BÜŞRA CEBECİ
Soykırım vahşetini devletler kınamakla yetinirken, 44 ülkeden 300'ün üzerinde aktivist İsrail ablukasını kırmak için 31 Ağustos'ta İspanya'nın Barselona kentinden yola çıktı. İçerisinde insani yardım malzemeleri olan filodaki 22 tekne, önceki gece Tunus'ta buluştu. Tunus limanında demirli tekneye gece saatlerinde dronlu saldırı düzenlendi. Yangın çıkaracak bir maddenin fırlatıldığı teknenin ön kısmı alev alırken, yaralanan olmadı. Aktivistler, "İsrail’in baskısına rağmen" filonun yoluna devam edeceğini kaydetti.
ANKARA’YA ‘100 AKTİVİSTE KALKAN OL’ ÇAĞRISI
BM Filistin Raportörü Albanese, dünyaya çağrı yaparak teknelerin acil korunmaya alınmasını istedi. Başta İtalya Başbakanı Meloni olmak üzere Avrupalı liderler 300’ün üzerinde aktivistin bulunduğu filoda kendi vatandaşlarını koruma sözü verdi. Türkiye’den 4’ü milletvekili 100 aktivistin can güvenliği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Davutoğlu, “Trump’ı arayarak vatandaşlarımıza zarar gelmesi halinde en sert şekilde karşılık verileceğini söyleyin” dedi. Filoda yer alan milletvekili Sema Ün de “Can güvenliğimizin korunmasını Türkiye’den bekliyoruz” diye konuştu.
VİCDAN FİLOSUNA SAHİP ÇIKIN
Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu’nun ana gemisi Tunus’ta drone saldırısına uğradı. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese bunu açıkça ‘bir saldırı’ olarak tanımlayarak dünyaya çağrı yaptı ve teknelerin korunmaya alınmasını istedi. Gelecek Partili Sema Silkin Ün ise Türkiye’nin, filodaki Türk aktivistlerin can güvenliğini garanti altına almasını istedi.
Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı hedefleyen ve 44’ten fazla ülkenin desteğiyle organize edilen Küresel Sumud Filosu, Tunus’un Sidi Bou Said limanında demirliyken ana gemisinin drone saldırısına maruz kaldığını duyurdu. Olayda can kaybı yaşanmadı; gemide yangın çıktı ve kısa sürede söndürüldü. Tunus makamları “iç kaynaklı yangın” açıklaması yaptı; buna karşın BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, yaşananı “saldırı” olarak niteledi. Filonun rotası ve hazırlıkları sürerken, uluslararası kamuoyunda güvenlik ve koruma önlemlerine ilişkin tartışmalar büyüyor.
ANKARA’YA ‘AKTİVİSTLERİN CAN GÜVENLİĞİNİ GÖZETİN’ ÇAĞRISI:
Filo katılımcılarından Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Karar’a yaptığı değerlendirmede saldırının ciddiyetine dikkat çekti. Ün, “Barselona’dan gelen filoya bir saldırı gerçekleşti. Bu saldırı doğrudan bombalı bir saldırı değil, bir drone’dan yanıcı madde atmak suretiyle yapılmış bir saldırı. Ama bunu öncü bir saldırı olarak görmek durumundayız. İsrail bunu daha önce Vicdan Gemisi’ne de Malta’dayken yapmıştı ve o çok daha ağır bir saldırıydı. Şimdi de filonun kalkmasını engellemek için aynı yöntemi deniyor” ifadelerini kullandı. Silkin Ün, özellikle devletlerin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı: “İtalya gibi bazı devletler vatandaşlarını uluslararası sulardaki bu yolculuklarda koruyacaklarına dair beyanlar verdi. Biz bunu Türkiye’den de bekliyoruz açıkçası. Burada temsilcisi bulunan 50 ülke var. Türkiye’nin bu ülkelerle ortak diyalog halinde olmasını, bu filodaki aktivistlerin can güvenliğini gözeteceğini açıkça ilan etmesini istiyoruz. Devletlerin bu saldırıyı da filonun varlığını da görmezden gelmesi kabul edilemez.”
FİLO ROTASINA DEVAM ETMEKTE KARARLI
Ün, saldırıya rağmen katılımcıların geri adım atmadığını belirterek, “Burada kimse korktuğu için gemilere binmekten vazgeçmiyor. Aldığımız eğitimlerde bu tür saldırı ihtimallerinin olabileceği anlatıldı. Dolayısıyla bu ihtimale hazırdık. Motivasyonumuzda da bir sorun yok” dedi. Filonun açıklamasına göre, Portekiz bayraklı ana gemi ‘Family Boat’ gece yarısına doğru bir insansız hava aracı tarafından bırakılan yanıcı madde ile hedef alındı. Geminin güvertesinde yangın çıktı, ancak mürettebatın hızlı müdahalesiyle alevler kısa sürede kontrol altına alındı. Olay sırasında yaralanan olmadı. Aktivistler, saldırının görüntülerini sosyal medyada paylaşarak dışarıdan gelen bir cisimle geminin ateşe verildiğini öne sürdü. Tunus güvenlik birimleri ise bambaşka bir tablo çizdi. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bölgede herhangi bir İHA faaliyeti tespit edilmedi, gemide çıkan yangının iç kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir” denildi. Böylece Tunus yönetimi, saldırı iddiasını resmen reddetmiş oldu. Ancak Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, sahadaki verileri değerlendirerek aktivistlerin iddialarını destekledi. Albanese, sosyal medya paylaşımında olayın adını koyarak, “Bu bir saldırıdır” ifadesini kullandı ve bunun yalnızca filoya yönelik değil, uluslararası hukuk açısından da kaygı verici bir gelişme olduğunu dile getirdi. Raportörün bu açıklaması, saldırının niteliği konusundaki tartışmaya uluslararası bir ağırlık kattı. BM raportörleri, Küresel Sumud Filosu’na ilişkin yaptıkları yazılı açıklamada ise İsrail’e “Tüm zarar verme tehditlerini durdurması ve Gazze’deki sivil halka insani yardım ulaştırma misyonunu kesintisiz bir şekilde sürdürmesini sağlaması” çağrısında bulundu.
‘İSRAİL BU HAREKETİ DURDURACAK’
İsrail Dışişleri Bakanı’nın antisemitizm danışmanı Fiamma Nirenstein, 6 Eylül’de kaleme aldığı yazıda “İsrail bu filoyu durduracak, çünkü durdurmak zorunda” ifadelerini kullandı. Aradan yalnızca iki gün geçti ve Tunus açıklarında drone saldırısı yaşandı. Nirenstein aynı yazıda, tüm dünyanın gözü önünde yaşanan kıtlık ve katliamı inkâr etti; Filistin’deki açlığı ve katliamı “uydurma” olarak niteledi. Sumud Filosu’nu ise “İnsani bir misyondan uzak, Hamas’ı desteklemek ve İsrail’i şeytanlaştırmak için tasarlanmış 70 gemilik maliyetli bir siyasi tiyatro” sözleriyle tanımladı.
