ABD’nin en büyük yatırım bankalarından biri olan JPMorgan’ın yayımladığı analizde, Ethereum’un Bitcoin’e göre daha güçlü bir seyir izlemesinin arkasında staking onayı beklentisi, şirketlerin bilançolarına ETH eklemesi, SEC’in likit staking token’larına dair açıklamaları ve ETF’lerde verimliliği artıran yeni düzenlemeler olduğu belirtildi.
Rekor Girişler ve Kurumsal Benimseme
Ethereum ETF’leri, Temmuz ayında 5,4 milyar dolarlık rekor giriş görerek Bitcoin ETF’leriyle aynı seviyeye ulaştı. Ağustos ayında Bitcoin ETF’lerinden küçük çıkışlar yaşanırken, Ethereum ETF’leri sermaye çekmeye devam etti.
Kurumsal tarafta ise yaklaşık 10 halka açık şirket, bilançolarına Ethereum ekledi. Bu, ETH’nin dolaşımdaki arzının %2,3’üne denk geliyor. Şirketlerin bir kısmının doğrulayıcı çalıştırarak staking gelirleri elde etmesi, bir kısmının ise DeFi stratejileriyle ek kazanç araması bekleniyor.
Düzenleyici Netlik ve ETF Verimliliği
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), likit staking token’larının menkul kıymet sayılmayabileceğini açıkladı. Bu da kurumsal yatırımcıların endişelerini azalttı ve Ethereum’a ilgiyi artırdı.
Son olarak, spot Bitcoin ve Ethereum ETF’lerinde “in-kind redemption” (nakit yerine kriptoyla itfa) onayı geldi. Bu sistem, maliyetleri düşürdü, likiditeyi artırdı ve büyük çıkışlarda satış baskısını azalttı.
Ethereum’un Gelecek Potansiyeli
JPMorgan, Bitcoin’in hâlâ kurumsal alanda en çok tutulan kripto para olduğunu vurgulasa da, Ethereum’un şirket hazineleri ve ETF’lerdeki benimsenme oranının erken aşamada olduğuna dikkat çekti.
Analize göre, Ethereum, özellikle ETF ve kurumsal hazine yatırımlarıyla Bitcoin’e kıyasla daha hızlı büyüme sergiliyor.
Not: Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır ve yatırım tavsiyesi olarak değerlendirilmemelidir. Yatırım kararlarınızı vermeden önce kendi araştırmanızı yapmanız tavsiye edilir.
