Eğitimle ilgili çok şey dinlemişsinizdir. Dinlediğiniz her şeyden sonra “doğru ama nasıl yapabiliriz ki!” dediğinizi biliyorum. “Yapılabilir” diyenleri hayalperest, “yapanlar var” diyenleri “ama orası şöyle böyle” diyerek bahanelerle geçiştirdiğinizi biliyorum. Kısaca hiçbirimiz inandığımız ama cesaret edemediğimiz süreçlerle yüzleşemedik. Bir avuç gencin üstüne vazife! Olmadan kuyudaki bir köpeği kurtarmak için robot yapmasına laf da ettik. Kısaca biz eğitim konusunda doğruyu gören ama “sağır dilsiz” olan bir toplumuz. Ama tüm bunlara rağmen öyle güzel ışıklar ve öyle güzel filizler çıkıyor ki insana büyük umutlar ve sevinçler veriyor. Dün ABD California’da bir grup Türk genci ‘Dünya Fırst Robotik FRC’ şampiyonasında ikinci kez üst üste Chairman’s aldı yani en büyük kupayı aldı. Son bir haftanın neredeyse tamamında memleket YGS konuştu, televizyonlar, gazeteler, sosyal medya YGS ile yattı YGS ile kalktı. Sorular zor muydu, geçen seneden farklı mıydı? Bu sorular soruldu her yerde. Birileri yine sanki “uzayda yaşam bulmuş” bilim adamı edasıyla YGS sorunlarını çözüldü, puanlar hesaplandı.
***
Aynı saatlerde memleketimizden binlerce kilometre uzakta bir avuç gencimiz ülkemizin bayrağını gururla dalgalandırdı. Hiçbirinizin bundan haberi bile olmadı. Çünkü bu memleketin eğitimcileri için onların başarısı YGS kadar prim yapmadığı için görmediler. Ama hep söylerim ya “bu memlekette hiçbirşey değişmiyor 42 yıldır sınav yapıyoruz. Her sınavdan sonra puan hesaplıyoruz. Ama dünyanın başka ülkelerinde 17-18 yaşındaki gençler proje yapıyor, robot yapıyor “diye. İşte bu sefer bizim gençlerde dünyanın en iyi projelerine, en iyi robotlarına, en iyi okullarına, en pahalı takımlarına karşı kafa tutup ‘biz de varız’ dediler ve şampiyon oldular.
Neden bahsediyorum biraz anlatayım; tüm dünyada özelliklede gelişmiş ülkeler, ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Hollanda gibi ülkelerde okulların müfredatında olan FRC Robot yarışması diye bir şey var. Bu her yıl yapılır ve ABD’de finalleri yapılıyor. Tüm dünyada lise öğrencileri her yıl FRC tarafından verilen görev robotlarını geliştirir, yazılımını, tasarımını, mühendisliğini her şeyini yapar ve bu yarışmaya katılır. Türkiye’den yıllardır bu işin öncülüğünü Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi yaparken şimdi 10’a yakın takım yarışmaya katılıyor. Yarışmanın büyüklüğünü size şöyle anlatayım; takımların sponsorları oluyor. ABD’de bu yarışmaya katılan takımların sponsorlarından bazıları; Boing, Nasa, İntel, HP, Apple gibi dünya devleri. Yani milyon dolarlık bütçelerle bu yarışmaya katılan dünya takımları. Karşılarında ise Türkiye’den liseler sponsoru sanayiden Arif Usta, uçak paralarını ve kalacak yerlerini okul kurucusu karşılamış ve bu yarışmaya en küçük vidasını bile kendileri bularak yaptıkları, okulda haftalarca yatarak gece gündüz çalışarak yaptıkları robotları, masraf olsun diye yanlarında sandviç hazırlayan çocuklar. İşte bu çocuklar dün gece şampiyon oldular. Bu çocuklar bu memleketin kaderini değiştirecek çocuklar bu çocuklar inandıklarında neler yapabileceklerini gösteren çocuklar. Bu çocuklar bundan sekiz yıl önce milli eğitim bakanlığı kapısında “ne olur bu liseyi açmamıza izin verin Türkiye’nin geleceğini yetiştirelim” diye Enver Yücel’e “hocam haklısınız işte ıspatı” dediler dün gece.
***
Şunu da söylemeliyim, bu sevdayı Türkiye’ye yayan Fikret Yüksel Foundation’dan sayın Suzan Burchard, Sayın Ayşe Selçuk, Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi Müdürü sayın Tolga Yıldız ve adını yazamadığım bu alanda çalışan herkese teşekkür etmeden geçemem. Ve asıl söz bu başarı için her şeyi sağlayan, “Bu ülkenin geleceği eğitimdir. Kaliteli eğitim için STEM, yazılım ve teknoloji” diyen sayın Yücel sizin de dediğiniz gibi “Türkiye’nin Fen teknoloji liselerine ihtiyacı var.” Ama özel bir kutlama; gecesi gündüzü çocuklar olan, Türkiye’de her liseye bir tane lazım dediğim okul müdürü sayın Tolga Yıldız, siz çocuklara inanmaya devam edin. O herkese herşeye kafa tutan inanan çocuklar gözlerinizden öpüyorum. Bahçeşehir Kolejleri Fen Tek İntegra takımı ve takımın koçu Anıl Cici, çocuklar siz bize öyle bir gurur, öyle bir inanç verdiniz ki bunun tarifi mümkün değil. İyi ki varsınız siz bu memlekette geleceğe aydınlık bakmamıza sebep oldunuz. Evet şimdi sayın eğitim yöneticileri, ezberci, sınavcı, tektipçi yetiştirmekten vazgeçin. Gelin fen liselerinde, Anadolu liselerini yeniden yapılandırın. Bu memlekette yüzlerce binlerce “İntegra” olsun. Unutmayın bu memleketin geleceği YGS değil bu çocukların açtığı yoldur.
