Merkez Bankası, haziran PPK kararını İsrail-İran geriliminin gölgesinde açıklayacak. Uzmanlar, fonlama maliyetini yüzde 46’ya çeken bankanın temkinli kalacağını ve faiz indirimi beklenmediğini ifade ediyor.
İran ile İsrail arasında artan askeri gerilim sadece bölgesel güvenliği değil, küresel piyasaları da ciddi şekilde etkiliyor. Jeopolitik tansiyonun tırmanmasıyla birlikte petrol fiyatları yeniden yükselişe geçerken, döviz kurlarındaki oynaklık da iç piyasada endişeleri artırdı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 20 Haziran Perşembe günü açıklayacağı Para Politikası Kurulu (PPK) kararı, tam da bu belirsizliklerin gölgesinde şekilleniyor.
FONLAMA MALİYETİNDE GERÇEKLEŞEN DÜŞÜŞ DİKKAT ÇEKTİ
PPK toplantısı öncesinde Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta politika faizini sabit tutarak piyasaları 46 seviyesinden fonlamaya devam etti. Pazartesi günü 100 milyar TL olan fonlama miktarı cuma günü itibarıyla 150 milyar TL’ye yükseltilirken, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti de yüzde 46’ya geriledi. Bu durum, fiili faiz oranında 300 baz puanlık bir gevşemeye işaret etti. Bu adım, üst bant olan yüzde 49 seviyesinden indirime gidilebileceği ve hatta Temmuz ayında beklenen faiz indiriminin erkene çekilebileceği yönünde beklentileri artırdı.
Ekonomim'de yer alan habere göre; ancak Ortadoğu’daki gelişmeler bu iyimser tabloyu değiştirmiş durumda. İran ile İsrail arasında karşılıklı saldırılarla tırmanan krizin, enerji piyasaları ve dolaylı yoldan enflasyon üzerindeki etkileri, para politikasında temkinli duruşun yeniden ön plana çıkmasına yol açtı.
PETROL VE DÖVİZDE YENİ DALGALAR
Gerilimle birlikte petrol fiyatlarında sert yükselişler yaşandı. Mayıs başında 60 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol, son bir ayda yüzde 15 artarak 76 doları gördü. İçeride ise dolar/TL kuru yukarı yönlü hareket ederken, borsa endeksleri haftayı negatif kapattı. Küresel dolar endeksinin güçlenmesi de kur üzerindeki baskıyı artıran bir diğer unsur olarak öne çıktı.
UZMANLAR NE DİYOR?
Prof. Dr. Hakan Kara (Bilkent Üniversitesi): Merkez Bankası’nın bu toplantıda faiz indirmesi beklenmiyordu, son yaşanan jeopolitik gelişmelerle bu olasılık daha da zayıfladı. Kara, daralan faiz koridoru beklentilerine de temkinli yaklaşarak, bu şartlarda dar koridorun iyi bir fikir olmayabileceğini ifade etti. Karar metninde enerji fiyatlarına ve dış risklere daha fazla vurgu yapılacağını söyledi.
Doç. Dr. Atılım Murat (TOBB ETÜ): Merkez Bankası'nın ağırlıklı fonlama maliyetini yüzde 46’ya çektiğini ve bu seviyelerin yeterli görüldüğünü belirten Murat, Hürmüz Boğazı gibi kritik bölgelerde yaşanacak gelişmelerin politika kararlarını etkileyebileceğini vurguladı. Mevcut risk ortamında Banka'nın haziranı "pas geçeceğini", temmuzda daha net adımlar atacağını söyledi.
Dr. İnanç A. Sözer (EMCAP Advisory): Sözer, jeopolitik risklerin Merkez Bankası’nın temkinli duruşunu daha da pekiştirdiğini belirtti. Faiz indirimlerinin 11 Eylül toplantısından itibaren başlayabileceği görüşünde olan Sözer, mevcut şartlarda herhangi bir değişikliğin beklenmediğini dile getirdi.
İris Cibre (Pusula Portföy): Petrol ve akaryakıt fiyatlarındaki artışın enflasyonist etkisine dikkat çeken Cibre, Merkez Bankası’nın fonlama dozunu artırarak indirim sinyali verdiğini ancak Hürmüz Boğazı gibi potansiyel risklerin Banka'nın elini kısıtlayabileceğini ifade etti. Cibre ayrıca, kurda yaşanan artışın devam etmesi halinde dolarizasyon riskinin artacağı uyarısında bulundu.
