Amerika'yı Kristof Kolomb keşfetmedi
Atlantik’i aşarak Amerika’ya ulaşan ilk Avrupa’lı (Grönland’ı dahil etmezsek) Leif Erikson’dur. Kolomb’dan 500 yıl önce İzlanda’dan sürülen Leif bugünkü Kanada topraklarına ulaşmış ve burada bir yerleşim kurmuştur. Leif üzüm açısından verimli olan bu topraklara ‘Veinland’ ismini verdi. 1963’te Arkeologlar Newfounland adasındaki L’Anse aux Meadows’ta Leif’ın tarifleri ile örtüşen Viking tipi yerleşimi keşfettiler.
Uzayda yer çekimi vardır
Kütle çekimi tüm evrende geçerli olan bir doğa yasasıdır. Yapay uydularımız da bu kuvvet sayesinde yörüngede durabiliyor. Elbette yandaki fotoğrafta astronotların ağırlıksız hissettiği çok açık. Ancak bunun sebebi ağırlıksız olmaları değildir. Aslında yörünge de olmanın anlamı sürekli olarak düşmek ama ıskalamaktır. Bu sürekli düşüş sayesinde ağırlığın hissedilmediği bir ortam oluşur.
Bukalemunlar arka plana göre renk değiştirmez
Bu genel yanılgının aksine bukalemunlar diğer bukalemunlara kasıtlarını ifade etmek için ve vücut ısılarını düzenlemek için renk değiştirler. Kendi vücut ısılarını düzenleyemeyen bu sürüngenler, daha fazla güneş ışığından faydalanmak için daha koyu ya da serinlemek için açık renklere bürünebilirler. İletişim için büyük renk değişimlerini de kullanabilirler, hakimiyetini göstermek isteyen bir erkek parlak renklere ya da agresif bir karşılaşmadaki bukalemun koyuya dönüşür. Dişiler çiftleşme isteklerini belirtmek için renk değiştirebilirler.
Bukalemunların üst derileri şeffaftır ancak altında çeşitli pigmentlerin bulunduğu karmaşık bir sistem mevcuttur ve hiçbiri arka plan renginden etkilenmez.
Elmas kömürün sıkışması ile oluşmaz
Kömür elmasın oluşumunda çok nadir rol oynar. Dünya üzerindeki çoğu elmas kömürün esas kaynağı olan kara bitkilerinin ortaya çıkışından çok daha önceye tarihlenmiştir. Bu fikir ile ilgi diğer sorun kömür katmanlarının yatay, ya da yataya yakın birikim(sedimentasyon) kayaçlarından oluşmasıdır. Gerçekte elmas kayaçlarının kaynağı volkanik kayaçlarla dolu dikey bacalardır. Şu ana kadar kazılan Dünya yüzeyindeki elmasların neredeyse hepsi böyle oluşmuştur. Derin kaynaklı volkanik patlamaların dışında, tektonik levhaların batma zonlarında, asteroitler çarpma alanında ya da doğrudan elmas kayaçlarına sahip asteroitler elmasın diğer kaynaklarıdır. Ancak bu mekanizmaların kömürle etkileşime girmeleri de neredeyse imkansızdır.
Farklı tatlar dilin farklı bölgeleri tarafından algılanmaz
Bilinenin aksine dil üzerindeki reseptörler tüm dile yayılmış halde bulunurlar, araştırmacılar her tat tomurcuğunda tüm tat reseptörlerinden 50-100 arası bulunduğunu göstermişlerdir. Bu büyük yanlış anlatımda var olmayan glutamat(yiyeceklerin tazeliğini anlamaya yarayan bir amino asit, hazır gıdalarda çin tuzu da denen monosodyum glutamatın kullanılma sebebi) reseptörleri de tüm dile eşit biçimde dağılmıştır.