Geçtiğimiz günlerde bir dostum müzikle ilgili yazdığım bir yazının altına, “Dostum Rolling Stones’un Gimme Shelter şarkısını bir de Playing for Change’den dinle” diye yazmıştı. Ben de aynen öyle yaptım. Gerçekten de Playing for Change muhteşem bir lezzet ortaya çıkarmış.

Müzikle başbaşa kaldığımda öyle anlar oluyor ki, popülizmin çılgınca işler yaptığı dünyamızda insanların müzikten başka nefes alabilecekleri bir alan kalmadığı gibi bir hisse kapılıyorum. Ama sanatı da insanlara ulaştırmak o kadar zor ki... Nietzsche’nin şu sözleri tam da bugünler için söylenmiş olmalı: “İki temel sorunu var insanlığın; adaletsizlik ve anlamsızlık... Birine karşı ‘hukuk’u bulduk, diğerine karşı sanatı... Ama insanlar hukuka ulaşamadı... Ve sanat insanlara...”

***

Yaşadığımız dünyanın sorunlarına kendimizi o kadar kaptırdık ki, insanlığımızı sorgulamamızı gerektiren durumlara bile duyarsız kaldık. Şu anda yüzümüzü güldürecek haberlere hasret durumdayız yani...

İşte tam bu noktada Playing For Change yetişiyor imdadımıza... İnsanlığın hasret kaldığı barış ve huzur adına ses veren bu sanatsever grup yüzümüze bir tebessüm konduruyor. Dünyanın dört bir yanından barışın, mutluluğun geçtiği yolun müzik olduğuna inanan müzisyenlerin ve müziğe inanan herkesin bir araya gelip Playing For Change (Değişim için çal) adlı organizasyonu sayesinde ortaya inanılmaz biz lezzet çıkmış.

Bu projenin mimarlarından Mark Johnson’ın müzikle ilgili şu sözleri doğrusu hepimizin yüreğine su serpiyor: “İnsanoğlu olarak doğmak ve ölmek için bir araya geldik. Bizi bir araya getiren şey, bize bağlıdır. Durun ve evrensel dil olan müziği dinleyin. Ve gittiğiniz her yere sizinle birlikte bu pozitif enerjiyi de götürün.”

Johnson, müziğin dünyanın değişik coğrafyalarındaki kültür havzalarında yer alan insanların takdir edip anlayabileceği tek şey olduğuna inandı. Ve bu fikir, dünyanın dört bir yanından “Stand by Me” gibi standartlar üreten farklı müzikal geçmişlere ve tarzlara sahip sokak müzisyenlerini bir araya getirdi.

Playing For Change poresine; Avustralya, İngiltere, Arjantin, Güney Afrika, Brezilya, Tayland, Küba, İrlanda, Kolombiya, Fransa, Japonya, İsrail, Amerika ve Rusya olmak üzere 60 ülkeden sanatçı katılıyor.

***

Yıllardır hepimizin dilinden düşmeyen efsane şarkıları, dünyanın dört bir yanından gelerek tek bir duyguyla söylemesi tarifi imkansız bir lezzeti ve coşkuyu ortaya çıkarmış. Eminim, Gimme Shelter’i bu organizasyondan dinlediğinizde tüyleriniz diken diken olacak, bunca acının ve umutsuzluğun hayatınıza bir kabus gibi çöktüğü günlerde başka bir dünyanın sesini yüreğinizde hissedeceksiniz.

/Ah bir fırtına tehdit ediyor
Tam da benim hayatımı bugün
Bir sığınak bulamazsam
Ah evet, ölüp gidicem’ ben

Savaş, çocuklar, tek bir atış ötede
Sadece tek bir atış
Savaş, çocuklar, tek bir atış ötede
Sadece tek bir atış

Aaah, Gör ateş süpürüyor
Tam da bizim caddemizi
Kızıl kordan bir halı gibi yanıyor
Deli boğa kaybetti yolunu

Savaş, çocuklar, sadece tek bir atış ötede
Sadece tek bir atış
Savaş, çocuklar, sadece tek bir atış ötede
Sadece tek bir atış

Tecavüz, Cinayet!
Sadece tek bir atış ötede
Sadece tek bir atış ötede/