Nisan ayında yaşanan ve son yılların en ağır zirai don olayı sonrası birçok tarım ürününde büyük kayıplar yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, meyve grubunda ciddi hasar oluştuğunu ve fiyatlarda artış beklendiğini açıkladı.
Türkiye, Nisan ayında son 30 yılın en soğuk günlerinden birini yaşadı. Birçok ilde etkili olan zirai don, kar yağışı ve dolu gibi ekstrem hava olayları tarım alanlarını vurdu. Türkiye tarihinin en büyük zirai donlarından biri olarak kayıtlara geçen bu felaketin ardından, tarım ürünlerinde yüzde 100’e varan kayıplar tespit edildi. Çiftçilerin yüzünü güldürmesi beklenen sezon, üretici için kabusa dönerken tüketiciyi ise ciddi fiyat artışları bekliyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı ürün gruplarında bu yıl arz sıkıntısı yaşanabileceğini belirtti.
MEYVE GRUPLARINDA CİDDİ HASAR OLUŞTU
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve beraberindeki heyetle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilerin gününü kutladı ve tarımda yaşanan son gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Nisan ayında yaşanan aşırı soğukların özellikle meyve üretimini olumsuz etkilediğini vurgulayan Erdoğan, “Özellikle belli ürün gruplarında bu sene sıkıntı yaşayacağımız anlaşılıyor. Şimdiye kadarki tespitlerimiz, kayısı, üzüm, elma, şeftali ve nektarin gibi ürünlerde farklı derecelerde hasar meydana geldiğini gösteriyor,” dedi.
FİYATLARDA İKİ KATINA VARAN ARTIŞ BEKLENİYOR
Zirai donun yol açtığı rekolte kayıplarının, ürün fiyatlarına da doğrudan yansıması bekleniyor. Özellikle kayısı ve üzüm gibi hem iç tüketimde hem de ihracatta önemli yeri olan ürünlerde ciddi fiyat artışlarının yaşanabileceği belirtiliyor. Tarım uzmanları ve üretici birlikleri, bazı ürünlerde fiyatların iki katına çıkabileceğini öngörüyor. Bu durumun hem iç piyasada tüketiciyi hem de dış pazarda rekabetçiliği olumsuz etkileme riski bulunuyor.
“ELİMİZDEN GELEN TÜM DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan felaket sonrası devletin üreticiyi yalnız bırakmayacağını vurguladı. Tarım sigortasının (TARSİM) önemine dikkat çeken Erdoğan, “Stratejik ürünlerle ilgili olarak gıda arz güvenliğimiz açısından hamdolsun bir tehlike söz konusu değil. Bu süreçte tarım sigortasıyla çiftçi kayıt sisteminin önemini bir kez daha gördük. Prim bedelinin yüzde 70’e kadarı devletimiz tarafından karşılanan TARSİM konusunda maalesef halen istenen seviyeye ulaşamadık. Don, kuraklık gibi afetlere karşı bakanlığımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Elimizden gelen her türlü desteği vererek bu süreci en az zararla atlatacağız,” şeklinde konuştu.
TARSİM’E TALEP DÜŞÜK KALDI
Tarım sigortasına yönelik bilgilendirme ve teşvik çalışmalarına rağmen, çiftçilerin TARSİM sistemine ilgisinin istenilen düzeyde olmadığı vurgulandı. Erdoğan, hem yerel yönetimlerin hem de ilgili kurumların bu konuda daha etkin bir şekilde çalışması gerektiğini belirtti. Özellikle iklim krizinin etkilerinin her geçen yıl daha sert hissedildiği bu dönemde, üreticinin kendini güvenceye almasının hayati bir önem taşıdığına dikkat çekildi.
ÇİFTÇİLERİN YÜKÜ AĞIRLAŞIYOR
Son yıllarda artan girdi maliyetleriyle birlikte doğal afetlerin etkisinin de artması, çiftçinin yükünü her geçen gün daha da ağırlaştırıyor. Zirai don sonrası yaşanan kayıplar, sadece üreticiyi değil, zincirin tüm halkalarını etkileyen bir kriz yaratıyor. Uzmanlar, önümüzdeki dönem için tarım politikalarının afetlere karşı daha dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
SONUÇ: TARIMDA ZOR BİR SEZON KAPIDA
Türkiye, 2025 tarım sezonuna büyük bir doğa felaketinin gölgesinde giriyor. Meyve grubu başta olmak üzere birçok üründe arz darlığı ve fiyat artışları gündemde. Devletin destekleri ve sigorta sistemlerinin daha etkin hale getirilmesiyle bu zorlu sürecin en az kayıpla atlatılması hedefleniyor. Ancak hem üretici hem tüketici için kolay bir dönem olmayacağı şimdiden netleşmiş durumda.