‘Halep İçin Sivil Yürüyüş’ bu sabah Berlin’den yola çıkıyor. Hareketin öncülerinden Anna Alboth tarihi kararı nasıl verdiklerini anlatıyor: Videolardaki çocuklarda evlatlarımı gördüm. Yola çıkanlar, ‘artık yeter’ diyorlar.
Suriye’de bombardımanların son bulmasını ve sivillere insani yardım ulaştırılmasını talep eden ‘Halep İçin Sivil Yürüyüş’ hareketi, bugün sabah saatlerinde Berlin’den yola çıkıyor. Harekete öncülük edenlerden Polonyalı gazeteci ve blog yazarı Anna Alboth, 6 yıldır dinmeyen Suriye’deki insani trajedinin son bulmasını istediklerini vurgulayarak “Yürüyüşümüze herkesi davet etmek istiyorum. Farklı siyasi görüşlerden, farklı dinlerden olsalar da, onlarla beraber bu yürüyüşü gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.
Bugün sabah saatlerinde Berlin’de çok sayıda Suriyeli sığınmacının kaldığı eski Tempelhof havalimanından yola çıkacaklarını anlatan Alboth “Berlin’den yola çıkacağımız gün yaklaşık üç bin kişinin bize katılmasını umut ediyoruz. Çok sayıda kişi de sembolik olarak sadece ilk günkü yürüyüşe katılacak” diye konuştu. Sıradan Avrupa vatandaşları olarak Suriye’de yaşananlara daha fazla sessiz kalmak istemediklerini ve siyasetçileri harekete geçirmeyi amaçladıklarını belirten Alboth, Halep’te yaşananların ardından bu yürüyüşe karar verdiklerini ancak yalnız Halep için değil, Suriye’de hayatta kalma mücadelesi veren tüm siviller için yürüyeceklerini vurguladı. İki çocuk sahibi olduğunu söyleyen Alboth, şöyle devam etti: “Ben bir anneyim, Suriye’den gelen videoları hepimiz izledik. Ben bu videoları izlerken, oradaki çocuklarda kendi çocuklarımı gördüm. Belki de bu nedenle çok etkilendim. Bilgisayar başında bunları izlerken, ne kadar yalnız olduğumu hissediyordum. Düşüncelerimi sosyal medyada paylaştım. Avrupa’nın dört bir yanında bilgisayarları başında oturup olan biteni izleyen ve benimle aynı düşünceleri paylaşan çok kişi olduğunu gördüm. Benimle bu yola çıkanlar, benim gibi ‘artık yeter’ diyorlar. Bizler sıradan yurttaşlarız, ancak sessiz kalmak istemiyoruz.”
Alboth, Almanya’dan başlayacakları yürüyüşlerinde sırasıyla Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Makedonya, Yunanistan ve ardından Türkiye’ye gideceklerini, buradan da Halep’e ulaşmayı hedeflediklerini belirterek yol boyunca gittikleri şehirlerde düzenleyecekleri etkinliklerle Suriye’de yaşananlara dikkat çekeceklerini söyledi. Polonyalı aktivist, kış koşullarında zorlu bir yürüyüş gerçekleştireceklerini ancak kararlı olduklarını vurgulayarak “Bizlerin bir şeyleri değiştiremeyeceği düşüncesine katılmıyorum. İnsanlar kararlı olursa, bir şeyleri değiştirebilirler. Halep’e yürümeye başlarsak, siyasetçiler de seçmenlerin bu konuya önem verdiğini göreceklerdir. Bu şekilde onları karar almaya zorlayabiliriz” diye konuştu. Günde 20-25 kilometre yürüyecek aktivistler, yaklaşık dört ay sürecek yürüyüş sonunda Halep’e ulaşmayı amaçlıyor.
25 BİN SURİYELİ DEV ÇADIR KENTTE
Kahramanmaraş’ta 25 kişi bin kapasiteli inşa edilen ve içerisinde çift katlı konteynerlerin bulunduğu barınma merkezi, sahip olduğu imkanlarla modern bir tesisi aratmıyor. Misafir kabulüne ekim ayında başlanan, 374 bin metrekare alan üzerine kurulu barınma merkezi, içerisinde banyo, mutfak ve tuvalet gibi ihtiyaçların karşılanabildiği çift katlı konteynerleriyle dikkati çekiyor. Buradaki sığınmacılar 5 bin 8 konteynerde yaşama tutunuyor. Sosyal imkanların da bulunduğu konteyner kentte, 16 derslikli Halk Eğitimi Merkezi ve 24 derslikli 4 okul da hizmet veriyor. Cami, taziye yerleri, market, 2 rehabilitasyon merkezi, 8 çocuk oyun alanı, 4 futbol, 4 de basketbol sahasının yer aldığı barınma merkezinde, sağlıklı içme suyuna ulaşılabilmesi için son teknolojiyle yapılan günlük 3 bin metreküplük su arıtma tesisi de Suriyelilerin hizmetinde sunuluyor. Dış güvenliği jandarma tarafından sağlanan konteyner kentin içinde özel güvenlik personelleri de 24 saat güvenlik hizmeti sunuyor. Konteyner kentin rutin işleyişleri için 800 personel görev yapıyor.
‘5 GÜNDE BİR YEMEK YİYORDUK’
Halep’in doğusunda bir ay boyunca bombardıman altında kalan, önce İdlib’e ardından Hatay’a getirilen yaralılar yaşadıkları sefaleti anlattı. Tahliye koridorunda ayağından vurulan Züheyir Muhammed Ali, 5 çocuğu ve eşinin ülkesinde kaldığını söyledi. Halep’te hem bombalar hem de açlıkla mücadele ettiklerini ifade eden Ali “Yiyecek sıkıntımız çoktu. 5 günde bir yemek bulursak yiyorduk. İmkanlarımız çok kısıtlıydı, ilaç, elektrik, su yoktu. Ekmek dahi bulamıyorduk. Bugüne kadar ülkemizi terk etmedik. Terk etmeyi de düşünmüyorduk ancak bombardıman, açlık ve susuzluk artık bizi kaçma aşamasına getirdi” diye konuştu. Ali’nin refakatçısı Beşir Hatip ise “Halep yaşanmaz hale geldi. İnsanlar bir bidon su için 5 kilometre gitmek zorunda kalıyordu. Kurtlu suyu mecburen tüketiyorduk. 2,5 aydır yıkanmadım” dedi.
32 YARALI SİVİL TÜRKİYE’DE ÖLDÜ
Halep’in doğusundaki saldırılarda vurulan ağır yaralı 231 sivil Hatay’a getirildi. Yaralılardan 32’sinin hayatını kaybettiği belirtildi. Çeşitli hastanelerde tedavi gören yaralılardan 95’inin çocuk olduğu öğrenildi. Öte yandan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Cilvegözü Sınır Kapısı’ndaki çalışmalarla ilgili yetkililerden bilgi aldı. Yaralıları ziyaret etmek için kente gelen Kaynak, sınırda görev yapan AFAD ve diğer kurum yetkilileriyle bir araya geldi. Kaynak, brifingin ardından sınır kapısına konuşlandırılmış AFAD Mobil Koordinasyon Merkezi tırında incelemelerde bulundu.
BAŞBAKAN’IN AİLESİNDEN İDLİB’E 3 TIR YARDIM
Başbakan Binali Yıldırım’ın ailesi Suriye’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmadı, mazlumlara 3 tır dolusu yardım gönderdi. Başbakan Yıldırım’ın çocukları Erkam, Bülent ve Büşra ile kardeşi İlhami Yıldırım, Halep’ten tahliye edilen ve İdlib’deki yetimhanelere yerleştirilen çocuklara süt ve gıda yardımı yaptı. İstanbul’da hazırlanan gıda kolileri ve süt paketleri Kızılay’a bağışlandı.
Yıldırım ailesi adına hazırlanan yardımlar İlhami Yıldırım’ın başkanı olduğu Türk Kızılayı İstanbul Şubesi aracılığıyla İdlib’e ulaştırıldı. Süt ve gıda paketi dağıtımı Kızılay ekipleri tarafından gerçekleştirildi. Dağıtımın, yetimhanelerin yanı sıra diğer bölgelerde de devam ettiği bildirildi. Başbakan ve ailesi yardımlara devam etme kararı aldı.
