Gazze'de savaş suçu işleyen İsrail'den bir itiraf geldi. İsrailli bir askeri yetkili, 24 Aralık'ta 86 sivil Filistinlinin katledildiği Mahgazi mülteci kampına düzenlenen saldırılarda yanlış cephanenin kullanılmasının 'yoğun sivil kaybına yol açtığını' söyledi. Başka bir İsrailli yetkili de "Kullanılan cephane saldırının doğasına uygun değildi, bu yüzden önlenebilecek bir sivil kaybı oldu" ifadelerini kullandı.
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nin farklı noktalarına gece boyunca düzenlediği saldırılarda en az 45 Filistinli hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail savaş uçaklarının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin doğusundaki El Fehhari bölgesinde El Amuri ailesine ait eve düzenlediği hava saldırısında 11 kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi yaralandı. İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrinde bir Filistinlinin evini hedef alması sonucu da en az 20 kişi öldü. Refah'taki Şabura Mülteci Kampı'nda da Diyab ailesinin evini bombalaması sonucu çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve yaralandı.
İsrail savaş uçakları ayrıca Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El Megazi Mülteci Kampı'na da bir dizi hava saldırısı düzenledi. Kamptaki Ez Zaferan Cami'nin yanı sıra en az iki evin hedef alındığı hava saldırılarında 14 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
İSRAİL, ÜÇ REHİNENİN ÖLDÜRÜLMESİNDEKİ SORUMLULUĞUNU KABUL ETTİ
Öte yandan, İsrail, Gazze Şeridi'nde rehin tutulan üç İsraillinin yaklaşık iki hafta önce Gazze Şeridi'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde 'dost ateşiyle' öldürülmesi olayından sorumlu olduğunu kabul etti. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, bu durumu 'çok ciddi sonuçları olan tehlikeli olay' olarak nitelendirdi.
Halevi, 28 Aralık Perşembe günü düzenlediği basın toplantısında, “Ordu komutanlığı, (7 Ekim saldırısının ardından Hamas tarafından) esir alınan askerlerimizin başarısız bir kurtarma girişimi sırasında öldürülmesinden kendisini sorumlu hissediyor" diye konuştu. Halevi, İsrail ordusunun olayda kaçırılan kişileri kurtarma görevini yerine getiremediğini dile getirdi. İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari de ordunun üç rehinenin öldürülmesinin sorumluluğunu taşıdığını söyledi.
Olay sırasında üç rehineyi ateş ederek öldüren askerlerin büyük baskı altında olduğunu belirten Hagari, yapılan araştırmaların öldürülen üç rehinenin bir tünelde olduğunu gösterdiğini, ordunun bu kişilerin yakınlardaki bir binada olduklarını bilmediğini dile getirdi.
'MAHGAZİ'DEKİ SİVİL KAYBI ÖNLENEBİLİRDİ'
Öte yandan, İsrailli bir askeri yetkili, 24 Aralık'ta Mahgazi mülteci kampına düzenlenen saldırılarda yanlış cephanenin kullanılmasının 'yoğun sivil kaybına yol açtığını' söyledi.
Hamas yönetimindeki Gazze Sağlık Bakanlığı, 24 Aralık Pazar günü İsrail'in mülteci kampını hedef alan saldırısında en az 86 kişinin hayatını kaybettiğini söylemiş, Birleşmiş Milletler (BM) de ölü sayısının artabileceğini belirtmişti. Kamu yayıncısı Kan News'a konuşan bir İsrailli askeri yetkili, "Kullanılan cephane saldırının doğasına uygun değildi, bu yüzden önlenebilecek bir sivil kaybı oldu" ifadelerini kullandı.
BBC'ye açıklama yapan ordu, 'ilgisi olmayan kişilerin kaybından üzüntü duyulduğunu ve olaydan ders çıkartıldığını' söyledi. Ordu, Hamas mensuplarının olduğu bir alanın yakınlarının vurulduğunu ama saldırıda bazı başka binaların da isabet aldığını iddia etti.
'İNSANLAR AÇLIK VE SUSUZLUKTAN ÖLÜYOR'
Hamas Siyasi Büro Üyesi Usame El Hamdan da Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında, Gazze Şeridi'nde nihai ve tam ateşkes sağlanmasına yönelik her türlü öneriye açık olduklarını ancak İsrail ya da ABD'nin getireceği yönetimlere karşı olduklarını söyledi. Gazze'de 83 günden bu yana devam eden saldırılarda İsrail'in pek çok suç işlediğine işaret eden Usame El Hamdan, şunları kaydetti:
"İsrail güçleri, Gazze'nin farklı bölgelerinden 80 kişinin cesedini çaldı. Kabirleri açarak cesetleri çıkardı, organlarını çaldı. Uluslararası Kızılhaç Komitesi ise hiç bir şey olmamış gibi bu cesetlerin kimlikleriyle ilgili hiçbir beyanatta bulunmadan bunları teslim etti. Kızılhaç Komitesinden, bu kişilerin nasıl şehit olduğu ve kimlikleri hakkında hiçbir bilgi olmadan bu cenazeleri nasıl teslim aldığını açıklamasını talep ediyoruz."
Gazze'ye yeterli miktarda yardım girişi olmadığını ve bu nedenle başta kadınlar, çocuklar, yaralı ve hastalar olmak üzere insanların açlık ve susuzluktan öldüğünü anlatan Hamdan, gıda malzemelerinin özellikle Gazze'nin kuzeyine ulaşması ve her geçen gün daha fazla insanın ölmesine engel olunması için Arap ve İslam dünyası ile uluslararası camianın acilen harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
