Koç Üniversitesi’nin Temmuz 2025 dönemine ilişkin Hane halkı Enflasyon Beklenti Anketi sonuçlarına göre, tüketici enflasyonu beklentilerinde düşüş eğilimi sürüyor. 1–10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen ankete göre, katılımcıların önümüzdeki 12 aya ilişkin enflasyon beklentisi ortalama yüzde 61 seviyesinde ölçüldü. Bu oran, geçen ay kaydedilen yüzde 63’lük orana kıyasla 2 puanlık bir gerilemeye işaret ediyor.
Yıl sonu beklentisi yüzde 65’e inerken, hane halklarının geride kalan 12 aya ilişkin enflasyon hissiyatı ise yüzde 71 seviyesinde kaldı. Böylece gelecek döneme ilişkin tahminler ile geçmiş deneyimler arasındaki fark 10 puan olarak kayda geçti.

Raporda, “19 Mart etkisinin” büyük ölçüde kaybolduğu vurgulanırken, hane halkı beklentilerinin hâlâ bu tarihten önceki seviyelere tam anlamıyla dönmediği not edildi. Katılımcıların beklentilerindeki dağınıklığı yansıtan standart sapma ve çeyrekler arası açıklık gibi istatistikler ise önceki aya göre düşüş gösterdi. Bu, enflasyon tahminlerinde görüş ayrılıklarının azaldığına işaret ediyor.
Ankete katılan 2 bin 486 kişinin üçte ikisi önceki ayın anketine de katılmış bireylerden oluşurken, geri kalan üçte birlik kesimi yeni katılımcılardan meydana geldi. Her iki ayda da ankete katılan bireylerin beklentileri sabit kaldı.
TASARRUF TERCİHLERİ VE DOLARİZASYON EĞİLİMLERİ
Ankette hane halklarının tasarruf eğilimlerine ilişkin dikkat çekici veriler de yer aldı. Katılımcıların vadeli TL mevduat, altın, döviz alımı ve vadeli döviz mevduatına yönelik eğilimlerinde artış gözlendi. Bu artış, para politikasında 19 Mart sonrasında atılan adımların dolarizasyon eğilimini sınırlamakta kısmen etkili olsa da, dövize yönelimin sürdüğünü gösteriyor.
Eğitim seviyesine göre incelendiğinde, düşük eğitim düzeyine sahip bireylerin hemen her yatırım aracına karşı daha yüksek bir iştah sergilediği görülürken; eğitim seviyesi arttıkça tasarruf yapmayacağını beyan edenlerin oranı yükseliyor.
GÜVEN VE GELİRE GÖRE BEKLENTİLER
Katılımcıların ekonomi politikalarına duyduğu güven ile enflasyon beklentileri arasında anlamlı bir bağ bulundu. Temmuz ayında politika yapıcılara güvenen kesimlerin enflasyon beklentilerinde sınırlı bir artış gözlenirken, güven duymayan gruplarda düşüş dikkat çekti.
Gelir düzeyi açısından bakıldığında ise düşük gelir grubundaki bireylerin ortalama beklentileri, orta ve yüksek gelir gruplarına göre daha düşük kaldı. Bu bulgu, yüksek gelir gruplarının enflasyon karşısında satın alma gücü kaybını daha yoğun hissettiğine işaret ediyor.
