Yayıncıların zararını kim karşılayacak?

15 Temmuz darbe girişiminden sonra eğitim alanında ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bunların bazılarını sürecin gereği olarak görüp normal karşılıyorum ama son günlerde duyduğum bazı şeyler beni oldukça rahatsız etti. Milli Eğitim Müdürlüklerinden okullara sürekli kaynak kitap kullanımı ile ilgili yazı geliyormuş. Bu yazılar o kadar artmış ve sınırları o kadar genişlemiş ki en son gelen yazıda “dersler veya ders dışında öğretmenlerin ders kitapları dışında kaynak kitap kullanması, önermesi, sınıfa getirmesi hatta dolabında bulundurması” dahi yasaklanmış. Yayıncılar bu duruma isyan edip gazete ilanı dahi verdiler ama nafile. İl ve ilçe müdürlükleri okulları öyle korkuttu ki kimse kaynak kitap almaya, önermeye yanaşmadı.

Bu işin bu boyuta geleceğine asla ihtimal vermezdim ama biraz araştırınca her zamanki gibi “kraldan çok kralcı” meselesi çıktı karşıma. Yani Milli Eğitim Bakanlığı okullarda kullanılan yayınlarda FETÖ izini silmek adına bir çalışma yapmaya başlayınca; Milli Eğitim Müdürlüklerine bir yazı göndererek bu gruba ait kitapların kullanılmasının önlenmesi adına kaynak kitapların kullanılmamasını istemiş. Ama il milli eğitimler bunu abartıp bütünüyle yasak getirmeye kalkınca olanlar olmuş.

***

Bu durum nasıl açıklanır bilemiyorum, ama açık olan bir şey var ki yerel yöneticiler “aman bana bir şey olmasın” diye öğrencilerin eğitimini hiçe sayıp iki aya yakın süredir sınıflarda dersi kilitlemiş durumdalar. Peki, çocukların TEOG sürecinde geçirdiği zaman ne olacak? Çünkü bugün Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşar Yardımcısı Muammer Yıldız, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) propagandasının yer aldığı yardımcı ders kitapları dışındaki yardımcı materyallerin kullanılmasının önünde engel bulunmadığını açıkladı. Şimdi ayıkla princin taşını. Yıldız, FETÖ’ye karşı mücadele kapsamında Bakanlıkça bir süre önce yayınlanan genelge ile örgütle bağlantısı tespit edilen yayınevlerinin çıkardığı yardımcı ders kitaplarının yasaklandığını hatırlattı. Bu yayınlar dışındaki yardımcı ders kitaplarının hiçbir şekilde yasaklanmadığını vurgulayan Yıldız, Bakanlığın müfredatı çerçevesinde hazırlanan, zengin içerikli çalışmaların öğretmenler tarafından öğrencilere tavsiye edilebileceğini ifade etti. Genelge ile yapılmak istenen uygulamanın bazı öğretmen ve yöneticiler tarafından yanlış anlaşıldığını söyledi. Müsteşar Yardımcısı Sayın Yıldız’a sormak lazım; eğer yerel yöneticiler yanlış yaptıysa ki yaptılar, öncelikle öğrencilerin kaybını, öğretmenlerin sorunlarını ve tabi ki bu kadar yayınevinin zararını kim karşılayacak? Göz göre göre bu hatayı yapanların yanına kar mı kalacak? Yoksa her zamanki gibi kol kırılır yen içinde kalır mı diyeceğiz? Milyonlarca lira zarar ve eğitimde kayıp... Peki, ya sorumlusu kim?

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum