Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden hazır giyim ve konfeksiyon, tarihinin en zorlu sınavlarından birini veriyor. Yüksek üretim maliyetleri ve baskılanan döviz kuru kıskacında kalan sektörde, yerli üretim kan kaybederken ithalat rakamları tarihi zirveye ulaştı. 2024 yılını 4 milyar dolarla kapatan ithalat hacminin, 2025 sonunda 5 milyar dolar barajını aşarak rekor kırması bekleniyor.
İTHALAT 15 YILIN ZİRVESİNDE: %25’LİK SERT YÜKSELİŞ
TÜİK ve TİM verilerine göre, 2025 yılının ilk 10 ayında hazır giyim ithalatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 4,16 milyar dolara ulaştı. 2020 yılında 1,47 milyar dolara kadar gerileyen ithalatın, sadece beş yıl içinde üç katından fazla artması, sektördeki yapısal dönüşümü gözler önüne seriyor. Yerli üretici, maliyet artışları nedeniyle kendi pazarında dahi rekabetçiliğini yitirirken, perakende devleri rotayı dış pazarlara kırdı.
"YENİ TEDARİK ÜSSÜ" MISIR’DAN DEV ATAK
Ekonomim'in haberine göre, ithalat pastasındaki en dikkat çekici değişim ise Mısır cephesinde yaşanıyor. Birçok Türk üreticinin tesislerini taşıdığı Mısır, Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) sağladığı avantajla Türkiye’nin en büyük üçüncü tedarikçisi olma yolunda:
Mısır’dan ithalat, yılın ilk 10 ayında %71 artarak 321 milyon dolara çıktı.
Mısır, Türkiye’ye ihracatını en hızlı artıran ülke olarak İtalya’yı geride bıraktı.
Listenin zirvesinde ise 410 milyon dolarla Bangladeş ve 337 milyon dolarla Çin yer alıyor.
DIŞ TİCARET DENGESİ ALARM VERİYOR
İhracattaki %6,9’luk düşüşe karşın ithalattaki sert yükseliş, sektörün dış ticaret fazlasını da eritti. Sektör temsilcileri, dış ticaret dengesinde son üç yılda yaşanan kaybın 6,5 milyar doları bulduğuna dikkat çekiyor.
TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, tablonun nedenini şu sözlerle özetliyor:
"Kendi markalarımıza bile pahalı gelmeye başladık. Değerli Türk Lirası ithalatı ucuz, üretimi pahalı hale getirdi. Rakip ülkelerde iş gücü maliyeti toplamın %30’unu geçmezken, bizde bu oran %60’lara çıktı. Yakın rakiplerimize göre %40 daha pahalıyız."
2026 ÖNGÖRÜSÜ: "İTHALAT CAZİBESİNİ KORUYACAK"
Sektörün 2026 yılı beklentileri de oldukça temkinli. Fayat, yılın ilk yarısında yüksek finansman maliyetleri ve kur baskısının süreceğini, ikinci yarıda faiz indirimleriyle birlikte döviz kurunda bir hareketlenme beklendiğini belirtti. Ancak ithalat bağlantılarının uzun vadeli olması nedeniyle, ithalatın bir süre daha cazip bir seçenek olarak kalmaya devam edeceği öngörülüyor.
