İBB Kültür A.Ş., İbrahim Hakkı Konyalı’nın hazırladığı ancak yayınlayamadığı, Mimar Sinan’ın İstanbul’da yapmış olduğu eserleri konu alan “İbrahim Hakkı Konyalı’nın Kayıp Arşivinden İstanbul’da Mimar Sinan Eserleri” adlı kaynak niteliğinde bir eser yayınladı. Çeşitli sebeplerden döneminde yayınlanamayan bu çalışma altı ay öncesine kadar kayıptı.
126
İbrahim Hakkı Konyalı tarafından 1940-1941 tarihlerinde yapılan albüm ve daktilo metninden yararlanarak hazırlanan kitap, Mimar Sinan’ın İstanbul’da inşa ettiği cami, mescid, türbe, kütüphane, dârülkurrâ ve mektepleri içeriyor. Enkazcılara satılan cami ve hamamlar, değerli çinilerin akıbeti, türbelerin bakımsızlığı ve Mimar Sinan’ın dehası ile ilgili pek çok bilginin Konyalı’nın ağzından anlatıldığı eser, İstanbul’da yapılan yıkımlara da ışık tutuyor.
226
İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın talimatı ile kaybolan ve zarar gören tarihi eserlerle ilgili gerçekleştirilen arşiv çalışmaları sonucu, eserlerin yeniden ihya edilmesi, orijinalleri göz önünde bulundurularak onarımlarının gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. İstanbul konulu kaynakların toplanması fikriyle bugüne kadar çok sayıda görsel ve yazılı materyali koleksiyonuna katan İBB Kültür A.Ş., gazeteci Faik Şenol’un arşivinde bulunan “İstanbul’da Mimar Sinan Eserleri” başlıklı iki fotoğraf albümü üzerinde çalışırken kayıp bir çalışmayı gün yüzüne çıkardı.
Fotoğraf: İbrahim Hakkı Konyalı eşiyle birlikte.
326
Fotoğrafların altında, daktilo edilerek yapıştırılmış bilgiler bulunmasına rağmen, etiket kısmı kazınmış olduğu için albümlerin kime ve hangi tarihe ait olduğu konusunda malumat edinemeyen Kültür A.Ş. yetkilileri bu kez dikkatlerini fotoğrafların birçoğunda rastlanan kişiye yönelttiler. Kimi zaman elindeki kâğıda not alan, kimi zaman eseri tetkik eden, kimi zaman da uzaktan görülen pardösülü, fötr şapkalı bu kişinin, Cumhuriyet sonrası birçok eserin gün yüzüne çıkmasını, kurtarılmasını ve tanıtılmasını sağlayan İbrahim Hakkı Konyalı olduğu tespit edildi.
Fotoğraf: İbrahim Hakkı Konyalıkütüphanesinde.
426
Konunun uzmanları ile irtibata geçen Kültür A.Ş. yetkilileri daha sonra, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı’nda bulunan B/33 numaralı Mimar Sinan’ın Eserleri adlı 473 varaklık yayınlanmamış bir çalışmaya ulaştı. Albümde yer alan fotoğraflar ve Atatürk Kitaplığı’nda bulunan daktilo metin karşılaştırıldığında dönemlerinin aynı olduğu, metinlerin de albümde bulunan fotoğraflar için hazırlandığı anlaşıldı.
526
Ayasofya Müzesi eski müdürlerinden Prof. Dr. Erdem Yücel ile yapılan görüşmede İbrahim Hakkı Konyalı’nın böyle bir çalışma hazırladığını ancak bu dokümanların daha sonra kaybolduğunu öğrenen yetkililer, Konyalı’nın yıllar önce hazırlıklarını yaptığı çalışmanın kısmen de olsa hayat bulması için çalışmalara başlar.
626
İBRAHİM HAKKI KONYALI HAKKINDA
İbrahim Hakkı Konyalı, 1896 yılında Konya’da Alâeddin Köşkü’nün Akıncılar Kapısı yakınında bir evde dünyaya gelmiştir. Atis olan soyadı yerine Konyalı soyadını kullanması da bundan dolayıdır. Konyalı, Nalbandzâde Mustafa Efendi ile Atâzade İbrahim Ağa’nın kızı Hatice Hanım’ın oğludur. Babası Nalbantzâde Mustafa Efendi, Konya’nın Takva Hoca Medresesi’nde ilim yaparak icazetname almıştır.
726
Konyalı, soyunun Anadolu Selçukluları’na kadar gittiğini söylemektedir. Yaşamı boyunca çok sayıda değerli eser kaleme alan Konyalı, kişilik olarak meraklı, sorgulayan ve incelemeyi seven bir yapıya sahiptir. Yazdığı kitapların yanı sıra çok sayıda dergi ve gazetede de yazılar yazmış, yazılarında kendi adını kullandığı gibi Amber Reisoğlu, Ayhan Atis, Ayhan Nalbantoğlu, Nalbantzade İbrahim Hakkı, İbrahim Atis, Derviş Karamanoğlu, Hakkı Arayan, İbrahim Cimcoz, İbrahim Hakkı, İ. Atis, Ömer Ataoğlu, Mediha Atis ve Vak’anüvis gibi çok sayıda müstear isim de kullanmıştır. Konyalı’nın dolu dolu geçen hayatı, Akşehir’de 20 Ağustos 1984’te geride birçok eser bırakarak son bulmuştur.
Resimde: Ahi Çelebi Camii
826
İBRAHİM HAKKI KONYALI’NIN ESERLERİ
Topkapı Sarayında Deri Üzerine Yapılmış Eski Haritalar (1936), İstanbul Abideleri (1937), Afrodit (1940), Harun-el Reşid (1941), İstanbul Sarayları (1942), Ankara’da Karacabey Mamuresi (1943), Eski ve İslami Paralar (1946), Alaiyye (Alanya) Tarihi (1946), Nasreddin Hoca’nın Şehri Akşehir Tarihi (1946), Mimar Koca Sinan (1948), Tevarih-i Selâtıyni’l Osmaniye Tercümesi (1949), Azatlı Mimar Sinan, Sinan-ı Atik (1953), Abideleri ve Kitabeleriyle Konya Tarihi (1964), Abideleri ve Kitabeleriyle Karaman Tarihi, Ermenek ve Mut Abideleri (1967), Abideleri ve Kitabeleriyle Konya Ereğlisi Tarihi (1970), Abideleri ve Kitabeleriyle Koçhisar Tarihi (1971), Abideleri ve Kitabeleriyle Kilis Tarihi (1972), Abideleri ve Kitabeleriyle Niğde Aksaray Tarihi (1973), Abideleri ve Kitabeleriyle Manavgat Tarihi (1973), Üsküdar Tarihi I (1976), Üsküdar Tarihi II (1977), Ankara Camileri (1978)
Resimde: Ayaz Paşa Türbesi
926
Çavuşbaşı Cami
1026
Cihangir Camii
1126
Haseki Hürrem Türbesi
1226
Kanuni Türbesi
1326
Kapıağası Mektebi
1426
Kasımpaşa Camii
1526
Kılıç Ali Paşa Camii
1626
1726
Merkezefendi Hamamı
1826
Mihrimah Sultan Camii
1926
Nişancı Camii
2026
Odapaşa Camii
2126
Piyalepaşa Camii
2226
Şahsu Sultan Camii
2326
Şehzade Paşa Türbesi
2426
Şemsi Paşa Camii
2526
Mimar Sinan'ın kayıp olan ya da yıkılan birçok eseri olduğu biliniyor. Edirne'de Selimiye Camisi'nin önündeki tarihi Yemiş Kapanı Hanı'nı kurtarma kazısında ortaya çıkarılan su yolu bunlarden biri.
2626
Yaptığı eserlerin birçoğu İstanbul’da olan Mimar Sinan 84 cami, 52 mescit, 22 türbe, 57 medrese, 7 okul ve darülkurra, 17 imaret ve 3 darüşşifa, 7 suyolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam ve kaydı olmayanlarla beraber, üç yüz elliyi aşkın yapının baş mimarlığını üstlenmiştir.