Dünya kuzeydeki savaşı izlerken Yunanistan Türk jetlerine S-300 kilidi atarak kriz başlığı açtı. Siyasi kazanım hesaplarıyla yapılan tehlikeli kışkırtmaya Ankara ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ yanıtını verdi. İki NATO ülkesi arasındaki gerilimde Brüksel’in sessizliği ise dikkat çekti. Atina’nın ‘Rus füzesi’ provokasyonuna karşı müttefik ülkelerin tansiyonu düşürecek adımları atması gerektiği belirtiliyor.
Batılı başkentler dünyayı tehlikeye atan Rus işgaline karşı çözüm arayışını sürdürürken Atina’dan, Ege’de suları ısıtacak adımlar geldi. Türk savaş uçaklarına tacizle başlayan provokasyon ‘aktif değil’ denilen S-300’lerden radar kilidi atılmasıyla en ileri seviyeye çıktı. Ardı ardına hamleler için ‘Miçotakis seçmenini konsolide etmek için gerilimi kullanıyor’ değerlendirmeleri yapıldı. Ankara’dan ise sert yanıt geldi.
ÇAVUŞOĞLU: BİR KOMŞULUK HAKLARINA SAYGI DEDİKÇE ATİNA KAŞIYOR
BM’ye, NATO’ya mektup yazıp Türkiye aleyhine ithamlarda bulunan Atina’ya son karşılık Dışişleri Bakanı üzerinden geldi. Çavuşoğlu “Biz komşuluk haklarına saygı duyalım derken onlar halen kaşımaya devam ediyor” dedi. Kritik süreçte siyasi motivasyonların etkili olduğu dile getirildi. Müttefik ülkelerin ise NATO’nun doğu kanadında yaşanan yüksek gerilime karşı sessizliğini bozması gerektiğine dönük çağrılar yapılıyor.
YUNANİSTAN KAŞIYOR BRÜKSEL'DEN ÇIT YOK
Atina, Ege’de S-300 hava savunma sistemiyle ileri boyuta taşıdığı provokasyonlarını sürdürüyor. Son olarak sivil gemiye taciz ateşi açıldı. Miçotakis gerilimi tırmandıracak sözlerine devam ederken Brüksel’in sessizliği dikkat çekti. Çavuşoğlu’dan provokasyonlara “Tahriklere devam etmeyin
çünkü Türkiye’nin dostluğu kadim, husumeti ise vahim” yanıtı geldi.
Yunanistan geçen sene Türk hava sahası ve karasularına yönelik toplam 1616 ihlal ve tacizde bulunurken, söz konusu rakam bu yılın 8 ayında 1123’e ulaştı. Geçen ay Girit Adası’nda konuşlu Yunanistan’a ait Rus yapımı S-300 Hava Savunma Sistemi tarafından F-16’ların taciz edilmesi gerilimi tırmandırdı. Sene başından bugüne kadar Yunanistan’a ait savaş uçakları Türk hava sahasını 256 defa ihlal ederken, Türk jetlerine yönelik 158 tacizde bulundu. Yunan sahil güvenlik botları da Türk karasularını 33 defa ihlal etti. Son olarak Bozcaada açıklarındaki uluslararası sularda seyir halindeyken Komoros bayraklı “Anatolian” adlı (Eski Mavi Marmara gemisi) Ro-Ro gemisine Yunanistan Sahil Güvenlik birimleri tarafından taciz ateşi açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adalara işaret ederek yaptığı “Bir gece ansızın gelebiliriz” çıkışı üzerinden mağduriyet yaratan Atina yönetimi, Türkiye’yi dünyaya şikayet ettiği mektupta skandal ifadeler kullandı. Dünyadan Türkiye’yi kınamasını isteyen Yunanistan, aksi halde Avrupa’nın ‘Ukrayna’nın ardından yeni bir savaş riskiyle karşı karşıya kalacağını’ öne sürdü. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve NATO’ya art arda şikayet mektupları gönderdi. Ankara da benzer adımı attı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun imzasıyla 25 Avrupa Birliği başkentine, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e, Ege sorunlarının çözümüne ilişkin Türkiye’nin tutumunu ve görüşlerini açıklayan mektuplar gönderildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile 9 Eylül’deki basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve Yunanistan’ın farklılıklarını diyalog yoluyla çözmesini istediklerini söyledi. Stoltenberg “Türkiye ve Yunanistan çok değerli iki müttefik. NATO’ya birçok farklı şekilde katkıda bulunuyorlar. Aralarındaki farklılıklar elbette diplomatik yollarla çözülmelidir” ifadelerini kullandı. NATO’dan cılız diyalog çağrısı gelirken Avrupa Birliği sessiz kalmaya devam ediyor. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ise Türkiye ile diyaloğa her zaman açık olduğunu ifade etti ancak provokatif söylemlerini sürdürdü. Türkiye ile sıcak bir çatışmanın olası olduğunu düşünmediğini ifade eden Miçotakis “Ankara caydırıcı gücümüzü çok iyi biliyor” diye konuştu. Miçotakis’in Türkçe “Yunanistan’da dayılıklara geçit yok” ifadesi de dikkat çekti.
