Oval Ofis'te bir şey pişiyor: Putin’in planları İdlib’de suya düştü

Oval Ofis'te bir şey pişiyor: Putin’in planları İdlib’de suya düştü

ABD Başkanı Trump’ın Rusya ile ‘beyaz sayfa’ planı, Suriye’deki kimyasal saldırının ardından yerini ‘Esad’ı bitirmeye’ bıraktı. Peki bu süreç neyi getirecek? Uzmanlar ABD’nin politikasında büyük değişiklik beklemese de Esad’ı vurarak bölgede Rusya’nın lehine dönen dengeleri ‘tek hamlede’ değiştirdiği görüşünde.

ABD Başkanı Donald Trump 20 Ocak’ta göreve başladığında en çok merak edilen konulardan biri, yeni dönemde Washington-Moskova ilişkilerinin nasıl olacağıydı. Trump’ın Rusya ile beyaz bir sayfa açma planı, Amerikan ‘müesses nizamına’ takıldı. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Kongre İstihbarat Komitesi, Rusya’nın ABD başkanlık seçimlerine Trump lehine müdahale ettiği iddiasıyla soruşturmalara başladı. Bu dönemde Trump yönetiminin Moskova’ya yönelik olumlu mesajları azaldı. Suriye’nin İdlib vilayetinde 4 Nisan’da düzenlenen kimyasal silahlı katliam ise dönüm noktası oldu. ABD, 7 Nisan’da bu saldırıya misilleme olarak Esad rejimine ait bir askeri üssü onlarca Tomahawk füzesiyle vurdu. Bu iki olayın ardından Rusya lideri Viladimir Putin, ilişkilerin önceki Başkan Barack Obama döneminden dahi daha kötü durumda olduğunu söyledi. Donald Trump ise önce “Bu savaşı bitirmenin vakti geldi” diyerek durumu özetledi, ardından “Rusya ile ilişkiler düzelecek” diyerek kafaları karıştırdı.

Peki bu süreç ne anlam ifade ediyor? Uzun süredir ‘rejim değiştirme’ politikalarına karşı çıkan Trump, neden birden Esad’a karşı tavır aldı? Trump’ın dış politikasındaki bu değişiklikte iç siyasette yaşadığı zorlukların da payı var mı? Uzmanlara göre son dönemde yaşanan olaylar ABD’nin dış politikasına büyük bir değişime işaret etmiyor. Ancak, Suriye ve Ortadoğu’da Rusya lehine dönen dengelerin, ABD’nin Esad rejimini vurmasının ardından değiştiği ifade ediliyor.

Askeri analiz sitesi War on the Rocks’ta konuya ilişkin bir yazı kaleme alan Michael Kofman, ABD’nin 7 Nisan’daki saldırısının geniş kapsamlı bir stratejinin parçası olmadığı kanısında. Kofman, ABD’nin bu hamleyle Rusya’yı Esad rejimini destekleme konusunda tekrar düşünmeye devk etmek istediğini, ancak bunu başaramadığını belirtti. ABD’nin saldırısının, Esad rejimini kimyasal silah kullanmaktan caydırmada başarılı olduğunu, ancak savaşta kartların hala Rusya ve İran’ın elinde olduğunu ifade etti. Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Araştırmaları Merkezi Başkanı Burak Küntay ise Trump’ın ‘içeriye oynadığı’ görüşünde. AA’ya konuşan Küntay, “Trump, en büyük dayanaklarından olan göçmen sorunu, Obama’nın sağlık yasa tasarısını değiştirme gibi birçok vaadini yerine getiremedi. Kendi atadığı yargıçlar bile göçmen tasarısı kararını durdurdu. Ekonomi düşüşe geçti. Trump, son 50 yıldır en kötü üç ayını geçirmiş başkan oldu” değerlendirmesini yaptı.

Konuyu ABD merkezli düşünce kuruluşu Jamestown Vakfı için analiz eden Pavel K. Baev ise ABD’nin yaptığı saldırının Rusya’ya önemli zarar verdiğini savunuyor. 2013 yılında ABD ile Rusya arasında Esad rejiminin kimyasal silahlarının imhası için anlaşma yapıldığını hatırlatan Baev, İdlib saldırısından sonra ise Rusya’nın, müttefiki Esad rejimi üzerinde sözü geçmeyen ve yaptığı anlaşmaya sadık kalamaya bir devlet konumuna düştüğünü ifade etti. “Moskova’nın dikkatle kurulmuş oyunu, ABD’nin tek bir iddialı hamlesiyle bozuldu” diyen Baev, kısa süre öncesine kadar Rusya’ya yakınlaşan Türkiye, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin, kimyasal saldırı ve ABD’nin Esad’ı vurması konusunda Washington’la paralel tavır aldığına dikkat çekti.

SURİYE'Yİ ÇİKOLATALI PASTA YERKEN VURMUŞ

ABD, bir hafta önce Suriye rejimine ait bir askeri üssü Tomahawk füzeleriyle vurduğu sırada, Başkan Donald Trump’ın konuğu, Çin lideri Şi Cinping’di. Trump, Fox TV’de katıldığı programda olayı Cinping’e nasıl haber verdiğini anlattı. Cinping’i Florida’daki malikanesi Mar-a-Lago’da ağırlayan Trump, “Akşam yemeğimizi bitirmiş, tatlılarımızı yiyorduk. Dünyanın en güzel çikolatalı pastasını yediğimiz sırada, Cinping’e az önce Suriye’yi vurduğumuzu söyledim” dedi. Misafirinin de saldırıya destek verdiğini belirten Trump, “Çünkü Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad kendi halkına karşı kimyasal silah kullandı” dedi.

