Türkiye’nin farklı illerinde başsavcılıklara yapılan başvurularda, Gazze’de yaşanan insani felaket ve filoya yönelik saldırılara dikkat çekildi. Suç duyurularında, saldırılardan İsrail’in en üst düzey yetkilileri ile bazı İsrail ordusu mensupları sorumlu tutuldu.
“GAZZE’DE SOYKIRIM SUÇU İŞLENİYOR”
Sunulan dilekçelerde, Gazze’de iki yılı aşkın süredir devam eden insani krizin “büyük bir felakete” dönüştüğü ifade edildi. Belgelerde, İsrail’in bombardımanlarla ve açlığı bir silah olarak kullanarak “soykırım suçu işlediği” öne sürüldü. Açıklamalarda, 65 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, on binlerce Filistinlinin yaralandığı ve tedavi imkanından mahrum bırakıldığı vurgulandı.
FİLONUN MİSYONU: BARIŞÇIL İNSANİ YARDIM
Dilekçede, “Küresel Sumud Filosu, abluka sebebiyle gıda, ilaç, tıbbi malzeme, giyecek gibi temel ihtiyaçları temin edemeyen Gazze'deki sivillere deniz yolu üzerinden insani yardım ulaştırmayı amaçlayan çok uluslu bir sivil girişimdir” denildi.
Ayrıca, 60 ülkeden 500’den fazla gönüllünün —doktor, sağlık görevlisi, avukat, parlamenter ve insan hakları savunucusu— filoya katıldığı, katılımcıların “sıkı şiddetsizlik kurallarına uymayı taahhüt ettiği” belirtildi. Misyonun uluslararası hukuk kurallarına uygun yürütülmesi için gerekli önlemlerin alındığı ifade edildi.
“FİLO KİMYASAL MADDELERLE VURULDU”
Başvurularda, filonun İsrail’in talimatıyla birçok kez saldırıya uğradığı kaydedildi. Dilekçelerde şu ifadeler yer aldı:
“Karanlıkta havadan teknelere yapılan saldırılarda patlamalar gerçekleşmiş, şiddetli ses nedeniyle geçici işitme kaybı yaşaması olmuş, tanımlanamayan cisimler ve tanımlanamayan kimyasal maddeler de gemi üzerindeki insanların üzerine atılmıştır. Filo Gazze açıklarına yaklaştıkça İsrail saldırısının yoğunlaşacağı ve tahrik gücü daha yüksek silahlar ile vurulma riskinin artacağı ve şüphelilerin emriyle İsrail'in gemilere çıkartma yapacağı açıktır.”
HERZOG VE NETANYAHU DAHİL ÜST DÜZEY İSİMLER ŞİKAYET EDİLDİ
Suç duyurusunda, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu ve bazı İsrail yetkililerinin yanı sıra İsrail ve Türkiye çifte vatandaşlığı bulunan, İsrail ordusunda görev yapan kişilerin de yer aldığı belirtildi.
Başvuruda, şüpheliler hakkında Interpol aracılığıyla yakalama kararı çıkarılması, tutuklanmaları ve “insanlığa karşı suçlar”, “insanlığa karşı kasten öldürmeye teşebbüs”, “tehdit” ve “mala zarar verme” suçlarından kamu davası açılması talep edildi.
