1980’li yıllarda bir Amerikan ve bir İsrailli diplomata yönelik suikastlarla ilişkilendirilen Lübnanlı sosyalist eylemci Georges Abdallah’ın 1984’ten bu yana Fransa’da süren tutukluluğu, bir kez daha yargı önüne taşındı. Şartlı tahliye hakkı 1999’dan bu yana bulunan ve 2023 yılında tahliyesine hükmedilen 74 yaşındaki Abdallah, hala cezaevinde tutuluyor. Paris Temyiz Mahkemesi, 19 Haziran’da görülen son duruşmada kararını 17 Temmuz’da açıklayacağını duyurdu.
Fransız mahkemesi, Perşembe günü, Georges Ibrahim Abdallah’ın serbest bırakılıp bırakılmayacağını söyleyerek, duruşma kararını 17 Temmuz’da açıklayacağını bildirdi.
Georges Abdallah, 1984 yılında Paris'te ABD Askeri Ataşesi Charles Robert Ray ile İsrailli diplomat Yacov Barsimantov’un öldürülmesiyle bağlantılı olarak tutuklandı. Her ne kadar eylemleri bizzat gerçekleştirmemiş olsa da, suikastlara "yardım ve yataklık" suçlamasıyla 1987 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Saldırıları, Abdallah’ın liderliğini yaptığı Marksist-Leninist çizgideki Filistin yanlısı militan örgüt Lübnan Silahlı Devrimci Fraksiyonları (LARF) üstlendi. LARF; Kızıl Tugaylar (İtalya) ve Kızıl Ordu Fraksiyonu (Almanya) gibi o dönemki Avrupa’daki radikal sol örgütlerle ilişkiliydi. Ayrıca Abdallah, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) eski bir mensubuydu.
Yargılandığı dönemde siyasi kimliğini açıkça savunan Abdallah, “Ben suçlu değilim, izlediğim yol Filistin halkına karşı işlenen insan hakları ihlalleri
SERBEST BIRAKILMASI ONLARCA KEZ ENGELLENDİ
Fransız yasalarına göre müebbet hapis cezası alan birçok mahkûm 30 yıldan daha kısa sürede tahliye edilirken, Abdallah hâlâ cezaevinde. 1999’dan bu yana 11 kez şartlı tahliye başvurusu yapan Abdallah’ın tüm talepleri reddedildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2021’de verdiği kararda, “şartlı tahliye imkânı olmaksızın 40 yılı aşkın süren müebbet cezalarının Avrupa hukukuna aykırı olduğu” belirtilse de bu karar Fransa’daki uygulamayı değiştirmedi.
Kasım 2024’te, bir Fransız mahkemesi Georges Abdallah’ın ülkeyi terk etmesi şartıyla tahliyesine karar verdi. Ancak Fransa terörle mücadele savcılığı, Abdallah’ın hâlâ radikal siyasi görüşlerini koruduğunu öne sürerek karara itiraz etti ve uygulama askıya alındı. Şubat 2025’te görülmesi planlanan temyiz duruşması ise “eksik dosya” gerekçesiyle 19 Haziran’a ertelendi.
tarafından bana dayatıldı,” demişti.
'ABDALLAH, DİRENCİN VE ONURUN SİMGESİDİR'
Abdallah'ın özgürlük mücadelesiyle ilgilenen Filistinli Mahkûmlar Ağı (SAMİDOUN) Avrupa Koordinatörü Muhammed Khatib, KARAR'a verdiği röportajda George Abdallah'ın mücadelesi için şu sözleri kullanmıştı:
"Bu dönemde kampanyalar hızlanmalı ve George Abdullah ile dayanışma her zamankinden daha güçlü olmalı. Abdullah’ın davası yalnızca bir mahkumiyet davası değildir. Bu dava, Fransız devleti, Siyonist devlet ve Amerikan emperyalist devleti için sembolik bir vakadır. George Abdullah’tan bir örnek yaratmaya çalışıyorlar; eğer biri onun yolunu izlemek isterse, bu onun geleceği olacak ve size böyle davranacağız mesajı vermek istiyorlar.
Ancak George Abdullah bizim için direnç, onur ve pes etmeme konusunda bir örnek oluşturmaktadır. Mahkeme önünde olduğu kadar günlük yaşamında da direnmeye devam ediyor. Dünyada olan biteni takip ediyor. Filistin hareketi ve Arap hareketi ile Latin Amerika ulusal kurtuluş hareketi ve adalet ile eşitlik için mücadele eden her grup arasında hala bağlantılar kuruyor. Mektuplarına ve konuşmalarına baktığımızda yaptıklarından dolayı pişman olmadığını, mücadelesiyle gurur duyduğunu görüyoruz. Bu yüzden George Abdullah bir özgürlük savaşçısıdır ve bu yüzden hareketimizin bir sembolüdür."
TAZMİNAT RESTİ VE LÜBNAN’IN MÜDAHALESİ
Dava sürecinde Fransız yargısı, Abdallah’a öldürülen diplomatların ailelerine yaklaşık 16 bin euro tazminat ödemesini zorunlu tuttu. Ancak Abdallah, bu ödemeyi doğrudan Amerika Birleşik Devletleri’ne yapmayı reddetti. Mahkemede, “Filistinli ve Lübnanlı çocukların üzerine bomba atan bir devlete tazminat ödemem,” dediği aktarıldı.
Bunun üzerine Lübnan devleti devreye girerek tazminatı kendisinin ödeyebileceğini açıkladı. Abdallah’ın avukatı Jean-Louis Chalanset, “Artık tüm koşullar yerine getirildi. Mahkemenin tahliye kararı için önünde hiçbir engel kalmadı,” açıklamasında bulundu.
ABD ETKİSİ: HUKUKİ SÜREÇTE BASKI MI, ORTAKLIK MI?
Georges Abdallah’ın serbest bırakılmaması, birçok çevrede Fransa’nın değil, ABD’nin etkisine bağlanıyor. Dava, özellikle sol görüşlü aktivistler, milletvekilleri ve insan hakları savunucuları tarafından “politik bir rehin alma” olarak değerlendiriliyor.
Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Annie Ernaux, Ekim 2024’te L’Humanité gazetesine yazdığı makalede, “Onun tutukluluğu Fransa adına bir utançtır,” ifadelerini kullandı.
1986 tarihli gizliliği kaldırılmış bir ABD diplomatik belgesine göre, Abdallah yargılanmazsa ABD hedeflerine saldırı düzenlenebileceği uyarısı yapılmış. O dönem Paris’teki ABD Büyükelçiliği’nde terörle mücadele biriminde görev yapan Steve Kashkett, “Fransızlar bu davayı kapatmak istiyordu, biz devreye girdik,” diyerek Washington’un davaya doğrudan müdahil olduğunu doğruladı.
Washington, dava sürecine sivil taraf olarak katıldı ve dönemin tanınmış avukatlarından Georges Kiejman’ı görevlendirdi. Öldürülen ikinci diplomat İsrailli olmasına rağmen Tel Aviv davaya müdahil olmadı. Kashkett, “İsrail, işi bizim yapacağımıza güveniyordu,” dedi.
2013’te WikiLeaks belgelerinde ortaya çıktığına göre, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Fransız mevkidaşı Laurent Fabius’a doğrudan müdahale ederek, Abdallah’ın salıverilmesini engelleyecek yollar bulmalarını istemişti. Yine aynı yıl, Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls, Abdallah’ın sınır dışı edilmesine imkân sağlayacak belgeyi imzalamayı reddetmişti.
Avukatlarından Jean-Paul Mazurier, yıllar sonra yaptığı açıklamada, Fransa adına değil, istihbarat teşkilatı adına çalıştığını açıklayarak, “ABD’ye boyun eğdik” ifadesini kullandı. Merhum avukat Jacques Vergès ise bu süreci mahkeme belgelerinde “kabul edilemez bir Amerikan dayatması” ve “Fransa’nın ABD’nin uşağı” olması şeklinde tanımlamıştı.
SİYASİ DOSYADAN KURTULMA ÇABASI
Lübnanlı gazeteci Pierre Abi Saab, Fransa’nın artık bu dava dosyasından kurtulmak istediğini, ancak siyasi irade eksikliğinin süreci uzattığını belirtiyor:
“Fransa bu davayı siyasi olarak taşıyamıyor ama bırakmaya da cesaret edemiyor. Georges Abdallah, 1999’dan beri hukuki değil, siyasi nedenlerle rehin tutuluyor.”
Son dönemde yeniden yükselen destek çağrıları, Fransa’da ve Lübnan’da protesto eylemleriyle sürüyor. Şubat ayında Toulouse kentinde, Abdallah’ın tutulduğu cezaevinin önünde bir dayanışma eylemi gerçekleşti. Paris’te yapılması planlanan gösteri ise, “Gazze’deki gelişmeler ve uluslararası hassasiyetler” gerekçesiyle yasaklandı.
“ARTIK ÖZGÜR KALMALI”
Avukatı Chalanset, son duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, tüm yasal şartların karşılandığını ve siyasi gerekçelerle davanın ertelenmesinin artık kabul edilemez olduğunu söyledi:
“Fransa’da fiili müebbet hapis cezası gibi uygulanan bu süreç artık hukukun değil siyasetin konusu. Georges Abdallah'ın özgürlüğü daha fazla ertelenemez.”