Semavi Hoca’nın bıraktığı miras: İstanbuloji

CUMARTESİ YAZILARI

18-06/01/ekran-resmi-2018-06-01-234405.png

Semavi Eyice bizim en büyük sanat tarihçimiz. Ama ilgili diğer bilimsel disiplinlerden ayrı bir “İstanbul bilgisi” disiplini olsaydı -ki İstanbuloji veya İstanbuliyat adını verebileceğimiz böyle bir müstakil çalışma disiplininin teşkili ciddiyetle düşünülmeli bence- onun da en büyük otoritesi Semavi Bey olurdu.

İstanbul’u onun kadar bilen kimse yok bugün akademik dünyada. Ve bu şehri iyi kötü bilen herkesin bildikleri arasında muhakkak Semavi Bey’den öğrendiği bir şey vardır.

Semavi Eyice Hoca’nın hem Osmanlı hem de Bizans sanat tarihi alanındaki en büyük uzmanımız oluşu aslında bir arada ele alınması veya birbirini tamamlaması gereken iki disiplini kendi şahsında birleştirmesi bakımından anlamlı olsa gerek.

İstanbul’un bugününü anlamak için Osmanlı asırlarını bilmek çok önemli elbette. Çünkü hâlihazırda sahip olduğumuz kültürel-mimari değerlerin tamamına yakını o dönemden miras. Ne var ki Osmanlı döneminde bu şehirde nelerin yapıldığını, Osmanlı Türklerinin bu şehre ne kattıklarını hakkıyla kavrayabilmek için İstanbul’un Konstantinopolis olduğu dönemi de hakkıyla bilmek lazım.

Sözgelimi bugünden bakınca Osmanlı inceliğinin ve estetiğinin simgesi olarak gördüğümüz Boğaziçi ve Adalar’ın Bizans döneminde ağaçsız, çorak topraklardan ibaret olduğunu bilmek de önemli. O dönemin Boğaziçi kıyılarında sadece birkaç yoksul balıkçı köyünün, Adalarda ise sürgünler ve münzevi din adamları için birkaç kilise ve manastırın dışında pek bir şey bulunmadığını bilmek Osmanlı estetiğinin yaratıcılığı ve bu yaratıcılığın yönü hakkında fikir verebilir. “Boğaziçi Medeniyeti”ni inşa eden estetik anlayışın hangi zemin üzerinde yer bulduğunu gösterir en azından.

Ne var ki bizim Bizans dediğimiz Doğu Roma da insanlık tarihi boyunca dünya üzerinde üretilmiş belli başlı kültürlerden biri. Bu medeniyetin verimleri en başta bu topraklarda yaşayan bizlere sonra bütün insanlığa bırakılmış çok önemli ve çok zengin bir miras. Hiç kimsenin ben Osmanlı’dan veya Selçuklu’dan önce bu topraklarda ne olup bittiğiyle ilgilenmiyorum deme lüksü yok. Dolayısıyla İstanbul’un tarihini de 1453’den başlatma lüksümüz yok. Zaten Osmanlı İstanbul’unun bütün özgünlüğünü teslim etsek de bazı alanlarda Bizans İstanbul’unun devamı hüviyetini de inkâr edemeyiz.

Osmanlıların adını bile değiştirmeden aynı fonksiyonu vererek kullanmaya devam ettikleri Ayasofya en önde gelen örnek… Yalnızca binalar değil, bütün şehrin iskeleti (ve hatta belli ölçüde ruhu) korunmuştur. Konstantinopolis’in kadim planı hiç değiştirilmeksizin Fatih’ten sonra büyük bir imar hareketi gerçekleştirilmiş, eski şehir yine aynı akslar üzerinde imar edilmiştir. Bu imar faaliyeti sırasında ne meydanlar ne de ana ve hatta tali yollar ortadan kaldırılmış değildir. Fatih’in fethettiği şehrin fizikî bedeni üzerinde gerçekleştirdiği değişiklikler neredeyse bizim 1950’lerden itibaren yaptığımız değişikliklerden bile daha önemsizdir.

Demek ki Bizans mirası Osmanlı mirasını anlamak için de önemli. Ne var ki Osmanlı’yı Bizans’ın devamı olarak görmek veya göstermek de büyük hata olur. Osmanlı bir defa sahip olduğu dünya görüşünü ve bu dünya görüşünden kaynaklanan sosyal ve moral değerleri Bizans’tan almış değildir. Sosyal ve idari kurumların da bir bölümünün orta asya geleneğinde, bir kısmının İslam tarihinde kökleri vardır. Fuat Köprülü’nün uzun yıllar önce son sözü söyleyerek kapattığı bu konuda hem Bizans hem de Osmanlı üzerine otorite derecesinde uzmanlık sahibi tek bilginimiz olan Semavi Eyice’nin fikri de aynı doğrultudadır. Herhalde bu ayrımı ve bu alanda bir değerlendirmeyi yapabilecek liyakate sahip ilk kişi de odur.

(Selim Efe Erdem’in hazırladığı ve 2014’te yayınlanan “İstanbul’un Yaşayan Efsanesi: Semavi Eyice Kitabı”nda yer alan yazımdan.)

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum