Savaşları bitireceğini vadeden Trump, tetikçisi Netanyahu'nun isteğiyle dünyayı yeni bir savaşın eşiğine sürükledi. Sığınak katili füzelerle İran'da üç nükleer tesisi vurdu. Barışa yanaşmazsa daha büyük saldırıyla tehdit etti. ABD Kongresi izinsiz saldırı nedeniyle karıştı. Trump'a 'azil' çağrısı yapıldı. ABD'nin saldırısına karşı İsrail'e misilleme yapan İran ise "Sadece tesisler değil uluslararası hukuk da bombalandı" dedi.
SIĞINAK DELİCİ YAĞDI NÜKLEER SIZINTI YOK
İsrail İran çatışmasının 10.gününde Netanyahu'nun günlerdir sığınak delici füzeleri kullanmasını istediği ABD, İran'daki Natanz, İsfahan ve Fordo nükleer tesislerini bombalayarak savaşa resmen dahil oldu. Sadece ABD'nin sahip olduğu sığınak katili dev bombalarla saldırıldı.'Tesisler tamamen yok edildi' diyen Trump'ın aksine İran korunaklı tesislerde yüzeysel hasar oluştuğunu ve zenginleştirilmiş uranyumun saldırı öncesi başka bir yere taşındığını açıkladı. UAEA, Fordo da dahil olmak üzere tesislerde nükleer sızıntı olmadığını kaydetti.
HUKUKSUZ SALDIRI İÇİN TRUMP'A 'AZİL' ÇAĞRISI
Trump'a soykırımcı Netanyahu'dan teşekkür gelirken izinsiz saldırı nedeniyle ABD Kongresi karıştı. Cumhuriyetçiler saldırıya destek verirken, Demokratlar Trump’ı yetki aşımı ve anayasa ihlaliyle suçlayarak ‘azil’ çağrısı yaptı. "Amerikan halkı İran’la savaşa girmek istemiyor" diyen Demokratlar'dan "Trump askeri güç kullanımı için yetki almadı ve bizi Ortadoğu’da felakete sürükleyebilecek bir savaşa sokma riski yarattı. Bu açıkça azil sebebidir. Netanyahu’nun Amerika’yı savaşın içine çekmesine izin veremeyiz” tepkisi yükseldi.
İSRAİL SIKIŞTI
İsrail’in İran’a başlattığı saldırılarda füze stokları erimeye başlarken, ‘Ben olsam savaşlar olmazdı’ diyerek seçilen Trump görevinin beşinci ayında savaş emri verdi. ABD Başkanının onayıyla, İsrail’in ısrarla istediği 13.6 tonluk sığınak delici bomba GBU-57’ler tarihte ilk kez kullanıldı. İran’ın nükleer kalbi Fordo ile Natanz ve İsfahan’daki tesisler vuruldu.
Irak ve Afganistan’daki tarihi fiyaskolardan sonra ABD bir kez daha Orta Doğu’da savaşa dahil oldu. İsrail’in 13 Haziran’da başlayan saldırıları sonrası İran’ın misillemeleri savunma duvarını aşarken, elindeki füze stokları eriyen Tel Aviv ısrarla ABD’nin savaşa dahil olmasını istiyordu. Nitekim bu baskılara karşı geçen perşembe “iki hafta içinde karar vereceğim” diyen Trump üç gün sonra saldırı onayını verdi. Dün sabah ulusa seslenen Trump, Amerikan uçaklarının İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini vurduğunu açıkladı. Trump, bu tesislerdeki nükleer kapasitenin “tamamen yok edildiğini” iddia ederek, “Ya barış olacak ya da İran için son sekiz günde tanık olduğumuzdan çok daha büyük bir trajedi yaşanacak” dedi. ABD Başkanı “barış hızla gelmezse” bu hedeflere yöneleceklerini söyledi. Saldırı sonrası ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’da da bir bilgilendirme yapıldı. Savunma Bakanı Pete Hegseth, olası bir İran misillemesinin büyük bir karşılık verileceğini söyledi ve İran’a barış yolunu seçmesi çağrısı yaptı. ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine de aynı bilgilendirmede, yedi B-2 bombardıman uçağının 14 sığınak delici bomba bıraktığını söyledi.
Dan Caine, maksimum gizlilik içinde yapıldığı söyleyen operasyonda, hava güçlerine karşı bir saldırı olmadığını da söyledi. Operasyonda Tomahawk füzeleri de kullanıldı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bombalama sonrası açıklamasında “Tebrikler Başkan Trump. ABD’nin muhteşem ve hakkaniyetli gücüyle İran’ın nükleer tesislerini hedef alma yönündeki cesur kararınız tarihi değiştirecek.” ifadesini kullandı. Netanyahu, daha sonra, İbranice yayınladığı videolu mesajında da ABD saldırısının İsrail ordusuyla “tam koordinasyon” içinde yürütüldüğünü söyledi. İzinsiz saldırı nedeniyle ABD Kongresi karıştı. Cumhuriyetçiler saldırıya destek verirken, Demokratlar Trump’ı yetki aşımı ve anayasa ihlaliyle suçlayarak ‘azil’ çağrısı yaptı.
“Amerikan halkı İran’la savaşa girmek istemiyor” diyen Demokratlar’dan “Trump askeri güç kullanımı için yetki almadı ve bizi Ortadoğu’da felakete sürükleyebilecek bir savaşa sokma riski yarattı. Bu açıkça azil sebebidir. Netanyahu’nun Amerika’yı savaşın içine çekmesine izin veremeyiz” tepkisi yükseldi. CBS News, saldırı öncesi Washington’dan “diplomatik” adımlar geldiğini bildirdi. CBS’e göre ABD, 21 Haziran Cumartesi günü İran’a planlarının bu saldırılarla sınırlı olduğunu mesajını gönderdi. İranlı yetkililere ABD’nin “rejim değişikliği planlamadığı” söylendi. İsrailli bir yetkili ülkenin devlet televizyonuna yaptığı açıklamada İsrail’in ABD ile “tam koordinasyon” içinde olduğunu söyledi. Amerikalı bir yetkili tesislerin bombalanmasında B-2 uçaklarının kullanıldığını söyledi. B-2, GBU-57A/B Massive Ordnance Penetrator (MOP) bombasını taşıyabilen tek bombardıman uçağı. MOP, dünyanın en büyük nükleer olmayan “sığınak delici” bombası olarak tanımlanıyor. ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri Amerikan CBS kanalına saldırıda bu bombaların kullanıldığını teyit etti. Yetkililer hedef alınan her bir tesise ikişer adet MOP bombası bırakıldığını söyledi. İsrail’e ait B-2 tipi 6 savaş uçağının da ABD’nin üç nükleer tesise düzenlediği saldırılara iştirak ettiği öne sürüldü. ABC News haberine göre ise, İran’daki nükleer tesislere yönelik Amerikan saldırısının detaylarına aşina olan İsrailli bir yetkili, ABD ve İsrail’in dün geceki saldırıyı “yaklaşık bir yıl önce askeri bir tatbikatla denediğini” ileri sürdü.
TRUMP’IN ‘YOK ETTİK’ SÖZÜNE TAHRAN’DAN YALANLAMA! DAĞA GÖMÜLÜ FORDO SALDIRIDAN ÖNCE BOŞALTILDI MI?
ABD’nin İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine hava saldırısı düzenlemesinden sonra neler olacağı merakla beklenirken Maxar, dikkat çekici fotoğraflar yayımladı. ABD merkezli uydu görüntüleme şirketi, son saldırılardan iki gün önce Fordo Nükleer Tesisi’ne çok sayıda kamyonun girip çıktığını ortaya koydu. İran’ın kuzeyindeki Kum kentinin dağlarının arasında yer alan tesise bağlanan yolda 16 kamyon sayıldı. Ertesi gün çekilen fotoğraflar da bu kamyonların çoğunun tesisten bir kilometre uzaklaştığını gösterdi. Maxar’ın kıdemli analistlerinden biri, “kamyonlar ve diğer taşıtların alışılmadık faaliyetlerini” bu görüntülerle yakaladıklarını söyledi.
Fordo Nükleer Tesisi, İsrail için kritik bir hedef olsa da yerin yaklaşık 90 metre altında inşa edildiği için Tel Aviv, ABD’den yardım istiyordu. ABD’li yetkililer tesisleri yok ettiklerini söyleseler de İranlı yetkililerin ifadeleri, tam tersi bir duruma işaret ediyor. Yetkililer özellikle yerin metrelerce altında bulunan Fordo tesisine yönelik etkisinin oldukça çok sınırlı olduğunun altını çizdi. İran parlamentosunda Fordo yakınlarında bulunan Kum şehrini temsil eden Milletvekili Menan Reisi, saldırının “oldukça yüzeysel” olduğunu ve tesiste ciddi bir hasara yol açmadığını söyledi. CNN International’ın Fars Haber Ajansı’ndan aktardığına göre, Reisi, “Kesin bilgilere dayanarak, ABD’nin yalancı başkanının iddialarının aksine, Fordo Nükleer Tesisi’nde ciddi bir hasar olmadığını ifade edebilirim. Etkilenen noktaların birçoğu yerin üstündeki alanlar ve tamamen tamir edilebilir durumdalar” dedi.
GBU-57 SIĞINAKLARI NASIL DELİYOR?