Çavuşoğlu ise “Yunan halen kaşımaya, kaşınmaya devam ediyor. Başkalarının hesabına maceraya atılırsanız sonuçlarına katlanırsınız. Bu Yunanistan’a bir uyarıdır” ifadesini kullandı. Haymana’da konuşan Çavuşoğlu “Milli mücadelede son kale, bu topraklardır. Kadim Türk diyarı Anadolu’yu Yunan mezaliminden kurtardığımız yer burasıdır. Şimdi bugüne geldiğimizde biz Ege’nin iki yanında komşuluk haklarına saygı duyalım derken Yunan halen kaşımaya, kaşınmaya devam ediyor. Başkalarının hesabına maceraya atılırsanız geçmişte olduğu gibi bugün de sonuçlarına katlanırsınız. Bu komşumuz Yunanistan’a bir uyarıdır” dedi. Çavuşoğlu, yıllar süren savaşta Türk milletinin yorgun düşmesine rağmen Türk ordusunun milletiyle ve imanıyla bu büyük imtihanı başarıyla verdiğini söyledi. Çavuşoğlu, “Bugün şartlarımız bambaşka ama aynı sarsılmaz imana sahibiz. Bir asır önce Haymana’da ülkesine sahip çıkan bugün her iklimde milletine hizmet eden ruh işte bu ruhtur. Dolayısıyla herkes aklını başına alsın. Özellikle Yunanistan’a söylüyoruz. Başkalarının maşası olmayın. Tahriklere devam etmeyin çünkü Türkiye’nin dostluğu kadim, husumeti ise vahimdir. Bunu da aklınızdan çıkarmayın” diye konuştu.
‘ATİNA VAKIFLARI HRİSTİYANLAŞTIRIYOR'
Ahmet Mete’nin 14 Temmuz’da hayatını kaybetmesinin ardından yapılan seçimi kazanan Mustafa Trampa İskeçe’nin seçilmiş üçüncü müftüsü oldu. İskeçeli ilahiyatçı Trampa, bölgedeki Türk azınlığın maruz kaldığı ayrımcı uygulamaları anlattı. Yunan hükümetinin atadığı müftülerin Batı Trakya Türklerinde bir karşılığı olmadığının altını çizen Trampa “Bizim cenaze, hatim ve mevlit gibi çeşitli merasimlerimiz var. Atanmış müftülerin cübbelerini giyip o merasimleri idare etmesi imkansızdır. Büyük bir tepkiyle karşılaşırlar” şeklinde konuştu. Yunan makamlarının hedefinin, Hristiyanları, azınlık vakıfları ve dini kurumlara yerleştirmek olduğunu ifade eden Trampa “Örneğin Rodos’ta vakıf heyetini Hristiyanlar yönetiyor. Buradaki heyetlerin içerisinde sekreterlik veya farklı pozisyonlarda Hristiyanlar yer alıyor. Son çıkan yasa müftülüklerde Hristiyan veya farklı dinlere mensup insanların da çalıştırılabileceği söylüyor. Böyle bir şey mümkün mü?” dedi. Trampa, Batı Trakya’da camilerin bakım ve onarımı için gerekli izinleri almanın çok zor olduğunu, yeni bir köy camisinin yapımı için 2-3 ayda tamamlanabilecek bürokratik prosedürlerin 20 yıla kadar uzatıldığını aktararak “Sizi bu işlerden soğutmak için ellerinden geleni yapıyorlar” diye konuştu.
İKİ POPÜLİST SAVAŞ KARTINI OYNUYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilime ilişkin 'danışıklı dövüş' görüşünü savundu. Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, Türkiye ile Yunanistan arasında tırmanan gerilimi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Bu Yunanistan meselesi ve savaş tamtamları ile ilgili... Miçotakis ile Erdoğan’ın ortak bir noktası var; ikisinin de oyları düşüyor. Haliyle iki popülist, savaş kartına oynuyor. Kafa bu! Adaların silahlanmasıyla ilgili tavrımız nettir, iktidara geldiğimizde bu meseleyi biz çözeriz."
