Uzayda yaşam resmen başlıyor! İnsanoğlu yıllardır üzerinde çalıştığı şeye sonunda ulaştı! Hayaldi gerçek oldu! Temeller atılıyor... Bütün dünyanın gözü oraya döndü! Üsler o tarihte kurulmaya başlanacak!
Uzun zamandır Ay’da yaşam arayan bilim insanları, Ay’da uzun süreli yaşamı destekleyecek bir enerji kaynağı geliştirdi. NASA liderliğindeki Artemis Programı, 2030 civarında Ay'da bir üs kurmayı hedefliyor. Galler'deki Bangor Üniversitesi'nden bilim insanları, Ay'da yaşamı sürdürebilmek için gerekli enerjiyi üretebilecek kadar küçük nükleer hücreler geliştirdi. Projede yer alan Prof. Simon Middleburgh, bu teknolojiyi "zorlu fakat heyecan verici" bir süreç olarak tanımladı.
“MARS’A AÇILAN BİR KAPI”
Ay, modern teknoloji için önemli kaynaklara ev sahipliği yapması nedeniyle "Mars'a açılan bir kapı" olarak görülüyor. Bu yeni teknoloji, bütün nükleer enerji santrallerinin boyutunu bir araba kadar küçültebiliyor. "Trisofuel" adı verilen bu küçük nükleer yakıt hücresi, Ay'da yaşam alanlarına taşınabilir bir şekilde monte edilebilir.
TEKNOLOJİ AFET BÖLGELERİNDE DE KULLANILACAK
Ay'da atmosfer olmadığı için hava sıcaklığı -248 dereceye kadar düşüyor, bu yüzden enerji üretmek zorlu bir görev olabilir. Ancak bu teknolojinin uzay yolculuğunda nasıl çalışacağını belirlemek için testler yapılacak. Middleburgh, tasarımın uzay yolculuğundan sonra Ay'da güvenle kullanılabileceğine inanıyor.
Ayrıca, bu teknoloji elektriği kesilen afet bölgelerinde de kullanılabilecek potansiyele sahip. Bangor Üniversitesi'nde başka bir ekip ise uzay roketleri için nükleer itki kaynakları geliştiriyor ve bu sayede Mars'a yolculuğun süresinin kısaltılması mümkün olabilir.
2030 YILINDA TAMAMLANACAK
Ay'da enerji üretimindeki bu ilerlemeler, Ay'ın güney kutbuna olan yolculuğu hızlandırabilir. Jeopolitik üzerine çalışan gazeteci ve yazar Tim Marshall “Çinliler ilk tuğlayı 2028’de koyarak bunu yapan ilk ülke olmayı hedefliyorlar. 2030’ların başında muhtemelen Çin’inki de ABD liderliğinde yapılan da tamamlanmış olacaktır.” dedi.
Ancak uzayın ticarileşmesi, yeni zorluklar ve karmaşıklıklar da getirebilir. Marshall, uzayın ticarileşmesi, yeni zorluklar ve karmaşıklıklar da getirebileceğini söyleyerek “Uzayın kullanımına ait Uzay Anlaşması 1967’de yazıldı. Hâlâ bir taslağa benziyor ve üzerinden 50 yıl geçtikten sonra çağ dışı kaldı. O zamanlar modern teknoloji yoktu ve uzay yarışı günümüzdeki gibi şirketler arasında değil devletler arasında yapılıyordu. Birleşmiş Milletler’de kabul edilecek yeni kurallar olmazsa, herkes uzayda istediğini yapabilir ve bu da tehlikeli durumlara yol açabilir.” dedi.
