Tilkilere dikkat!

Anadolu’da değişim, çevremizde çokça görüldüğü gibi aniden patlak vermez. Anadolu’da değişim zamana yayılan bir süreçtir. Cumhuriyet’in kurulması ile ortaya çıkan yeni durum söz gelimi, en az iki yüz yılı alan bir değişim talebinin (üstyapı itibarıyla) zirveye ulaşıp son noktayı koymasıdır. Tanzimat, ıslahat fermanı, meşrutiyet…bunların tamamı Cumhuriyet’e giden sürecin kilometre taşlarıdır. Dış konjonktürün (baskın Batı medeniyetinin) güçlü ve karşı konulmaz etkisiyle gerçekleşmiş olması başka. Öyle olsa da bu değişim dahi Anadolu karakterine sahip.

Buna karşılık son yıllarda Ak Parti iktidarıyla belirginleşen ve adına yeni Türkiye denilen değişim de bir anda ortaya çıkan bir durum değildir. Demokrat Parti, Özal, hatta Demirel, Erbakan hareketleri mesela bu değişimin gözle görülür kilometre taşları olarak değerlendirilebilir. Ama bunlar değişim hareketinin suyun üzerindeki görünümleridir. Asıl değişim derinden ve çok daha etkili biçimde yaşanıyordu.

***

Anadolu, değişimi, Cumhuriyet’le birlikte zirveye ulaşan Batılılaşma sürecinin zaferini ilan ettiği gün başlatmıştı.

Ülkenin bütün kurumları yeni rejimin hakimiyetine girmişken, Anadolu’nun karşı değişim süreci de başlamıştı.

Harf inkılabı ile Arap alfabesinin yasaklandığı günün gecesi dedelerimiz, ninelerimiz ilan edilmemiş bir seferberlik gibi gizli gizli Kur’an okutma sürecini başlatmışlardı mesela. Siyasal alanda da aynı süreç aynı hassasiyetle başlamıştı.

Muhtarlardan, nahiye müdürlerine, belediye meclislerinden, belediye başkanlıklarına, Meclis’ten, hükümete ve oradan Cumhurbaşkanlığına kadar sabırla ve ilmek ilmek örülen bir değişim. Yeni rejimin imkanları gayet hikmetli bir tavırla değerlendiriliyordu.

Batılılaşma sürecinin ve buna karşı Anadolu değişim sürecinin eş zamanlı gelişimi bize bir şeyi de hatırlatıyor. Süreçler zıtlarını da içlerinde barındırmışlar. Her süreç, karşıtının imkanı olmak gibi bir işlevi görmüş.

***

Bugünlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliğinde zirveye ulaşmak üzere olan Anadolu değişim süreci de son günlerdeki gelişmelerle iyice ayyuka çıktığı üzere karşı sürece imkan oluşturacak zaafları barındırıyor görüldüğü kadarıyla.

Mesela Başbakan Davutoğlu’nun görevden ayrılmasından çok, onun görevden ayrılmasının öncesinde ve sonrasında oluşturulan medyatik atmosfer, Yeni Türkiye olarak kavramsallaşan Anadolu değişim sürecinin daha bir kökleşmesinden ziyade bu sürecin içten içe çürümesine neden olacak ve karşı sürece imkan sağlayacak bir işlev görmektedir.

Ninelerimizin ve dedelerimizin ciğerlerinden kan damlatarak besledikleri bu değişim hareketi, kifayetsiz muhterislerin iktidar sofrasından dökülecek daha fazla kırıntı için kopardıkları fırtınalara kurban edilmeyecek kadar önemlidir.

Değişim hareketi siyasal iktidarla amacına ulaşmış değildir. Yüz yılları alacak bir misyonun temsilcisi olabilmemiz için çözmemiz gereken devasa sorunlar var. Kürt sorunu gibi, Alevi sorunu gibi.

Kürt sorunu adına kan dökmeye devam eden PKK hala varlığını sürdürmekte. Alevi sorunu yıllardır görüldüğü üzere başka türlü bir öfke ve şiddete kaynak oluşturuyor. Milletimizi ilelebet bu tür duraklatıcı, geriletici, hatta öldürücü sorunlardan kurtaracak bir hareketin günlük çıkarlarının iştah kabartıcı beklentileri gözlerini bürümüş bazı kimselere kurban edilmesi bu millete yapılacak en büyük kötülüktür.

***

Sayın Davutoğlu veda ederken bu duyarlılığını gösterdi. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan on yılları bulan zorlu mücadelesiyle fazlasıyla hak ettiği liderliği ile bu duyarlılığın en büyük teminatıdır.

Ama işte aslanların gölgesine sığınan tilkiler de eksik olmuyor. Tilkilere Dikkat!

YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum