla Asya kıtasına geçtiğinde vardığı Üsküdar’mış: “Osmanlı döneminde Mekke’ye doğru yapılan hac yolculuğu, Sultan’dan hediyelerle yüklü beyaz bir devenin başı çekmesiyle burada başlarmış.” Kapalıçarşı’dan bahsederken Osmanlı tarihi hakkında detaylara da giren Tillinghast, çarşılar, pazarlar, meydanlar; Mecidiyeköy, Sultanahmet ve Kanlıca’nın tarihi hakkında ayrıntılı bilgi veriyor.

Ara sokaklarda dolaşmayı çok sevdiğini belirten yazar, sokaklarda çok sayıda başıboş kedinin aylak aylak dolaştığını ve insanların da onlara yemeleri için her şey verdiklerini ifade ediyor. Tillinghast, bunun nedenini ise hadis örneklemesiyle açıklıyor: “Kedilerin salatalık, domates ve ekmek yediği başka bir yer var mı acaba? Hz. Muhammed’in kedileri çok sevdiği anlatılıyor. Bir hadiste aktarıldığına göre peygamber bir defasında ayağa kalkmak isterken kaftanında bir kedi uyuduğunu görür. Onu rahatsız etmemek için bir makas ister ve kedinin uyuduğu parçayı keser.”

İSLAM SANATI GÜZELLİĞİ SEVER

Kitapta dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise camilere ve İslam sanatına genişçe yer verilmesi ve tüm bunların ‘Hz Muhammed’in “Allah güzeldir ve güzelliği sever” sözleriyle bağdaştırılması. Richard Tillinghast “Herhangi bir camiye baktığında ilk anda yapı ustaları için şart olan büyük mühendislik becerilerini anlamayabilir. İyi bir mimar, bir kere iyi bir sanatçı ve mühendistir” diyor. Hat sanatından, Türk halılarına Osmanlı’nın bıraktığı zengin mirastan seramiklere ve Mimar Sinan’a kadar İstanbul’un tüm kültürel hazinesi kitapta iyice dokunuyor. Tillinghast, Sinan’ın yaptığı Süleymaniye Camii için de şu sözlere yer veriyor: “Aynı zamanda dekoratif özellikleri bakımından harikuladeliğiyle meşhurdur. Kaligrafileri büyüleyici. Mimarın içine yerleştirdiği daha zekice ve sır dolu anlamların bazılarını kaçırıyor olmamız kuvvetle muhtemel.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN