Doğu Anadolu’nun incisi Bingöl, Ilıcalar bölgesindeki yüksek rakımlı yaylalarında eşsiz bir lezzete ev sahipliği yapıyor: kütük balı. Yüzyıllardır devam eden geleneksel yöntemlerle üretilen bu özel balın hasat mevsimi başladı. Arıcılar, ilkbahardan itibaren kütüklerin içine yerleştirdikleri arıların, tamamen doğal ortamda, insan müdahalesi olmadan ürettiği bu balı özenle topluyor.

GELENEKSEL YÖNTEMLERLE ELDE EDİLEN EŞSİZ DOĞALLIK
Kütük balının en büyük özelliği, üretim sürecinde hiçbir katkı maddesinin ya da yapay yöntemin kullanılmaması. Arılar, ilkbahar aylarında yerleştirildikleri oyuk kütüklerin içinde, bölgenin zengin florasından faydalanarak bal üretiyor. Sonbahar aylarında olgunlaşan bal, kütüklerden el değmeden, özenle çıkarılıyor. Bu yöntem, balın hem doğal yapısını hem de içerdiği besin değerlerini eksiksiz korumasını sağlıyor. Arıların kendi döngüsünde, doğanın sunduğu nektarlarla ürettiği bu bal, hem lezzet hem de şifa yönünden piyasada büyük ilgi görüyor.
2 BİN RAKIMDAKİ ÇİÇEKLERDEN SOFRALARA
Bingöl'ün Ilıcalar yaylaları, 2 bin metrenin üzerindeki rakımıyla sayısız endemik bitkiye ev sahipliği yapıyor. Bu özel coğrafya, kütük balının benzersiz aromasını ve besin zenginliğini oluşturuyor. Arıcılar, yıl boyunca bu zorlu coğrafyada arılarını takip ederek, doğanın sunduğu bu hazineyi sofralarımıza ulaştırıyor.

KİLOSU 3 BİN 500 LİRA: ALTIN DEĞERİNDE BİR LEZZET
Bölgedeki arıcılardan Nihat Kanat, kütük balının sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda şifa kaynağı olmasıyla da öne çıktığını belirtiyor. Kanat, "Bu bal, tam anlamıyla bir şifa kaynağıdır. Üretim süreci tamamen doğal olduğu için insan sağlığına birçok faydası bulunuyor" diyor. Bu eşsiz ve sınırlı üretim balın kilosu, 3 bin 500 liradan alıcı buluyor. Yüksek fiyatına rağmen, doğal ve sağlıklı gıdalara ilgi duyanlar tarafından büyük talep görüyor.
