Ortadoğu'da sorunun çözümü eğitimdir

Bu çağda gelişmenin kalkınmanın ve refahın en önemli anahtarının eğitim olduğu tüm dünya tarafından kabul gören bir gerçek. Hatta sosyal barışın, gelişmenin, refahın ve medeniyetlerin barışının koşulunun da eğitim olduğunu biliyoruz. Yani artık şunu biliyoruz, eğitim yaşamımızın sigortası durumunda. Eğitimsiz toplumların yaşamı her geçen gün daha da zorlaşıyor. Eğitim sisteminiz iyi değilse ekonominiz, eğitim sisteminiz iyi değilse sosyal barışınız, eğitim sisteminiz iyi değilse yaşam kaliteniz ve en önemli eğitim seviyeniz iyi değilse kendi kendinizi yönetmeniz mümkün değil. İşte buyrun Ortadoğu coğrafyasına bir bakalım. Hem de İslam Konferansı örgütünün raporu ile bakalım. Görün bakalım neden savaşlar bitmiyor, neden barış olmuyor, neden fakirlik kol geziyor buyurun bakın.

***

İslam Konferansı Teşkilatı’na mensup 57 üye ülkedeki üniversite sayısı 500 iken, sadece Amerika’da 4 bin 758 üniversite var. Okuma yazma oranlarındaki fark ise utanılacak bir çerçevede. Ar-Ge’ye İslam dünyasındaki ülkelerin ayırdıkları pay, gayrisafi milli hasılanın % 0.2’si iken, bu gelişmiş dünyada % 5’e çıkıyor. Bizim coğrafyamız ısrarla okumamaya devam ederken, dünyada kişi başına düşen gazete ve kitap sayısı ortalaması 11’e ulaşmış durumda. İKÖ ülkelerinde bu oran 0.01’e geriliyor. Bu oran kıyas dahi kabul etmez bir noktada. Sahip oldukları kitap ve kültürel gelişim sayesinde ülkelerindeki ileri teknoloji ürünleri ihtiyaçları da o oranda artıyor ve bu da yeni bir bilgi ve ürün olarak tekrar topluma dönüyor.

***

Örneğin Pakistan’ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracat içindeki oranı % 1, Suudi Arabistan’ın % 0.3, Kuveyt, Fas ve Cezayir’in aynı şekilde % 0.3 iken, bu oran, ABD’de %66, G.Kore’de %54, Almanya’da %48. Geleceğin, bilgiyi üreten toplumlara ait olduğu gerçeği karşısında İKÖ ülkelerinin zayıfladığını görmek için kâhin olmaya gerek yok sanırım.
İKÖ’ye mensup 57 ülkenin gayrisafi milli hasılalarının toplamı 2 trilyon doların altında iken, ABD’nin tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmesini, Çin’in 8 trilyon dolar, Japonya’nın 3.8 trilyon dolar ve Almanya’nın 2.4 trilyon dolarlık üretim yapmasını eğitime ve bilime verdikleri önemin dışında başka ne ile izah edebiliriz?

***

ABD’nin AR-GE için üniversitelere ayırdığı bütçe İKÖ ülkelerinin toplam bütçelerinin yarısına eşit. Bütün bunlardan sonra tekrar tekrar düşünmemiz lazım. Biz pozitif bilime, AR-GE’ye mi yatırım yapacağız? Yoksa gereksiz gündemlerle uğraşmaya devam edip arkadan nal toplamaya devam mı edeceğiz? Türkiye’nin İKÖ ortalamasının üstünde yer alması tabii ki çok sevindirici ama hiç unutmamalıyız ki bizim ülke olarak vizyonumuz İKÖ ülkeleri değil “çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmaktır.” Lütfen 91 yıl önce önümüze konulan bu vizyonun ne anlama geldiğini tekrar tekrar düşünelim. Düşünürken de camdan kafamızı uzatıp Ortadoğu’ya bakalım çünkü biz oraya ait değiliz. Biz barışın ve medeniyetin ülkesiyiz sakın ha unutmayın buna ulaşmanın yolu da sadece eğitimdir.

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.