Artan enflasyon ve hayat pahalılığı dar gelirli vatandaşların temel gıda ürünlerine erişimini zorlaştırırken, pazarcılar da satış yapamadan günü kapatıyor. Hem tüketici hem esnaf geçinememekten yakınıyor: Satış yok masraf çok.
Türkiye'de derinleşen ekonomik kriz pazar tezgahlarında en çıplak haliyle görülüyor. Artan üretim, taşıma ve işletme maliyetleri, semt pazarlarında fiyatların katlanmasına yol açarken, dar gelirli yurttaşlar temel gıdaya erişimde zorlanıyor. İzmir’in Bornova ilçesindeki Çamkule Kapalı Pazaryeri’nde hem vatandaşlar hem de pazarcılar durumun vahametini gözler önüne serdi.
Pazarda fiyatlar el yakıyor. Patlıcan 30 TL, salatalık 15 TL, salkım domates 35 TL, patates ve soğan 25 TL, çilek, kiraz, taze fasulye ve erik gibi meyveler ise 100 TL’ye kadar ulaşıyor. Artık birçok ürün yarım kilo üzerinden satılıyor, çünkü vatandaşın alım gücü bir kiloyu karşılamaya yetmiyor.
“83 YAŞINDAYIM HALA HESAP KİTAP YAPIYORUM”
Alışveriş için pazara gelen 83 yaşındaki Ahmet Demir, “83 yaşındayım, hala çalışmak, hala hesap tutmak zorundayım. Bu mu hayat yani? Peyniri bile veresiyeyle alacağım. Zeytin peynir almadım daha. Domates, biber aldım, bitti. Bu halk nasıl yaşasın?” diye isyan etti.
“ET EVİME GİRMİYOR, TEREYAĞINI UNUTTUK”
Bir diğer yurttaş Sakine Gedikli ise geçim derdini şöyle dile getirdi: “Çilek 80 liraydı alamadım, hiç yemedik bu sene. Ben eskiden her gün balık yiyen insandım. Bir senedir evime balık girmedi. Et diye bir şey kalmadı. Ekmek olmuş 12,5 lira, tereyağı nedir bilmiyoruz. Çökelek, peynir hayal oldu.”
“BAYRAMDA 10 BİN LİRALIK MALI BEDAVA DAĞITTIM”
Artan maliyetler sadece vatandaşların değil, pazarcı esnafı da vurmuş durumda. Pazarcı Serkan Taş, Ramazan Bayramı’nda ellerinde kalan malları çöpe atmak yerine bedava dağıttığını anlatarak şöyle konuştu:
“Bayramda caminin önünde 10 milyarlık malı komple bedava verdim. Mal elimde patladı. Şimdi iş bulsam pazarcılığı bırakırım. Masraf çok ağır, kendimizi kurtaramıyoruz. Her şey pahalı, satış yok.”
“NE VATANDAŞ KAZANIYOR, NE ESNAF”
Pazarcı İlkan Taş da satışların çok düşük olduğunu, müşteri beklediklerini söyledi: “Halk da mağdur, biz de mağduruz. Vergi çok, komisyoncular daha çok kazanıyor. Üretici de perişan, biz de öyleyiz.”
“GÜNLÜK YEVMİYE ÇIKARSA ŞÜKREDİYORUZ”
Emekli olmasına rağmen geçimini sağlamak için pazarcılık yapmaya devam eden Mesut Yıldız da ekonomik tabloyu özetleyenlerden. “Bu ülkede artık ekonomi diye bir şey kalmadı. Günlük yevmiyeyi çıkarırsak Allah’a şükrediyoruz. Alım gücü kalmadı. Mal getiriyoruz satılmıyor, getirmesek müşteri gelmiyor. Tezgâh açmak bile artık zarar” diyor.
