Göllerdeki oksijen miktarı azalınca anaerobik bir biyolojik faaliyetin söz konusu olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Özçelik, "Bu bölgelerde bataklık, sivrisinek ve kötü koku yayılması başlıyor. Buradaki su miktarının artmasıyla canlı hayatı, biyolojik çeşitlilik artmış olacak. Her şeyi doğaya bırakmamız lazım. Bu bölgeyi korumamız gerekiyor. Doğal drenaj hatlarını açıp, içeriye canlı hareketinin normal sirkülasyonda sürdürülebilmesi gerekiyor. Üst havzalarda kesinlikle yapılaşmaya izin vermememiz lazım" dedi.