Şerif Mardin...

Bilim insanlarını birçok açıdan kategorize edebilirsiniz… Genelde akıl, namus, dürüstlük, çalışkanlık gibi hasletler öne çıkar. Bunlar aslında toplumsal yozlaşmanın bilim dünyasına ne denli sirayet ettiğini sorgulamaya yönelik kriterlerdir. Beklenti, bilimle uğraşan insanların gündelik hayatın kirinden daha arınmış olacaklarıdır ama hepimiz bunun pek gerçekçi olmadığını biliriz. Kurumsal yapı bilim insanını çevreleyen kültürel dokunun içine çoktan yerleşmiştir ve kir her boşluğu değerlendiren bir sıvı gibi akademik alanın da zeminini kaplamıştır.

***

Bunu bildiğimiz için kendisini nüfuz ve çıkar ilişkilerinin dışında tutan, gerçek bir anlama merakı olan kişileri iç dünyamızda ayrı tutarız. Hafta içinde kaybettiğimiz Şerif Mardin böyle biriydi ve ideolojik yaklaşımları aşan bir biçimde herkesin saygısını kazanmıştı. Mardin omurgalı kişiliğinin ötesinde Türkiye’nin bilimsel ve entelektüel dünyasına özgün, yaratıcı ve zihin açıcı birçok katkı da yaptı. Kendi tarihimize, kimliğimize ve zihniyetimize ideolojinin tasallutundan kurtularak bakma, gördüğümüzü açık yüreklilikle söyleme konusunda benim neslimin en mütevazi ancak en tartışmasız idolüydü. Bir sürü başka hasleti olmasaydı bile, sonraki nesillerin zihinsel özgürleşmesinin yolunu açması nedeniyle yine de son yüzyılın en parlak iki üç bilim insanından biri olarak anılmayı hak edecekti.

Ancak benim açımdan asıl parlak ve ulaşılması zor yönü bunların ötesinde bir özelliği ile ilgiliydi… Bilim insanlarının gerçeklik karşısındaki duruş ve tutumlarına baktığınızda genelde iki eğilim görürsünüz. Çoğunluk gerçekliği ve ele aldıkları konuyu rasyonel ve sınırlandırılmış bir bağlam içinde tanımlamaya çalışır, bulgularını önceden sahip olduğu kavramsal çerçeveye oturtur, ortaya çıkan boşlukları teori ile tamamlar ve size olabildiğince tutarlı bir açıklama sunar. Öyle ki eğer karşınızdaki yetkin, işini bilen bir bilim insanı ise, gerçeği kesin olarak bulduğunuzdan emin olabilirsiniz. Bilim insanının özgüveni bir anlamda size de sirayet etmiş, zihninizi berraklaştırmış, sizi ‘anlar’ hale getirmiştir…

Bu tür bilim insanlarını okumak rahatlatıcıdır… Onu anladığınızda gerçeği de anlamış olduğunuz duygusunu yaratırlar. Şerif Mardin’in de bu yönü vardı ve nitekim akademik skalayı tırmanırken verdiği ürünler, sistemin zorunlu ölçütlerini fazlasıyla karşılıyordu. Ne var ki Şerif Bey bundan çok daha fazlasıydı ve asıl derinliği bu çizgiden uzaklaştığı anlarda ortaya çıktı. Said-i Nursi üzerine yazdığı kitabın ve sonraki makalelerin gösterdiği üzere, bilmediği değil belki de bilemeyeceği bir dünyanın içine girmekten çekinmedi. Kendisini sadece zihni ile değil sezgileri ile de öğrenme ve anlamanın akıntısına bırakma cesareti gösterdi. Anladığını aktarırken, anlamadığının eşiğinde durup bize onu da işaret etti… Gerçekliği biraz yoğurma uğruna onu bizim için anlaşılır kılmanın peşine düşmedi. Aksine gerçekliğin kıvrımlarında kaybolurken, belki onu takip eden bizlerin de zihninin karışmasını biraz istedi. Çünkü gerçekte anlama ‘macerası’ ancak böyle bir şeydi… Anlamadığının ‘içine’ korkmadan girmek, anlamadığın her noktada bunu söyleyebilecek özgüvene sahip olmak, anlama ile anlamamanın aynı süreçte gidilen ve birbirini destekleyen bir keşif yolu olduğunu idrak etmek ve nihayet başkalarını da birlikte yürümek üzere bu yola davet etmek…

***

Bilim insanının gerçeklik karşısında sahip olması gereken tevazuu hep bildi, ama o yollarda yürürken bunu kendi kişisel macerasının parçası da kıldı ve akademik namusun ötesinde bir entelektüel arayışın taşıyıcısı oldu… Tepeden bakan, bilip aktaran bir ‘hoca’ değildi ve muhtemelen nasıl olunduğunu da hiç anlamadı. Çünkü gerçeklik karşısında hepimiz her zaman sadece küçük çocuklarız… Hocam olmadı hiç, ama bunu ondan öğrendim ve daha iyi öğretecek birine de rastlamadım.

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum