Modern otomobiller, basit bir ulaşım aracı olmaktan çıkarak adeta tekerlekli bilgisayarlara dönüştü.
Özellikle Tesla Model Y, bünyesindeki sensörler ve kameralarla sürekli veri topluyor ve bu verileri hem Tesla'nın sunucularıyla paylaşıyor hem de araç içindeki bir hafıza kartına ve korumalı bir 'kara kutuya' kaydediyor.
Tesla CEO'su Elon Musk tarafından da defalarca vurgulanan bu durum, araçların her an izlendiği ve sürüş detaylarının kaydedildiği anlamına geliyor.
Bu kapsamlı veri toplama, otonom sürüş teknolojilerinin gelişimi için hayati önem taşısa da, bazı durumlarda hukuki ve güvenlik tartışmalarını beraberinde getiriyor.
KAZALARDA VERİ PAYLAŞIMI TARTIŞMALARI
Eksiseyler'de yer lan habere göre, ölümle sonuçlanan bir Tesla kazası meydana geldiğinde, eğer sürücünün hatalı olduğu düşünülüyorsa, şirket genellikle elindeki tüm delilleri, yani araç loglarını, şeffaflıkla paylaşıyor.
Bu kayıtlar, sürücünün hangi saniyede kapıyı açtığı, emniyet kemerini takıp takmadığı veya kaza öncesi hangi pedala hangi kuvvetle bastığı gibi son derece detaylı bilgileri içeriyor.
Bu veriler, kazanın sorumlusunun sürücü olduğunu kanıtlamak için kullanılıyor. Ancak, bazı kazalarda durum tam tersine dönüyor.
Düz ve kuru bir yolda aniden hızlanıp yoldan çıkmak, beklenmedik bir engele çarpmak veya yoğun trafikte sebepsiz yere durmak gibi 'açıklanamaz' kazalar yaşandığında, Tesla'nın talep edilen veri kayıtlarına 'kaydımız yok' yanıtını verdiği iddia ediliyor.
KRİTİK BİR KAZA VE TARTIŞMALI İFADELER
2022 yılında yaşanan ölümlü bir kazanın detayları, bu tartışmaları alevlendirdi.
Bir Tesla çalışanı, alkollü bir şekilde aracın 'full otopilot' özelliğini aktif ettikten sonra trafik kazası geçirdi ve hayatını kaybetti.
Yanındaki yolcu ise kazadan yaralı olarak kurtuldu. Tesla, aracın kaza anına ait hiçbir veri göndermediğini savunarak otopilotun aktif olup olmadığının bilinemeyeceğini öne sürdü.
Elon Musk ise, söz konusu araçta en son yazılım güncellemesinin yüklü olmadığını iddia etti.
Kurtulan yolcu ise, ölen sürücünün kendisine yeni versiyonu gösterdiğini ve kaza öncesinde aracın kararsız hareketler sergilediğini, ancak sürücünün 'bunların normal olduğunu' söylediğini ifade etti.
OTOPİLOT SUÇU SÜRÜCÜYE Mİ ATIYOR?
Yıllarca Tesla'yı destekleyen ve alanında saygın bir kaynak olan Electrek bloğunda yazan araştırmacı Fred Lambert, Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA) belgelerine dayanarak çarpıcı bir iddiada bulundu.
Fred Lambert'e göre, Tesla'nın otopilot sistemi, çarpışmanın kaçınılmaz hale geldiği durumlarda, olaydan saniyeler önce kendisini devre dışı bırakıyor.
Bu durum, kazanın sorumluluğunu sistemden alarak doğrudan sürücüye yüklüyor.
Bu mekanizma, sistemin kusurlu olduğu durumların belgelenmesini zorlaştırarak, hukuki süreçlerde şirketin aleyhine delil oluşmasını engelleme potansiyeli taşıyor.
PROFESYONEL BİR YAZILIMCININ GÖRÜŞLERİ
Yazılım hata tespiti ve düzeltme alanında çalışan bir profesyonel, kendi çevresinde Tesla kullanan birçok kişinin otopilot özelliğini kullanmaktan kaçındığını belirtiyor.
Para ödeyerek bu özelliği satın alan kişilerin bile bir süre sonra güven eksikliği nedeniyle kullanmayı bıraktığını ifade ediyor.
Bu yazılımcı, otonom sürüş teknolojisine karşı olmadığını, aksine başka bir elektrikli araçta kendi sürüş asistanı özelliğini güvenle kullandığını belirtiyor.
Ancak, Tesla'nın maliyetten kaçınarak LiDAR gibi daha güvenilir teknolojileri kullanmaması ve bu durumun güvenliği ikinci plana attığı görüşünü savunuyor.
Otopilotun, Elon Musk'ın veya mühendislerin mükemmel bir eseri olmadığını, yaratılan 'hype'ın yanıltıcı olabileceğini vurguluyor.
FARKLI KULLANICI DENEYİMLERİ VE GÜNLÜK KULLANIM ZORLUKLARI
Bazı kullanıcılar, Tesla Model Y'nin standart otopilot özelliğinin trafikteki performansından memnun kalmadığını belirtiyor.
Özellikle motosikletlerin sıkışık trafikte aradan geçmesiyle aracın ani fren yapması ve ardından tekrar hızlanması, sürüş konforunu olumsuz etkiliyor.
Benzer şekilde, araç takip mesafesini minimuma ayarlanmasına rağmen, araya giren diğer araçlar nedeniyle sık sık ani fren yapması, arkadaki trafiği tehlikeye atabiliyor.
Diğer yandan, İzmir-Çeşme gibi açık ve düz otoyol kullanımlarında, otopilotun şeridi takip etme, öndeki araca göre hız ayarlama ve virajları dönme gibi konularda beklentiyi fazlasıyla karşıladığı belirtiliyor.
Bazı kullanıcılar ise sistemi 'muazzam' olarak nitelendirerek, dur-kalk trafiğinde bile ellerini direksiyona sadece dokunarak araçtan maksimum verim aldıklarını ifade ediyorlar.
