Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin risk primini gösteren CDS'nin son 4 yılın en düşük seviyesinde olduğunu açıkladı. Son bir yıldaki iyileşmenin 400 baz puanın üzerinde gerçekleştiğini belirten Şimşek, primin 266'ya kadar gerilediğini gösteren grafiği paylaştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal hesabından Türkiye’nin kredi risk primine ilişkin paylaşım yaptı. Şimşek'in yayınladığı tabloda Türkiye'nin CDS puanı 266'ya düştü.
Türkiye’nin risk primini gösteren CDS’nin son 4 yılın en düşük seviyesinde olduğunu belirten Şimşek, "Son bir yılda risk primindeki iyileşme gelişmekte olan ülkelerde ortalama 50 baz puan iken ülkemizde 400 baz puanın üzerinde gerçekleşti." dedi.
Bakan Şimşek'in sosyal medya hesabında yaptığı paylaşım şöyle:
"Risk primimizi gösteren CDS son 4 yılın en düşük seviyesinde.
Son bir yılda risk primindeki iyileşme gelişmekte olan ülkelerde ortalama 50 baz puan iken ülkemizde 400 baz puanın üzerinde gerçekleşti.
Uyguladığımız doğru politikalarla düşen risk primi hem kamunun hem özel sektörün dış borçlanma maliyetlerini azaltırken dış finansmana erişimini de kolaylaştırıyor."
Risk primimizi gösteren CDS son 4 yılın en düşük seviyesinde.
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) May 28, 2024
Son bir yılda risk primindeki iyileşme gelişmekte olan ülkelerde ortalama 50 baz puan iken ülkemizde 400 baz puanın üzerinde gerçekleşti.
Uyguladığımız doğru politikalarla düşen risk primi hem kamunun hem özel… pic.twitter.com/m4gFmw2SOV
GRAFİK ANALİZİ
2012 - 2016 Dönemi:
2013-2016 yılları arasında Türkiye'nin CDS puanı ortalama 218 seviyesinde seyretmiştir. Bu dönemdeki CDS puanı, nispeten düşük ve istikrarlı bir seviyede kalmıştır.
2014 yılında CDS puanında belirgin bir düşüş gözlemlenmiş ve 200 seviyesinin altına inmiştir.
2017 - 2020 Dönemi:
2018 yılında CDS puanında ani bir yükselme yaşanmıştır. Bu artış, Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalar ve finansal risklerin artmasıyla ilişkilendirilebilir.
2019 ve 2020 yıllarında CDS puanı yüksek seviyelerde kalmaya devam etmiş ve bu dönemde Türkiye'nin ekonomik risklerinin arttığına işaret etmiştir.
2021 - 2024 Dönemi:
2021 ve 2022 yıllarında CDS puanı dalgalanmalar göstermiştir. 2022 yılında zirveye ulaşan CDS puanı, daha sonra düşüş trendine girmiştir.
2023 ve 2024 yıllarında CDS puanında belirgin bir düşüş gözlemlenmiştir. 2024 yılı itibarıyla CDS puanı 266 seviyesine gerilemiştir. Bu, son dört yılın en düşük seviyesi olarak dikkat çekmektedir.
SON BİR YILDA İYİLEŞME
Grafikte, son bir yılda Türkiye'nin CDS puanında 437 puanlık bir iyileşme olduğu belirtilmiştir. Bu, Türkiye'nin finansal risklerinin azaldığını ve ekonomik durumunun iyileştiğini göstermektedir.
Aynı dönemde Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) ortalama CDS puanında 48 puanlık bir iyileşme gözlemlenmiştir. Türkiye'nin CDS puanındaki iyileşmenin, GOÜ ortalamasına kıyasla çok daha yüksek olduğu görülmektedir.
CDS NEDİR?
CDS (Credit Default Swap) puanı, bir ülkenin veya şirketin iflas riski karşısında yatırımcılara sunduğu sigorta maliyetini gösteren bir finansal göstergedir. CDS puanı, borçlanma maliyetleri ve yatırımcı güveni açısından kritik öneme sahiptir. İşte CDS puanının neden önemli olduğuna dair bazı ana nedenler:
CDS puanı, bir ülkenin veya şirketin borcunu ödeyememe riskini ifade eder. Yüksek bir CDS puanı, iflas riskinin yüksek olduğunu ve dolayısıyla borç verenler için daha fazla risk bulunduğunu gösterir.
BORÇLANMA MALİYETLERİNİ ETKİLER
CDS puanı yükseldikçe, bir ülke veya şirket için borçlanma maliyetleri artar. Bu, daha yüksek faiz oranları ve daha zor kredi koşulları anlamına gelir. Yani, CDS puanı yüksek olan bir ülke veya şirket, daha pahalı borçlanmak zorunda kalabilir.
CDS puanı, yatırımcıların o ülke veya şirket hakkındaki güven seviyesini yansıtır. Düşük bir CDS puanı, yatırımcıların o ülkeye veya şirkete olan güveninin yüksek olduğunu gösterirken, yüksek bir CDS puanı güvenin düşük olduğunu gösterir.
PİYASA ALGISINI ETKİLER
CDS puanı, uluslararası piyasalarda önemli bir algı yaratır. Örneğin, bir ülkenin CDS puanının ani bir şekilde yükselmesi, o ülkenin ekonomik durumu hakkında olumsuz bir algı oluşturabilir ve bu da o ülkenin finansal piyasalarını olumsuz etkileyebilir.
Kredi derecelendirme kuruluşları, ülkelerin ve şirketlerin kredi notlarını belirlerken CDS puanlarını dikkate alır. Yüksek CDS puanı, kredi notunun düşmesine neden olabilir ve bu da borçlanma maliyetlerini daha da artırabilir.
