Öğrenmeyi öğrenmek

İnternet öncesi dönemlerde herhangi bir konuda bilgi sahibi olmak istiyorsanız önünüzde iki yol vardı: Bir bilene sormak ya da kitap okumak. 2000’li yıllarda -ve daha öncesinde- bilgisayar programlama ile ilgilenen kişiler çok iyi hatırlayacaklarıdır ki, bu konunda birşeyler öğrenmek isteyen kişilerin bir bilene sormak gibi bir lüksleri yoktu. Geriye diğer seçenek olan kitap, dergi okumak kalıyordu. Türkçe kaynaklar da oldukça kısıtlı ve yetersiz olduğundan, ancak yabancı kitap ve dergileri elde edebilenler ve bunları okuyabilenler kendilerini geliştirebiliyorlardı.

İnternetin hayatımıza girmesi ile birlikte, bilgiye olan kapılar da ardına kadar açılmış oldu aslında. Bugün geldiğimiz noktada, istediğiniz her alanda, her konuda bilgiye kolayca erişebiliyorsunuz.

Video kurslar, makaleler, blog yazıları, soru cevap siteleri, wikipedia, forumlar, email listeleri vs... Hemen hemen her konuda aradığınız cevapları bulabileceğiniz onlarca kaynak ile dolu internet.

Hal böyle olunca asıl konu bilgiye erişimden daha çok bu bilgiyi kullanabilmekten geçiyor. Günümüz eğitim sisteminde öğrencilere sunulan ezber sistemi, birinin anlatması ve diğerlerinin dinlemesi üzerine kurulu dersler maalesef asıl öğrenmemiz gereken konuyu perdeliyor: “Öğrenmeyi öğrenmek”.

Öğrenmeyi öğrenmenin temelinde kişinin araştırma kabiliyeti, onun da temelinde doğru soruları sorabilmesi yatıyor. Doğru soruları sorabilen birey, her zaman istediği cevaplara ulaşabilir ve öğrenmek istediği konuyu çok daha verimli bir şekilde öğrenebilir. Öğrenmeyi öğrenmiş tüm bireyler iş hayatında her zaman başarıyı yakalayabilirler. Kendilerine verilen işlere “benim bilmediğim konu bunlar” demeden öğrenmeye çalışırlar ve bu sayede hem kendilerini sürekli olarak geliştirirler, hem de daha hızlı yükselirler.

Bir işveren olarak işe aldığım yeni mezun ve tecrübesiz yazılım geliştiricilerde en çok bu özelliğe dikkat ediyorum. İyi bir okuldan iyi bir derece ile mezun olmasının, staj yaptığı yerlerin vs önemi olduğu kadar, hatta belki daha da fazla, bilmediği bir işi verdiğimde bunu öğrenip öğrenemediği, araştırma yaparak ilerleme kaydedip kaydetmediği noktası daha belirleyici oluyor. Kısa bir araştırma sonucu ‘bulamadım’, ‘olmuyor’ veya ‘yapamadım’ tarzı yanıtlarla dönüş yapanların, ya da birkaç saatte çözebileceği bir durumu günlerce çözemeyen adayların pek bir şansı olmuyor maalesef.

Kısacası, hayatta bir insana öğretilecek en önemli şeyin `öğrenmeyi öğrenmek` olduğuna inanıyorum. Öğrenmeyi öğrenmiş ve kendini geliştirmekten sıkılmayan birinin başaramayacağı hiç bir iş, çözemeyeceği hiç bir problem yoktur.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum