MHP'deki kongre tartışmalarına son noktayı koyan Yargıtay kararının gerekçesi belli oldu. İşte "kongre yapılmalı" diyen Yargıtay Kararı'nın gerekçesi.
EYUPHAN KILIÇ / ANKARA
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, MHP'nin olağanüstü kurultay yapabileceğine ilişkin kararının gerekçesini yayımladı.
MHP tarafından Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin olağanüstü kurultayın toplanması kararını temyize götürerek iptal edilmesi talebini reddeden Yargıtay, kararının gerekçesinde Anayasa, yasalar ve parti tüzüğünü delil olarak gösterdi.
İSABETSİZLİK GÖRÜLMEDİ
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 5 üyesinin oy birliğiyle verilen kararda 9 maddelik gerekçe yazıldı.
Gerekçeli kararın sonuç bölümünde “Toplanan delillere, açıklanan yasal gerektirici sebeplere ve özellikle yerel mahkemelerce kanıtların takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına oybirliğiyle karar verildi” ifadesi kullanıldı.
KAPATILMA ANIMSATILDI
Gerekçeli kararda, olağanüstü büyük kongrenin toplanması için yeter sayıda yazılı talep olduğu halde parti yönetimince bu talebin yerine getirilmediği, bunun üzerine Anayasa 12. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 3 üyenin görevlendirildiği anımsatıldı.
Anayasa'da siyasi partilerin uyacakları esasları içeren 69'uncu maddesinde siyasi faaliyetlerin, parti içi düzenlemeleri ve çalışmalarının demokrasi ilkelerine uygun olması gerektiği belirtilerek, bu ilkelerin kanunla düzenlendiği kaydedildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından partilerin kapatılmasının karara bağlanacağı anımsatılan gerekçede, Anayasa Mahkemesi'nin temelli parti kapatmaları yerine dava konusunda devlet yardımını kısmen veya tamamen yoksun bırakmasına karar verebileceği anımsatıldı.
İRADENİN TEZAHÜRÜ
Siyasi partiler Kanunu'nda yer alan “siyasi partinin en yüksek ornanının büyük kongredir” ifadesine yer verilen gerekçede, olağanüstü toplantıların genel başkan, MKYK'nın lüzum göstermesi veya üyelerin en az beşte birinin yazılı istemiyle yapılabileceği kaydedildi.
Üyelere olağanüstü kongre hakkının “Parti içi iradenin serbestçe tezahürünün ameli olarak teminat altına almak” olarak değerlendirilerek, yeter sayıda üyenin irade beyanının bağlayıcı olduğu belirtildi.
Delegelerin beşte birinin başvurması halinde -daha sonra bu sayının altına düşülmüş olsa bile- yönetim kurulunun bu talebi yerine getirmesi gerektiği, bunun üyelere tanınan bir hak olduğu vurgulandı.
HAKKIN İŞLEVSİZ HALE GETİRİLMESİ
Parti tüzüğünde yer alan delegelerin büyük kongre talebinin genel başkanın takdirine bağlı tutulduğu anlamının çıkarılmasının “yeter sayıdaki delegeye tanınan olağanüstü talebinde bulunma hakkının işlevsiz hale getireceği belirtildi.
Delegelerin iradesiyle olağanüstü kongre çağrısı, siyasi partiyi yasal olarak bağladığı belirtilerek, oluşan olağanüstü isteminin, yenilik doğurucu olduğundan bu sonuç doğduktan sonra vazgeçmelerin kabul edilemeyeceği kaydedildi.
Kararda, 543 delegenin olağanüstü kongre talebinde bulunduğunu, bu sayının daha sonra 531'e düşmesine rağmen talebin geçerli olduğu ve olağanüstü kongrenin toplanmasında herhangi bir yasal engelin olmadığı belirtildi.
