Rehavete kapılmadan reforma ihtiyaç var

Rehavete kapılmadan reforma ihtiyaç var

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “2017’de elde ettiğimiz olumlu sonuçlarla 2018’de rehavete kapılmamalı, riskleri göz ardı etmemeli ve fırsatları da gözden kaçırmamalıyız. Milletin ileriye bakmasını sağlayacak yeni hedeflere, kapsamlı bir reform sürecine ihtiyaç var “ dedi.

EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2017’de yaşanan gelişmeleri ve 2018 beklentilerini değerlendirdi. Geçen yılın iyi bir performansla kapatıldığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, yılın tamamına ilişkin büyümenin yaklaşık yüzde 7 olmasını tahmin ettiklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, 2017’de TOBB Nefes Kredisi’ni devreye soktuklarını hatırlatarak, “KOSGEB kanalıyla 50 bin lira faizsiz işletme kredisi çıkardık. Kredi Garanti Fonu için hükümetimizle istişare ettik ve kefalet kapasitesini artırdık. Hükümetimizle birlikte hayata geçirdiğimiz projeler, KOBİ’lere can suyu oldu. Ekonominin çarkları dönmeye başladı”  diye konuştu. Büyümeden sonra ikinci başarının istihdamdan geldiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu sayede 1,5 milyona yakın kişiye iş sağlandığını, Almanya ve Fransa’nın toplamından fazla istihdam ürettiklerini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, yatırımların 2017’de yeniden canlandığına işaret ederek, “Son 2 yılın en güçlü yatırım artışı son çeyrekte yaşandı ve 55 milyar lira daha fazla yatırım yapıldı” bilgisini verdi. İhracatta, 2016’nın tamamındaki rakama 2017 yılı bitmeden ulaşıldığını anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Hükümetimizin 2017’de verdiği teşviklerin boşa gitmediğini görüyoruz. Bu adımlar özel sektöre ve girişimcilere güç verdi. Piyasadaki rahatlama, rakamlara da yansımış oldu. İçerde ve dışarıda, yaşadığımız her türlü sıkıntıya rağmen, Türkiye ekonomisi ve reel sektörümüzün ne kadar sağlam ve dinamik olduğunu da herkese gösterdik” değerlendirmesinde bulundu. Hisarcıklıoğlu, 2018’de hedeflerinin 2017’ye benzer performansa ulaşmak olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Elbette sıkıntılar da var. Mesela hem faiz oranlarındaki hem de döviz kurlarındaki yükselme reel sektörü zorluyor. Firmalarımızın finansman yükünü artırıyor. Bu konularda da reel sektöre destek verileceğine inanıyoruz. 2017’de elde ettiğimiz olumlu sonuçlarla 2018’de rehavete kapılmamalı, riskleri göz ardı etmemeli ve fırsatları da gözden kaçırmamalıyız. Bu yıl küresel büyüme ve ticaret, bu 2017’den daha iyi olacak gibi görünüyor. Son 7 senenin en yüksek küresel büyüme oranı çıkabilir. Biz de bundan payımızı almalıyız. Bunun için istihdam, üretim ve ticaret teşviklerini sürdürme hususlarındaki önerilerimizi hükümete ilettik. Makroekonomide dikkat edilmesi gereken noktalar ise bütçe açığı, enflasyon ve cari açıktaki yükseliş olarak görülüyor.” “Milletin ileriye bakmasını sağlayacak yeni hedeflere, kapsamlı bir reform sürecine ihtiyaç var. İç talebe ve dış kaynağa dayalı büyüme sürecini değiştirmeye ihtiyaç var” diye konuşan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Zamanın ruhunu kavrar ve kendimizi düzeltirsek, yeni bir atılım daha başlatabiliriz. Türkiye büyük bir ülkedir. Her sorunu aşacak güçtedir.”

FİNANSMAN MALİYETİ ARTACAK

Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinde, 2018’de küresel etkilerin yansımalarının etkili olacağının altını çizerek, “Petroldeki artışın sürmesi, cari açığın ve finansman ihtiyacının büyümesi demek. FED’in faiz artırması ve bilanço küçültmeye devam etmesi, dış finansman maliyetlerini artıracak. Buna karşılık gelişmiş ekonomilerin ve özellikle Avrupa’nın toparlanması ülkemizde ihracatın ve turist sayısının artmasını sağlayabilir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, 2017’de, makro ihtiyati politikaların yerine, büyümeyi yükseltip, işsizliği düşürme politikasını seçtiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu politikanın, büyümeyi ve istihdamı artırmada başarılı olduğunu söyledi.

SICAK PARA HER AN KAÇABİLİR

Rifat Hisarcıklıoğlu, dış finansman ihtiyacının nasıl karşılanacağının önemine değinerek, şunları kaydetti: “Bizdeki faiz, gelişmiş ülkelerden fazla olduğundan, yabancı portföy yatırımcıları için çekici olmaya devam edeceğiz. Ama bu tür sıcak para maliyetli ve her an kaçması mümkün olduğundan tehlikeli. Bunun yerine doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekmek, yani dış finansman kalitesini artırmak daha doğru. Böylece hem dünyada bize karşı oluşturulmak istenen algıların önüne geçer, hem de istikrarı kuvvetlendiririz.” Hisarcıklıoğlu, kamu ve özel sektör olarak 2018’de 210 milyar dolar civarında dış kaynak ihtiyacı olacağına da dikkati çekti.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN