Davos’ta gündem para değil siyaset

Davos’ta gündem para değil siyaset

Dünya ekonomisinin kaptanları Davos’ta buluştu. Ekonomik endişelerin, siyasi kaygının gölgesinde kaldığı zirveye 70’e yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanları katıldı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Davos’ta yeni teşvik sistemini anlatırken, ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross ise fikri mülkiyet, çelik ve alüminyumda korumacılık sinyali verdi.

EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL

Dünya Ekonomik Forumu’nun düzenlediği 48’inci Davos Zirvesi, İsviçre’nin Davos kasabasında başladı. Küresel ekonomi, çevre kirliliği, güvenlik ve ortak çıkarlar doğrultusunda uluslararası işbirliğinin ele alındığı zirvenin ana temasını, “Parçalanan Dünyada Ortak Gelecek Oluşturmak” oluşturdu. Ekonomik endişelerin, siyasi endişelerin gölgesinde kaldığı zirveye, 70’e yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanları katıldı. Zirvede, Suriye, Kore, Ortadoğu ve Afrika Boynuzu gibi kriz bölgeleri diplomatik oturumlarda ele alınıyor. Davos’ta Türkiye’yi Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya temsil ediyor. Davos’ta konuşan ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, ABD Hazine Bakanı Stephen Mnuchin’le birlikte katıldığı bir oturumda korumacılık sinyali verdi. Ticaret savaşı riski olup olmadığı yönündeki bir soruya Wilbur Ross, “Bir süredir savaş başlamıştı zaten. Bugünkü tek fark, ABD birliklerinin siperlerine geri çekiliyor olması” yanıtını verdi. Oturumda Hazine Bakanı Stephen Mnuchin, Davos Zirvesi’ndeki konukların Donald Trump ziyaretine ilişkin endişelerini yatıştırmaya çalışırken, Ross ABD’nin geçmişte diğer uluslar tarafından kötü muamele gördüğünü ve Trump’ın sadece durumu eşitlemeye çalıştığını söyledi. Hazine Bakanı Mnuchin, “Önce Amerika” anlayışının diğer ülkelerle işbirliği içinde olmakla uymayacağı konusunda ısrarcı bir tutum izledi. Wilbur Ross ise “serbest ticaretten bahseden ülkelerin aslında korumacı davrandığını” savundu. Ross, mülkiyet hakları, çelik ve alüminyumun ABD’nin korumacılık konusunda listesinde olan sıradaki alanlar olduğunu söyledi. Roos, yakın bir dönemde Çin’den gelen alüminyum ürünlere karşı bir önlem alındığını belirtti. Davos’ta canlı yayına katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise yatırımcı güveninin devamı ve şoklara karşı alan oluşturmak açısından bütçede mali disiplini koruyacaklarını vurguladı. Şimşek, Türkiye’nin 2017 büyümesinin muhtemelen yüzde 7’nin üstünde gerçekleşeceğine dikkati çekerek, dışarıdan güveni zedeleyecek herhangi bir şokla karşı karşıya kalınmazsa güçlü büyüme politikasının devam edeceğini belirtti. Şimşek, millileştirme ve yerlileştirme konusunda da dışa açık çok güçlü bir çaba olduğunu belirterek, “Burada görüştüğüm bütün yatırımcılara yeni teşvik sistemini anlattım. Yatırımcıları çok ilgili buldum. Zaten yatırım yapıyorlar ama muhtemelen yatırımlarını daha güçlü bir şekilde artıracaklar” diye konuştu.

SORUNLARA ÇÖZÜM DEĞİL

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Davos Zirvesi’nde korumacılığın dünyanın sorunlarını çözemeyeceğini söyledi. Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu Klaus Schwab’la birlikte gerçekleştirdiği özel oturumda konuşan Merkel, “Kendimizi dünyanın geri kalanından soyutlamanın bir faydası olmaz. Korumacılık doğru cevap değil. Şimdi yeni bir giriş-çıkış sistemi üzerinde çalışıyoruz. Kapıları kapatarak sınırları koruyamazsınız. Komşularınızla iyi anlaşmalara ihtiyacınız var” dedi.

TÜRKİYE VE ARJANTİN BİRLİKTE ÇALIŞACAK

G20 Dönem Başkanı Arjantin’in Devlet Başkanı Macri, Davos’ta G20 ülkelerinin iş dünyası temsilcileriyle buluştu. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Macri, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik fikir alışverişinde bulundu. Görüşmede G20 Zirvesi kapsamında küresel ekonomik konular da ele alındı. Hisarcıklıoğlu, “Bu yıl G20 Dönem Başkanı Macri’ye küresel ekonominin önünde gördüğümüz tehditleri aktardık. Türkiye ve Arjantin gibi gelişmekte olan ülkelerin daha fazla iş birliği yapması konusunda taleplerimizi ilettik. Türkiye ve Arjantin iş dünyaları olarak birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

FETÖ YALANLARI HALKBANK DAVASINDA SERGİLENİYOR

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ABD’deki Rıza Sarraf davasının Halk Bankasına etkisine ilişkin, FETÖ’nün bütün bileşenlerinin, argümanlarının, tüm yalanlarının davada sergilendiğini ifade etti. Halkbank’ın, ABD hazinesiyle ve Adalet Bakanlığı ile yakın bir çalışma içinde olduğuna işaret eden Şimşek, şöyle konuştu: “O dönemde İran ile yapılan işlemlere ilişkin raporlama söz konusu. Konu, teknik ve ekonomik bir çerçevede kalacaksa zaten sorun olmaz. Yok bu daha çok siyasi mülahazalarla farklı boyutlara çekilecekse onun da cevabı farklı olur. Bugüne kadar ABD bu yaptırımları ihlal noktasında İngiltere, Almanya, Fransa dahil birçok ülkenin bankasına cezalar kesti. Teknik boyutuyla kalacaksa zaten banka ile oturur o ülkenin yetkilileri müzakere ederler.” Şimşek, Halk Bankasının bu konuda bir yanlışının olmadığı yönünde açıklamalar yaptığını hatırlatarak, kurumun halka açık bir banka olduğu için daha fazla açıklama yapmasının doğru olmayacağını belirtti.

KORUMACILIK ABD’YE TİCARETİ ETKİLEYEBİLİR

ABD’ye ticareti ise son dönemdeki politik gelişmelerden ziyade korumacılık eğiliminin etkileyebileceğini vurgulayan Mehmet Şimşek, Ortadoğu ve Afrika’ya açılımda başarı sağlandığını, Asya’da yaşanan zorlukların aşılması için de daha fazla çaba harcanması gerektiğini belirtti. Şimşek, AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesine yönelik sorular üzerine, orta vadede iyimser olduğunu, kısa vadede ise Avrupa’nın rasyonel davranmadığını dile getirdi.

ÜLKEMİZE YATIRIMCI İLGİSİ VAR

Davos Zirvesi’ne katılan Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, zirveden edindiği izlenimleri paylaştı. Bu yılki teması ayrışma ve kutuplaşma olan zirvede ekonomik endişelerin siyasi endişelerin gölgesinde kaldığına dikkat çeken Tamer Saka, bunu hem ekonomik hem de siyasi alanda görmenin mümkün olduğunu belirtti. Burada birçok katılımcının temel endişesinin bu yönde olduğunu kaydeden Tamer Saka, “Siyasi ayrışmanın ekonomik ayrışmayı körüklüyor olması ve bunun orta vadede daha da artacağına olan endişe şu andaki tartışmaları oluşturuyor” dedi. Saka, Türkiye’ye karşı alışılmış ve kabullenilmiş bir yaklaşım olduğuna dikkat çekti. Saka, “Ülkemize karşı olan ilgi hâlâ oldukça diri. 2018’de Türkiye’nin daha fazla yatırım çekebileceği ortama girebileceğini görebiliyorum. Türkiye’ye gelmek için bekleyen hazır bir ilgi var” dedi.

SURİYELİ ÖNCE EKMEK YERİNE AİLEYİ SORUYOR

Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, Suriyeli mültecilerin, Türkiye’ye geldiklerinde önce aş ve ekmek yerine aileleriyle bağlantı kurmak için Wi-Fi şifresi sorduğunu bildirdi. Davos’ta, “Mültecileri Yeniden Hayata Bağlamak” konulu panelde konuşan Terzioğlu, 1,7 milyondan fazla Suriyeliye hizmet veren Turkcell’in, ihtiyaca cevap verebilmek için geliştirdiği “Merhaba Umut” uygulamasının indirilme sayısının 700 bini aştığını bildirdi. Terzioğlu, kelime kartlarının 450 milyon kez görüntülendiğini söyledi.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN