Teknoloji ve İngilizce

İngilizce hayatın her noktasında karşımıza çıkmaktadır. Dünyanın en büyük devletlerinin ana dili olmasının yanı sıra, teknolojinin üretildiği ülkelerin başını çeken Amerika’nın ana dilinin İngilizce olması da, İngilizce’yi çok önemli bir noktaya taşımaktadır.

Çoğu yeni icadın ismi İngilizce olduğundan tüm dünyada önce bu isimle kullanılıyor, daha sonrasında kendi dilimize çevriliyor veya yeni bir kelime olarak ekleniyor. Bu eklenme bazen İngilizce kelimenin parçalarının Türkçe anlamları ile yapılsa da (selfie = özçekim) çoğu zaman İngilizce şekline benzer bir yapıda ekleniyor (microphone = mikrofon). Özellikle sinema sektöründeki ekipmanların isimlerine bakarsanız, okunduğu gibi Türkçe’ye eklenmiş birçok kelime görebilirsiniz.

Benzer şekilde, bilgisayar programlama yani yazılım geliştirme ile uğraşmak isteyen bir kişi, bu konuda kendini geliştirmek veya güncel yenilikleri takip etmek istediğinde, bolca İngilizce kaynak ile karşı karşıya kalıyor. Her ne kadar Türkçe kaynaklar son yıllarda çoğalsa da, bunlar genellikle ya giriş seviyesi oluyor ya da güncelliğini bir süre sonra yitiriyor. En önemlisi de, karşılaşılan sorunları google veya benzeri bir platformda aramak istediğinizde, Türkçe olarak aratırsanız çok bir sonuç alamıyorsunuz. Halbuki çok benzer sorunlar, İngilizce olarak, dünyanın dört bir yanından yazılım geliştiriciler tarafından çoktan sorulmuş, onlarca cevap almış ve çözülmüş oluyor. İngilizceniz olmadığı durumlarda bu kaynaklardan mahrum kalıyorsunuz.

Bu durumda kafalarda şöyle bir soru oluşmuş olabilir: “Teknoloji ile ilgileneceksem önce İngilizce mi öğrenmeliyim?” Cevabı tabii ki hayır. Dediğim gibi başlangıç seviyeleri için bir çok Türkçe içeriğe sahip Youtube kanalları, Udemy kursları, konferanslar vs. kaynak mevcut. Buradaki kilit nokta, yapmak istediğiniz şeyde uzmanlaşmaya başladığınızda artık İngilizce’nin bir gereklilik olduğudur.

Peki İngilizce gerçekten bu kadar zor mu? Bunun cevabı da tabii ki hayır! Aslında günlük hayatımızda sıkça İngilizce ile haşır neşir oluyoruz. Bize çok uzak bir dil değil. Aynı harfler, benzer kurallar. Başka bir yazımda bahsettiğim “öğrenmeyi öğrenmek”, burada da karşımıza çıkıyor aslında. Temel gramer kurallarını öğrendikten sonra tek yapılması gereken kelime ezberlemek. Bunu yaptığınız zaman zaten bir çok kaynağı anlayabilir hale geliyorsunuz. Bunun için yüksek ücretler ödeyip kurslara gitmenize de gerek yok.

Sonuç olarak teknoloji ile ilgileniyorsanız, İngilizce bir noktadan sonra kaçınılmaz olacaktır. Bunu hiçbir zaman bir engel olarak görmemek ama İngilizce yeterliliğimizi de arttırmaya özen göstermemiz gerekiyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.