İkinci albümü ‘Gece’ ile dinleyiciyle buluşan ‘umut sesli kadın’ Ezgi Aktan KARAR’a konuştu. Aktan “Derdimi insanlara şarkılarla anlatmak kendimi tedavi biçimim oldu artık. Ki zaten dertlerimiz de üç aşağı beş yukarı ortak” diyor.
IŞIL ÇALIŞKAN
Umut sesli kadın’ tanımlaması duru sesi ve içtenliğiyle en çok ona yakışabilirdi. Ezgi Aktan’dan bahsediyoruz. İkinci solo albümü ‘Gece’yi çıkaran Aktan, bu çalışmasında karanlığın içindeki umut arayışını naif bir şekilde dinleyiciyle buluşturuyor. Albümde Ara Dinkjan’ın ‘Even If You Leave’ isimli parçasına söz yazan Aktan, ‘Hatırım Kalır’ ile dinleyiciye farklı bir nostaljik deneyim de yaşatıyor. 11 parçalık albümün onunun söz ve bestesi kendisine ait. Aktan ile albümünü konuştuk.
‘Gece’, ilk albümünüz ‘İyi ki’ye göre müzikal anlamda da biraz daha tarzınızın oturduğu bir albüm olmuş. Siz ne düşünüyorsunuz?
‘Gece’de kendimi ‘İyi ki’ye kıyasla daha özgür hissettim. Bunda hem birlikte çalıştığım kişilerin hem de ilk albüm süreciyle gelen kendine güven hissinin katkısı büyük. Yeni şeyler denemekten kaçınmak istemedim. Yeni şeyler bana değil, dinleyicinin benimle kurduğu müzikal bağa da yeniydi ama aslında içimde olan şeylerdi. Bastırmayayım istedim.
Bu albümün hikayesi nedir?
Şarkıların muhteviyatı değil de yapım sürecini soruyorsanız; içimdeki bu tarzımı-tavrımı kavramaya çalışma halinde beni en iyi anlayacak ve birlikte en rahat çalışabileceğim insanlarla çalışmaya karar verdim ve düzenlemeler için beğendiğim müzisyenlerin kapılarını çalmaya başladım. Bu yolda Selim Aydın, Eylül Biçer, Miraç Yavuz ışıklarım oldu.
Bu albümü ‘karanlık’ diye tanımlıyorsunuz. Sizi üretim sırasında karanlığa yönlendiren neydi?
Hem ülkece yaşadığımız ardı arkası kesilmeyen travmalar hem de kendi özel hayatımda yaşadığım ciddi sıkıntılar yüzünden ister istemez karardı şarkılarım da. Aslında şarkı yazmanın bencil bir hal olduğunu da bu dönemde kavradım. Kendi karanlığımı olduğu gibi yazdıkça hafifliyordum, dinleyeni üzeceğimi düşünmeden. Ama şimdi dönüp baktığımda görüyorum ki en karanlığının içine bile bir umut saklamışım, üzülmeyelim istemişim. Bunu da içimdeki insan ve hayat sevgisine bağlıyorum.
Albümde birçok şarkının söz ve bestesi size ait. Kendi şarkılarınızı söylemek nasıl bir his?
Yalnızlığımı alan bir durum bu. İnsanlarla konuştuğumda çözemediğim ya da anlaşılmadığımı hissettiğim cümlelerimi evirip şarkı yaptığımda insanlara değdiğini, anlaşıldığımı hissediyorum. Derdimi konserlerde insanlara şarkılarla anlatmak kendim için tedavi biçimi oldu ki zaten dertlerimiz de üç aşağı beş yukarı ortak.
Albümde Ara Dinkjian’ın ‘Even If You Leave’ isimli şarkısına söz yazıp seslendirmişsiniz.
Ara Dinkjian bayıldığım bir müzisyendir ve ‘The Secret Trio’sunu çok fazla dinledim son yıllarda. Enstrümantal müziğin bize bıraktığı hayal kurma halini çok seviyorum. ‘Even If You Leave’, sözlerde bahsettiğim hikayeyi canlandıran bir şarkıydı zihnimde. Birbirini seven iki insanın hayat yüzünden kavuşamaması durumu bana hep çok trajik gelmiştir. Biraz buna değinmeye çalıştım sözlerde.
Bu arada YouTube kanalınızda ‘Kapıldım Gidiyorum Bahtımın Rüzgarına’, ‘Bir Kızıl Goncaya Benzer’ gibi Türk Sanat Müziği coverlarınız var.
Ben çok etkileniyorum Türk Sanat Müziği’nden. Söylemeyi de ayrı seviyorum. Aslında hiç yaşamadığım ama özlemini duyduğum duygular uyandırıyor içimde bu müzik.
Sizin için “Umut sesli kadın” diyorlar bu tanımlamayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok hoşuma gidiyor(Gülüyor).
Alternatif müziğin içinde bir müzisyen olarak müziğinizi neye alternatif görüyorsunuz?
Ana akımca pompalanan ruhsuz-duygusuz-ROI kokan müzikimsilere.
MÜZİK SEKTÖRÜNDE KİM NASIL PATLIYOR ANLAMIYORUM
Alternatif müzisyenlerin ön planda olduğu bir süreçten geçiyoruz. Avantaj ve dezavantajlarından bahsedecek olsanız neler söylersiniz?
Ben bu süreçte alternatif müzisyenlerin çok da ön planda olduklarını düşünmüyorum. Kendi arkadaş çevremizde çokça bilindiğini düşündüğümüz alternatif müzisyenlerin bile İstanbul dışına çıktığımızda çok az belki hiç bilindiğini görüyorum. Alternatif müzikte de zaten kimin nasıl tabiri caizse patladığını, kimin neden hala patlamadığını anlayamıyorum. Bildiğim mükemmel müzisyenler yıllardır hiç ünlenmezken bildiğim başka fena olmayan müzisyenlerin nasıl bu kadar hızlı yol aldıklarını anlayamıyorum. Anlayamam da sanırım zaten, bilmediğim dinamiklerle şekilleniyor müzik sektörü.
