Bu ‘STEM’ ne Allah aşkına!

Sizce “Yer çekimini Ahmet veya Ali değil de neden Newton buldu. Ülkemizde ağaçtan elma düşmüyor mu?” Sayın Emin Çapa’nın güzel bir sorusu bu. Bu sorunun cevabı elbette eğitim sistemindeki sorunlardan dolayı bizim çocuklar yapamıyorlar olacaktır. Ama son zamanlarda herkesin çok konuştuğu bir devrim var; STEM. Peki, eğitimde devrim ve her şeyi düzeltebilecek olan bu STEM nedir? Geçen hafta yazdığım endsürtri 4.0 için çözüm STEM midir?

***

STEM kavramı çok yeni bir kavram olmasına rağmen kökleri 19. yy başlarına dayanmaktadır. Temeli ABD’nin dünya liderliğine devam etme hedefine dayanır. 1950’lerde Rusların, 1980’lerde Japonya, 2000’lerde Çin’in ekonomik ve teknolojik olarak hızla ilerlemesi karşısında Amerika Birleşik Devletleri STEM alanlarında büyük atılımlar gerçekleştirmiş ve bu atılımlar sayesinde dünyanın en önde gelen süper gücü ünvanını devam ettimektedir. ABD’de STEM eğitimi ile ilgili National Science Education Standarts, Common Core ve Next Generation Science Standarts reformları ve her yıl bütçeden ayırdığı 3 milyar dolar ekonomik ve teknolojik gelişimde dünya lideri olma hedefini devam ettirmesine imkan sağlamaktadır. Ayrıca sayıları oldukça fazla olan STEM merkezleri, bilim merkezleri ve müzeleri de STEM alanlarında oldukça önemli bir görev üstlenmektedir. “STEM” Türkiyede henüz sayılı çalışma gruplarının hedef ve amaçları iken, Amerika’da bu projenin ülke için önemli olduğuna inanan devlet 2012 yılında STEM eğitimi konusunda öğretmen yetiştirmek amaçlı bir bütçe ayırmıştır. STEM Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor.

***

Buna inovasyon deniyor işte. Teknolojinin ışık hızına yakın bir hızla geliştiği örneğin bir güncelleme iki gün sonra yerini yenisine bıraktığı için artık “eski” kavramı bile günümüzde yeni hisler uyandırıyor. Bunun nedeni ihtiyaçlar doğrultusunda alınan yol ve gelen çözümler. Teknoloji ise zamanı artık kısaltıyor. Ülkemizde bu alanda eğitim yaptığı varsayılan fen liselerinin durumu içler acısı, bu konuda en güzel verileri Bahçeşehir ve fen ve teknoloji lisesi kurucusu Enver Yücel söyledi: “Yabancı dili olmayan, uygulama becerisi gelişmemiş, inovasyon ve teknoloji bilmeyen öğrenciler yetişiyor fen liselerinde, oysa ABD bundan 30-40 yıl önce teknoloji liselerine geçti. Artık bilim üreten, yazılım yapan, kodlama yapan, patent üreten liseler var. Örneğin bizim kurduğumuz okul Türkiye’de 135 üniversiteden daha fazla patent üretti.” Enver Yücel’in sözünü ettiği okul Türkiye’de STEM eğitimi yapan tek okul. Öğrenciler bilim fen ve matematik öğrenirken aynı zamanda bu bilimleri kullanarak proje, ürün ve teknoloji üretiyorlar.

***

Eğer zengin ve yeni dünyayı yakalamış, dünyanın en büyük ekonomileri içinde yer almak istiyorsak tek şansımız eğitim ve bu eğitiminde geleceği oluşturacak nesilleri yetiştirmek. İşte bu aşamada tek çaremiz STEM odaklı eğitim. Peki bunun için ne yapacağız; fen liselerini ve anadolu liselerini kapatıp fen ve teknoloji liseleri açacağız. Daha ilkokuldan kod yazımı ve inovasyon dersleri vermeye başlayacağız. Ders notları yerine proje, yaratıcılık ve inovasyon teşvikleri yapacağız. Tabii en önemlisi “eski okulun” yerine yeni nesil okulu oluşturacağız. Aksi halde yarın kaçar ve biz bu dünyanın ucuz insan gücü oluruz. Geleceğin ülkesi olmanın tek yolu doğru ve 21. yy becerilerini öğreten eğitimdir geç kalmadan.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.