NATO VE ÇİN'DE DE ÇARK ETTİ

Rusya ile iyi ilişkiler kurma planından vazgeçen Trump, önceden sert sözler sarfettiği Çin ve NATO’ya karşı ise yumuşadı. Çin’i pek çok kez para birimlerinde manipülasyon yaparak doların değerini düşürmekle suçlayan Trump, bir hafta içinde Çin lideri Şi Cinping’le yaptığı iki görüşmenin ardından bu fikrini değiştirdiğini açıkladı. Trump, Cinping’i geçen cuma ABD’de ağırlamış, haftaiçinde ise iki lider bir telefon görüşmesi yapmıştı. Trump, önceki gün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le görüşmesinde ise NATO’ya dair fikirlerinden vazgeçtiğini bildirdi. Daha önce NATO için ‘miadını doldurmuş’ diyen Trump, Stoltenberg’le görüşmesinde bu fikrini değiştirdiğini çünkü NATO’nun artık terörle mücadele ettiğini söyledi.

10 GÜNDE TEPETAKLAK

ABD Başkanı Donald Trump’ın uzun süredir savunduğu Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesi hedefi, 4 Nisan’daki kimyasal saldırının ardından tepetaklak oldu.

‘YA BİZ YA ESAD’

Suriye’de kimyasal gazlarla yapılan ve 74 kişinin hayatını kaybettiği katliama ABD’nin verdiği yanıt, Batı dünyasından da destek buldu. Salı günü İtalya’da yapılan G7 zirvesinde, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın talebiyle Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün dışişleri bakanlarının da katıldığı bir Suriye toplantısı düzenlendi. Toplantıdan Esad’ın Suriye’de geleceğinin olmadığı konusunda mutabakat çıktı. Rex Tillerson, Rusya’nın kendileriyle işbirliği yaptığı takdirde Suriye’nin geleceği konusunda önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti, “Rusya ya biz ve bizim gibi ülkelerle, ya da Esad, İran ve Hizbullah’la işbirliği yapacak. Esad ailesinin Suriye yönetimindeki sonu geliyor” dedi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, bu talebi ‘absürt’ olarak niteledi.

DESTEĞİMİZ KOŞULSUZ DEĞİL

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, G7’deki Suriye zirvesinden bir gün sonra Moskova’daydı. Burada Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la beş saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Ardından iki bakan, Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’le görüştü. İki ülke arasındaki gerginlik görüşmelere de yansıdı. Lavrov, İdlib’deki kimyasal saldırıyı Esad’ın yaptığına dair bir kanıt olmadığını savunurken, Tillerson katliamın rejim tarafından gerçekleştirildiğinden emin olduklarını söyledi. Lavrov, “Biz Suriye’de ne Esad’a ne de başkasına bahis yapmıyoruz. 4 Nisan’da yaşanan olayın objektif bir şekilde araştırılmasında ısrarcıyız” diye konuştu. Geçen günlerde de Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Esad’a verdikleri desteğin ‘koşulsuz olmadığını’ söylemişti.

‘BİTİRMENİN VAKTİ GELDİ’

Rex Tillerson Moskova’dayken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de ABD Başkanı Trump’la birlikte Washington’daydı. Buradaki görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında Trump, Beşar Esad’ı ‘kasap’ olarak niteledi ve şunları söyledi: “Suriye’de acımasız iç savaşı bitirmenin zamanı geldi. Suriyeli mültecilerin evine dönmesinin zamanı geldi. ABD’nin Suriye bombardımanı şüphesiz doğruydu. Rusya’nın, Suriye’nin kimyasal saldırısını önceden bilmediğini mi düşünüyorsunuz?”

Trump, Rusya ile iyi ilişkiler kurma niyetinden vazgeçmediğini söylese de ilişkilerin şu anda kötü durumda olduğunu kabul etti: “Putin Rusya’nın lideri. Rusya güçlü bir ülke. Eğer Putin ve Rusya’yla iyi geçinebilirsek bu harika olur. Ben herkesle iyi geçinmek isterim. Ancak şu an ilişkiler tüm zamanların en kötü seviyesinde.”

BMGK’DA RESTLEŞME

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İdlib’in Han Şeyhun beldesinde düzenlenen kimyasal saldırıya ilişkin ikinci toplantısını yaptı. Saldırının kınanmasını ve soruşturulmasını isteyen BM Güvenlik Konseyi karar tasarısını Rusya veto etti. ABD’nin BM Temsilcisi Nikki Haley, Rusya’ya ve rejime tepki göstererek şunları söyledi: “Eğer rejim Rusya’nın iddia ettiği gibi masumsa bu tasarıda talep edilen bilgiler onları haklı çıkarırdı. Esad ve Suriye hükümeti, Suriye’de korkunç eylemlerinizden sonra artık dünyada hiç arkadaşınız kalmadı. ABD, eylemlerinizi çok yakından takip ediyor. Küstahlığınız ve insanlığı gözardı ettiğiniz günler sona erdi. Bahaneleriniz artık duyulmayacak.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN