Maaşınızdan ne kadar ve nasıl kırpıldı?

İster kamuda çalışın isterse özel sektörde…

Ya da, ister çalışan olun isterse emekli olun…

Şunu açık ve net ifade edeyim ki; maaşlarınızın bir kısmı kırpıldı!

Nasıl ve ne kadar kırpıldığını veya el konulduğunu şimdi rakamlarla ifade edeceğim:

***

Önce bir hatırlatma yapayım. Benim eski yazılarımı takip edenler belki hatırlayacaktır; 2018 yılından beri TÜİK’in açıkladığı GİYİM fiyatlarının çarpıklığına dikkat çekiyorum.

Şimdi son durumu yazacağım.

2015-2017 yıllarında (yani 2 yıl) TÜİK hesaplarına göre giyim fiyatları %14,9 artarken İTO hesaplarına göre %11,9 artış yaşanmış.

Dikkat ederseniz burada İTO fiyat artışı daha geride ama fark büyük değil.

Ne oluyorsa 2018 yılında başlıyor. 2018 yılında TÜİK’e göre giyim fiyatları %13,6 artış gösterirken İTO’ya göre artış oranı %21,2.

Benzer hesap 2019 yılında da yaşanıyor. TÜİK giyim fiyat artışını %5,6 açıklarken İTO’ya göre giyim sektöründe fiyat artışı %16,6. Ve böyle devam ediyor

Şimdi toplama gelelim.

2017 yılında ortalama 100 lira olan giyim fiyatı TÜİK’e göre 2024 ocak ayında 275 liraya yükselmiş. Oysa İTO’ya göre aynı ürünün fiyatı 684 lira.

Buradan şimdi yüzdesel artışları verelim: 2017-2024 döneminde İTO’ya göre giyim fiyatları %584 artış gösterirken TÜİK’e göre artış oranı %175’de kalmış.

***

Bu hesap çalışanlar için (kamu-özel) ve de emekliler için ne ifade ediyor?

Elbette sizler bir giyim mağazasına gittiğinizde size satış fiyatı tercihinizi sormuyorlar. Yani “efendim bu gömlek TÜİK’e göre 275 lira ama İTO’ya göre 684 lira; hangi fiyattan ödemek istersiniz” diye bir tercih sunulmuyor. Fiyat ne ise ödeyip alıyorsunuz.

Ama TÜİK ve İTO fiyat farkları işte tam da sizin o ödeme gücünüzü etkiliyor.

Nasıl mı? Gelin izah edeyim.

Yine TÜİK’e göre 2017-2024 Ocak ayında fiyatlar %535 artış göstermiş. Ama mesela burada gıda fiyatları %706 artış ve ana enflasyonu etkileme oranı açısından ilk sırada yer alıyor.

Hesap şöyle yapılıyor: %706 artan gıda fiyatlarının tüketim ağırlığı ise %25… (küsuratları vermiyorum)

Böylece sadece gıda fiyatlarının %535’lik enflasyona etkisi 176 puan ediyor.

İşte burada giyim sektörüne geliyoruz. Sektördeki 6 yıllık fiyat artışı %175 ve son duruma göre ağırlığı %6,94. Bu ağırlık ile çarptığımızda %535’lik enflasyonun sadece ve sadece 12,1 puanı giyimden gelmiş.

Oysa giyim fiyatları İTO verilerine göre artmış olsaydı %535’lik enflasyona etkisi 40 puan olacaktı.

Aradaki 28 puan fark gitmiş…

Bunun maaş anlamı şudur.

Diyelim ki sizler bütün maaşlarınızı resmi enflasyon dikkate alınarak zamlı aldınız. İşte sadece ve sadece giyim sektöründeki TÜİK-İTO farkı maaşınızın yaklaşık olarak yüzde 5’inin çalındığını gösteriyor.

Toplam 6 yıllık süre zarfında giyim fiyatlarındaki ölçüm farkı çalışanların ve emeklilerin maaşlarının en az yüzde 5’inin çalındığını söylüyor. Yok siz son 6 yılda giyim fiyatları sadece yüzde 175 arttı diyorsanız hiç sorun yok; maaşınızdan da çalınmadı demektir.

Lakin çapraz tüm veriler giyim sektöründeki fiyat artışının İTO verileri ile uyumlu seyrettiğini gösteriyor.

Mesela üretici fiyatlarına bakıyoruz. Giyim eşyası fiyatları yaklaşık yüzde 350-450 aralığında bir artış göstermiş. Sizce üreticide yüzde 400 artan bir giyim fiyatı tüketiciye yüzde 175 artışla satılabilir mi? Ya da giyim dükkanları hayır kurumuna mı döndü?

Aldığınız maaş aslında her şeyi göstertiyor.

Türkiye tarihinde görülmedik olaylar yaşıyoruz. Bu da bunlardan biri… Geçmiş olsun.

screenshot-3.jpg

YORUMLAR (44)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
44 Yorum