ABD de İran’daki Natanz, İsfahan ve Fordo nükleer tesislerini bombalayarak savaşa resmen ve fiilen dahil oldu. Yerin onlarca metre altında bulunan ve İran’ın “nükleer kalbi” olarak da adlandırılan Fordo nükleer tesisini vuran Amerikan bombaları GBU-57 olarak biliniyor. Bu, dünyanın en güçlü sığınak delen bombası hassas güdümlü bir bomba ve binlerce kilogram ağırlığında. Bu bomba, metrelerce derinliğe kadar nüfuz edebiliyor. İran’a yönelik saldırıları ile birlikte ABD ilk defa en büyük sığınak delici bombalarını savaş zamanında kullanmış oldu. GBU-57, Massive Ordnance Penetrator ya da kısa adıyla MOP olarak biliniyor. Dünyada yalnızca Amerika Birleşik Devletleri ordusunun envanterinde bulunuyor. İsrail, Trump’tan, ağırlığı ve kinetik gücüyle derinlere gömülü hedefleri vurup patlayan 13.6 tonluk GBU-57 Massive Ordnance Penetrator adlı sığınak delici bombaları istiyordu. Bu bomba, yalnızca Amerikan silahlarında bulunan B-2 hayalet bombardıman uçağıyla atılabiliyor. Bomba, geleneksel bir savaş başlığı taşıyor ve patlamadan önce yüzeyin yaklaşık 61 metre altına nüfuz edebileceği düşünülüyor. Bombalar arka arkaya atılabilir ve her patlamada daha derine nüfuz edebilir.
DIŞİŞLERİ BAKANI ARAKÇİ MOSKOVA’YA GİDİYOR! İRAN’DAN HÜRMÜZ HAMLESİ GELİYOR
ABD’nin saldırıları sonrası gözler İran’ın muhtemel hamlelerine çevrildi. İran Meclisi, Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasına onay verdi. Son kararı ise güvenlik yetkilileri verecek. Basra Körfezi’nin ağzında yer alan dar su yolu Hürmüz Boğazı, Orta Doğu’daki petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretiminin Umman Denizi ve Hint Okyanusu üzerinden dünya pazarlarına taşınmasını sağlıyor. Dünyada deniz yoluyla taşınan ham petrolün yaklaşık 3’te 1’ine ev sahipliği yapan bu stratejik geçit, başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Ortadoğu’daki üreticilerin ham petrol ve kondensat sevkiyatında kritik bir rol üstleniyor. İran Dışişleri Bakanı Arakçi ise, bu sabah Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir toplantı yapacaklarını söyledi. İstanbul’da basın toplantısı düzenleyen Arakçi, “(ABD-İsrail) Diplomasi taraftarı olmadıklarını kanıtladılar. Sadece tehdit dilinden anladıklarını gösterdiler” dedi. İranlı bakan, “İran’a diplomasiye geri dönün çağrısında bulunmanın pek anlamı yok. Ülkemiz saldırgan bir tutumla karşı karşıya. Kendimizi koruma hakkımız çerçevesinde ihtiyaç duyduğumuz ve gerekli oranda cevap vermemiz gerekiyor” dedi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, ABD’nin ülkenin nükleer tesislerine saldırarak fiilen savaşın ön cephesine yerleştiğini ve İran topraklarına saldıranların pişman olacakları tepkilere hazır olmaları gerektiğini belirtti. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da, “ABD’nin nükleer tesislere saldırıları, bu ülkenin İsrail saldırılarının arkasındaki temel faktör olduğunu ortaya koydu. Başlangıçta rollerini gizlemeye çalışsalar da, ülkemizin silahlı kuvvetlerinin kararlı ve caydırıcı tepkisi ve Siyonist rejimin bariz yetersizliğini gözlemledikten sonra kaçınılmaz olarak öne çıktılar.” dedi.
