Eğitim fakültelerinde merkezi yerleştirmeyi kaldıralım

Şunu belirtmeliyim, eğitim sistemimizin bence en büyük sorunu olan öğretmen yetiştirme ve geliştirme sorununa çözüm üretemedik ve üretemiyoruz da. Bunu biraz açayım; 20. yüzyılın öğretmenleri ile 21. yüzyılın insan kaynağını yetiştiremeyiz. Yeni çağın istediği insan niteliklerini kuşkusuz bu eğitim sistemi ile yapılandırmamız mümkün değildir. Artık bilgi veren öğretmen yerine üreten, rehberlik eden öğretmen anlayışına geçmemiz gerekiyor. Peki, iyi de bu nasıl olacak? Düşünün, şu anda okullarda öğretmenlik yapan öğretmenler ellerinde bir müfredat sınıfa girip çocuklara o müfredatı aktarmaya çalışan ve de kimse kusara bakmasın ben dahil çocukların gerisinde kalmış durumda olan öğretmenler. Sınıf yönetimi olmadığı için bağırarak, bastırarak eğitim yapmaya çalışan yetersiz öğretmenler. Üstelik bu iş derinleşmeye devam ediyor, çünkü karşısında dijital çağın nimetlerini kullanan çocuklar var ve öğretmen bu nesile karşı çözüm üretemiyor. Bu durumda da çocukların okula gitmesini cezbedecek hiçbir şey kalmıyor maalesef. Okullar renksiz, dersler sıkıcı, öğretmenler baskıcı, müfredat tutucu; siz öğrenci olsanız böyle okula gitmek ister miydiniz? İşte bu yüzden okullarımız ve öğretmenlerimiz cazibelerini yitirmiş durumda. Eğitimi tekrar ayağa kaldırmak için yapmamız gereken ilk şey; öğretmenleri çağa uygun, çağın yetkinliklerine uyum sağlamış bireyler haline getirmektir. İşte mesele burada başlıyor.

***

YÖK Başkanı dün “eğitim fakültelerine baraj puan uygulaması getiriyoruz” dedi. Başkan’ı kutluyorum, bu işe el attığı için teşekkür ediyorum. Ama şunu belirtmeden de geçemeyeceğim, öğretmen nitelikleri ve özelliklerini bir tahtaya yazarak karşısına geçip bakın. Acaba kaç özellik YGS-LYS başarısı ile ilgili, yani öğretmen niteliklerinin hangisi aday şu kadar ne yaparsa iyi öğretmen olur diyor. Ya da öğretmen olma niteliklerinin kaç tanesi adayın kişisel özellikleri, bireysel nitelikleri, iletişim becerileri ve sosyal becerileri ile ilgili. Sayın Başkan size bu konuda kesinlikle katılmıyorum. Öğretmen niteliklerinin yükseltilmesi için bırakın eğitim fakülteleri kendi öğrencilerini seçsin, nitelikleri birlikte çıkaralım, sonra öğrenciler bu niteliklere göre eğitim fakültelerinde mülakattan geçsin ve seçilsin. Unutmayın, bizim sorunumuz eğitim fakültesini düşük puanla seçen değil öğretmenlik vafsı taşımayan adayların merkezi yerleştirme ile eğitim fakültelerine yerleştirilmesidir. Sonra mezun olduklarında öğretmen niteliği taşımasa da atanarak yıllarca sistemin verimsizliğine katkı sunmasıdır.

***

Eğitim fakültelerinin müfredatlarının düzenlenmesi, programların yeniden tanımlanması, eğitim fakültelerinin uygulamalı eğitim yapması hepsi çok güzel adımlar. Ama asıl sorun, geleceğin insanını yetiştirecek geleceğin öğretmenini yetiştirmek. Bunun için YGS ve LYS sonuçlarına bakmak hiç iyi fikir olmayacaktır. O zaman siz fakülteleri nasıl düzenlerseniz düzenleyin alttan uygun aday gelmediği için yine işe yaramayacaktır.

Çağın gerekliliklerine uygun, kişisel özellikleri öğretmenliğe yetkin, iletişimi güçlü öğretmenlere ihitaycımız var. Bu yüzden Sayın Başkan’a bir önerim var. Bu öneri, hem öğretmen yetiştirme hem seçme hem de son dönemde yaşanan mülakat kirizine çözüm olacaktır. Gelin bir adım atalım, baraj puan yerine eğitim fakültelerinde merkezi yerleştirmeyi kaldıralım. Öğretmen adaylarını mülakatla ve kişisel özelliklerini baz alarak seçelim. Böylece ülkemiz gerçekten öğretmen olmak isteyen ve mezun olduğunda gerçekten öğretmenlik yapacak insanlara kavuşsun.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum