Güç neden bir ihtiyaçtır?

Seçim sonuçları ortada. Dünyanın genel gidişatı, hali de malum. Güç ve otorite, dahası güç beklentisi, siyaseti, siyasi davranışları artan oranda belirliyor.

Devlet, güç, başarı siyasi algının temel direklerinden birisini oluşturuyor. Türkiye bakımından son dönem bölgede ve uluslararası sahadaki gelişmeler bu hususu iyice öne çıkarıyor.

Aslında durum eşyanın tabiatına, kimi genel kaidelere uygun.

Siyasi, bireysel, cemaatsal hemen her düzeyde, güven ve güç arasında bir ilişki olduğu muhakkaktır.

Toplumsal mutluluğun, toplumun mutluluğunun, ortak varoluşun, ön koşullarından birisi, güçlü ve güvende hissetmektedir.

Toplumsal hayatta, siyasi hayatta güç bir ihtiyaçtır, bir güvencedir, bir özgüven aracıdır… Güç fikri, bunun için genel kaideler uygundur.

Ulusların hayatında gücün en önemli taşıyıcılarından birisi devlettir. Gücü tarif eden devlettir…

Peki, güçlü devlet nedir?

Üç hususun altını çizmek gerek:

Güçlü devlet, her koşulda kendini koruyan ve varlığını sürdüren devlettir.

Güçlü devlet sözünü dinletebilen devlettir.

Güçlü devlet toplumda istikrarın, özgürlüğün, eşitliğin, şeffaflığın garantörü ve hakemi olan devlettir.

Ama hangi güç?

Asıl soru budur. Mesele buradadır.

Toplum, siyaset, devlet hayatında İki tür güç vardır…

Biri keyfi ve kaba güçtür…

Diğeri ise yasal ve demokratik güç…

Keyfi güç şiddettin ta kendisidir. Ayrımcıdır. Adaletsizdir. Şahsidir. Keyfi güç kötülüktür. Kurallar değil vicdan ve takdir mekanizmasıyla çalışır. İktidara hoyratlıkla gelir, onu hoyratlıkla korur.

Demokratik güç ise, ilkelerini insanın onurundan enerjisini toplumdan ve onun kaynaklarından alan güçtür.

Güçlü devlet demokratik devlettir.

Neden güçlüdür demokratik devlet?

Güçlüdür, çünkü herkesin gücünü, harekete geçirir.

Güçlüdür, çünkü kolektif ve kurumsaldır.

Güçlüdür, çünkü rasyoneldir.

Rasyonellik ve kolektiflik gökten düşmez.

Bireysel ve toplumsal farklılıkların birliğinden ürer.

Bir toplumda sağduyuyu ve geniş bir perspektiften düşünme yeteneğini geliştiren bu birliktir.

Yasal ve kurumsal kurallar bu birliğin ilkelerini, eşitliği, özgürlüğü, hakları, adaleti toplumun ortak tabiatına dönüştürür. Bu oranda bu devlet, bireyleri ve grupları gönüllük esasıyla birleştirir, bir arada tutar.

O devlet güçlü devlettir.

Baskıyla gelen birlik görüntüsü yapaydır ve geçicidir.

Özgürlükle gelen bir birlik kalıcı ve kuvvetlidir.

Birlik nasıl sağlanır?

Çoğulculukla ve ifade özgürlüğüyle sağlanır. Birlik, konuşmayla, diyalogla, eleştiriyle mümkündür.

Devlet ifade özgürlüğüne izin verdiği ve teşvik ettiği içindir ki, bireyler ortak yaşamı rasyonel kılan ortak değerler, zımni anlaşmalar, duygusal birliktelikler üretirler.

O halde ifade özgürlüğü demokratik devletin, devletin yaşaması için bir gerekliliktir.

Böyle bir devlet varlığını sürdürür çünkü kökleri sağlamdır.

Denge, güç, eşitlik, özgürlük, adalet bunu gönüllüğü sağlar…

Yurtdışında hakkını, saygınlığını korur.

Meraklısına...

YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
14 Yorum