HAYBERŞIKEN İLK KEZ DEVREYE GİRDİ! TEL AVİV VE HAYFA’YA FÜZE YAĞDI: 80 YARALI
ABD saldırısının ardından İran dün sabah erken saatlerde misilleme saldırıları yaptı ve ilk defa çoklu başlıklı Hayberşıken balistik füzesinin kullanıldığını açıkladı. İran’dan katı ve sıvı yakıtlı 40 füze ateşlendiği kaydedildi. Tel Aviv ve Hayfa’da en az 4 noktada doğrudan isabetler olduğu belirtildi. En az 80 yaralı olduğu duyuruldu. Dün sabahki misillemenin 13 Haziran’dan bu yana en fazla tahribata neden olan saldırı olduğu belirtiliyor. Hayberşıken balistik füzesinin 1450 kilometre menzile ve saatte 5000 kilometre hıza sahip olduğu açıklanmıştı. BBC’ye konuşan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da İran füzelerinin “çok ağır hasar” yarattığını söyledi. Hayfa’da da bir yerleşim bölgesinde dükkanlar ve evlerin bulunduğu bir alan büyük hasar aldı. Ben Gurion Havalimanı’nın da hedef alınan yerler arasında olduğu bildirildi. İran Sağlık Bakanlığı 21 Haziran tarihli açıklamasında, 13 Haziran’dan bu yana en az 430 kişinin öldürüldüğünü aktardı. Bu veri içinde, İran’da yönetim elitine dahil isimler de yer alıyor. Üç binden fazla da yaralı olduğu kaydediliyor. İsrail tarafındaysa 25 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. İran, saldırılarda Tel Aviv ve Hayfa’da 14 stratejik askeri noktanın vurulduğunu iddia etti. İsrail Hava Kuvvetleri de İran’ın batısındaki “askeri hedeflere” bir dizi saldırı başlattı. Kum kentinde 4 Devrim Muhafızı askerinin öldüğü açıklandı.
DÜNYA ENDİŞELİ! BİRÇOK ÜLKE DİPLOMASİ ÇAĞRISI YAPTI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, çatışmanın hızla kontrolden çıkma riskinin arttığına dikkati çekerek, bunun siviller, bölge ve dünya açısından felaket sonuçları olacağı uyarısında bulundu.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen Tahran’ın asla nükleer silaha sahip olmaması gerektiğini belirterek, “Şimdi İran’ın güvenilir bir diplomatik çözüme başvurmasının zamanı.” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarını şiddetle kınadıklarını ve bunun uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildirdi.
Çin, ABD’nin İran’a ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) denetimi altındaki nükleer tesislere yönelik saldırısını şiddetle kınadığını bildirdi.
İngiltere Başbakanı Starmer: “İran’ın nükleer silah geliştirmesine asla izin verilemez ve ABD bu tehdidi hafifletmek için harekete geçti” Dışişleri Bakanı David Lammy, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarında yer almadıklarını açıkladı.
Almanya, İran’a ABD ve İsrail ile derhal müzakerelere başlaması ve çatışmanın diplomatik bir çözüme kavuşturulması çağrısında bulundu
Fransa, ABD’nin İran’da 3 nükleer tesise saldırmasını endişeyle not ettiğini bildirdi
Papa 14. Leo, uluslararası toplumun her üyesinin, geri dönüşü olmayan bir uçuruma dönüşmeden önce savaşın trajedisini durdurmak için ahlaki bir sorumluluğu olduğunu belirtti.
Mısır: İran’daki gelişmelerin yol açtığı tehlikeli tırmanış kabul edilemez, çözüm siyasi olmalı
Suudi Arabistan, saldırıları kınayarak bölgede “istikrarı sağlayacak siyasi çözüm” çağrısında bulundu.
Katar, ABD’nin İran’a yönelik saldırılarıyla başlayan gerilimin hem bölgede hem küresel düzeyde “felaket sonuçları olabileceği” uyarısında bulundu
BAE: İran’daki nükleer tesislerin vurulmasından derin endişe duyuyoruz, gerilim derhal sona ermeli
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Orta Doğu’daki gerilim nedeniyle endişe duyduklarını belirterek gerilimin derhal düşürülmesi çağrısında bulundu
UAEA ACİL TOPLANIYOR RADYOAKTİF VE KİMYASAL KİRLİLİK RİSKİ İNCELENECEK
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, ABD’nin İran’a düzenlediği saldırılarda hedef alınan nükleer sahaların, çevresindeki insan veya doğaya yönelik sağlık açısından herhangi bir etkisinin olmasını beklemediklerini bildirdi. İran’da nükleer güvenlik ve emniyet durumunun giderek ciddi bir boyuta geldiğine dikkati çeken Grossi, bugün UAEA Yönetim Kurulunun olağanüstü bir oturumda toplanacağını ve kendisinin de burada bir konuşma yapacağını belirtti. Grossi, UAEA’nın, İran’ın düzenleyici makamlarından, Fordo Uranyum Zenginleştirme Tesisi dahil 3 nükleer tesise yönelik son saldırıların ardından tesislerin dışındaki radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış olmadığı bilgisini aldığını kaydetti. İran’daki durumu izlemeye devam ettiklerini belirten Grossi, “UAEA’nın 13 Haziran’da İran’a yönelik saldırılar başlamadan önce teyit ettiği son bilgilere göre, ABD’nin hedef aldığı İsfahan ve Natanz dahil üç tesis farklı seviyelerde zenginleştirilmiş uranyum formunda nükleer malzeme içeriyordu ve bu, vurulan tesislerde radyoaktif ve kimyasal kirlenmeye neden olabilir.” dedi.