Altın her zaman kazandırır mı? 100 yıllık rakamlar incelendi: Sonuca çok şaşıracaksınız

Altın her zaman kazandırır mı? 100 yıllık rakamlar incelendi: Sonuca çok şaşıracaksınız

Yatırımın güvenli limanı olarak bilinen altınla ilgili 100 yıllık rakamlar incelendi. ‘Altın her zaman kazandırır mı?’ sorusunun yanıtı ise oldukça ilginç…

Yıllardır yatırımcıların, ekonomik kriz, piyasalarda yaşanan bilinmezlik ve kargaşa gibi nedenlerden dolayı sığındığı güvenli liman altın oluyor. Özellikle ülkemizde en değerli yatırım aracı olarak görülen altın tarih boyunca da kendine çeşitli kullanım alanları bulmuştur.

Ekonomim.com’un haberine göre; güvenli liman olarak görülen altın, özellikle korku ikliminin etkisini artırdığı, piyasalarda bunalımın hissedildiği, ekonominin sekteye uğrama ihtimalinin ve belirsizliğin yüksek olduğu zamanlarda herkesin gözdesi olan bir yatırım aracıdır. Güvenli liman denilmesinin asıl nedeni de budur. Geçmişe ve grafiklere bakıldığında bu da çok net görünüyor. 2008 yılında yaşanan ekonomik kriz dönemi sonrasında Avrupa’nın yaşadığı “Kamu Borcu Krizi” zamanında altında yaşanan hareketlilik bu durumu çok iyi açıklıyor. Ekonomik krizden sonra yaşanan ve Avrupa’yı büyük bir bunalımdan alıp başka bir bunalıma sürükleyen borç krizi, o zamanlar piyasalarda büyük bir belirsizliğe ve korkuya neden olmuştu. Yatırımcılar ise bu belirsizlikten korunmak için altına yönelmiş ve o zaman altın ons başına 1.921 dolar seviyelerine çıkmıştı. Bu gelişmelerin ardından 2012 yılının ortalarında değer kaybı yaşamıştı.

1-012.jpg

Yakın geçmişe baktığımızda ise 2019 yılının sonlarına doğru ülkemiz de dahil tüm dünyayı etkisi altına alan Kovit-19’dan kaynaklı ekonomik belirsizliğin etkisi ile altın 2017’deki dip seviyesinden 2020’nin ortasında tarihi zirveyi görmüştü. O dönemler altın tarihinde ilk defa ons başına 2.075 dolara çıkarak tedirgin yatırımcıları kanatları altına almış ve onları korumuştu. Bu dönemde özellikle yatırımcıların altına yönelmesinin nedeni ise ekonomilerde kesin olarak görülen bir bozulma yaşanacağı ve şirketlerin karlarında yüksek düşüşlerin görüleceğiydi.

Tüm bunların ardından altının değeri dolar cinsinde hızlı bir yükselişe geçmişti. Yatırımcılar ise belirsizliklerle dolu ortamda yine en çok güvendikleri altına yoğunlaşmayı tercih etmişti. Son kriz ve belirsizlik ortamı ise şuan günümüzde yaşanıyor. Hızlı bir şekilde artan faiz oranları, Kovit-19 tedbirlerinin günümüze yansıyan ekonomik bozulmaları, ABD borç tavanı krizi v e tam bunların üstüne ABD’de bir dizi bankanın iflası, Rusya ile Ukrayna savaşından dolayı ortaya çıkan enerji krizi, İsviçre’de dev Credit Suisse’nin ifl astan ancak rakibi UBS’den satın alarak kurtulması, İsrail ile Hamas arasındaki savaş, faiz patikasından ne zaman sapılacağı konusunda bir türlü karar veremeyen ve piyasalarda devamlı olarak farklı görüşlerini aktararak sisli görünümü artıran FED… Tüm bunlar, altının güvenli liman özelliğinin yatırımcıya yeniden hatırlatan gelişmeler oldu.

ALTIN HER ZAMAN KAZANDIRMIYOR!

Kriz ortamı bittiğinde ve ekonomi tekrardan toparlandığında olanların cevabı ise 2011 ile 2020 yılları arasında saklı. Zirve noktadan altına yatırım yapan bir kişi 9 yıl boyunca zarar ediyor. Ekonomide belirsizliklerin arttığı ve yatırımcıların korku ikliminde titrediği bir dönemde altın fiyatlarının güvence sağlayacağını düşünerek altının zirveye yakın olduğu noktalardan yapılan yatırım, 2011’den 2020’nin Ağustos ayına dek bir yatırımcının zarara uğramasına yol açabilir.

2-004.jpg

2011’de zirve nokta olan 1.921 dolar seviyesinden altına yatırım yapan bir kişi, 2020 yılı geldiğinde yatırıma başladığı tutara yeni ulaşabilmişti. Ancak bu altının güvenli liman olduğunun doğru olmadığı anlamına gelmiyor. Yalnızca piyasalar ile yatırımcılar bu yatırım davranışını yanlış anlıyor. Altın güvenli bir liman çünkü ekonomik belirsizliğin yoğun olduğu kriz ortamlarında performansının iyi olma olasılığı daha fazladır. Bu yüzden de kriz zamanlarının vazgeçilmez yatırım aracıdır. Fakat, bu altından devamlı kar edileceği anlamı taşımaz. Yani güvenli liman demek, her zaman değerinin artacağı ve kazanç sağlanacağı anlamına gelmiyor.

ALTIN UZUN VADEDE GÜVEN VERMİYOR

1928’de, yani S&P 500 endeksinde dört senede ortalama %80’lik bir değer kaybına neden olacak olan 1929 Büyük Buhranı’ndan sadece 1 sene önce, bu endekse 100 dolarlık yatırım yapmış olsaydınız şuan 624.000 dolarınız olacaktı. Aynı tarihte aynı tutarda altın alsaydınız elinizdeki para sadece 8.860 dolar olurdu. Bu da altın yatırımıyla aynı miktardaki borsa yatırımı arasında nominal olarak ortalama 70 katlık bir getiri farkı olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda S&P 500’ün senelik bileşik getiri 1928 ile 2022 yılları arasında %9,32 olarak hesaplanırken, aynı oran ons cinsinden altında %4,89’dur. Tüm bunların doğrultusunda ne yazık ki 100 yılı aşkın veriler 100 dolarınız varsa ve onun gelecekti bir hiçe dönüşmesini istemiyorsanız altına değil borsaya yatırım yapmanız gerektiğini gösteriyor.

3-002.jpg

Altının getirisi bir endekse bağlı olmadığı için sabittir. Aynı zamanda Türkiye’deki altınların fiyatı ons altının dolar değerinden hesaplandığından dünyanın her yerinde aynı miktarda paraya aynı miktarda altın alabilirsiniz. Bu yüzden TL olarak yaptığınız altın yatırımında tek kazancının TL’nin değer kaybetmesinden kaynaklanan dolar getirisi olacaktır. Bunun yanında hesaplamamızda kullandığımız S&P 500 endeksi ise Amerika’daki en kıymetli 500 şirkete yaptığınız farazi bir yatırımı ve bu endeksin temettüler ile birlikte getirisini temsil eder. Warren Buff et ve Phil Fisher gibi isimlerin bu endeksin ortalama getirisini defalarca kez geçtiğini biliyoruz. Dolayısıyla endekse bağlı kalmadan kendi portföyünüzü araştırarak oluşturmanız durumunda yıllık bileşik kazancınızın S&P 500 için veya herhangi bir borsa yatırımı için yüzde 9,32’lik endeks getirisini geçme olasılığı var. Yani özelleştirilmiş ve üstüne iyi çalışılmış bir hisse senedi portföyüyle altın yatırımından kazanacağınız kazancın uzun sürede 70 değil 170 ya da 270 katını elde etmeniz mümkün. Altın da ise buna imkansız diyebiliriz. Çünkü varlık cinsi olarak altının farklı türleri bulunmuyor. Bunun yanı sıra bileşik %4,89’luk getiriyi geçmeniz için yapabileceğiniz tek şey kuvvetli bir altıncı hisse sahip olarak en düşükten aldığınız altınları piyasa en tepeye çıktığında satmak olacaktır…

ALTERNATİF YATIRIMLARIN GETİRİSİ ÖNEMSENMİYOR

Konuya başka bir açıdan baktığımızda; altın tarih boyunca yukarı yönlü hareket izliyor. Fakat bu, altının yine her dönemde güvenli ve kazançlı bir yatırım aracı olduğunu göstermez. Bunun nedeni ise alternatif yatırımların getirisidir. Yani, 2011’de altının daha çok yükseleceğini ve bu kriz ortamının bitmeyeceğini düşünerek zirveye yakın bir yerden altın alarak 2020 yılı Ağustos ayına dek zararda bekleyen bir yatırımcı, aynı dönem herhangi bir Avrupa ya da Asya borsasına yatırım yapmayı tercih etseydi kazancı daha yüksek olabilirdi. Ya da bu riske bile girmeyerek parasını küçük bir faiz oranı ile bankaya yatırmayı seçmesi bile, kazancının daha çok artmasını sağlardı. Öyle ki bu yüksek ihtimalle reel bir kazancı yatırımcıya getirirdi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN