Dünyanın dört bir yanındaki iklim değişikliği ve küresel ısınma tartışmaları hız kesmeden devam ederken, uzmanlardan endişe verici yeni veriler paylaşıldı.
Bilim dünyası, artan sera gazı emisyonları ve hava sıcaklıkları nedeniyle gezegenin ateşinin düşmediğini, aksine yükseldiğini belirtiyor.
Özellikle 2026 yılı için yapılan hava durumu tahminleri ve analizler, insanlığı zorlu günlerin beklediğini ortaya koyuyor.
Klimaya sığınan insanlığın acı sonu! Serinlemek isterken dünyayı ısıtıyoruz
2026 TAHMİNLERİ KORKUTUYOR
Euronews'te yer alan habere göre, İngiltere Meteoroloji Ofisi (Met Office), küresel iklimin gidişatına dair en güncel ve çarpıcı raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Yapılan bilimsel analizlere göre, 2026 yılının sanayi öncesi dönem ortalamalarının 1,4 derece üzerine çıkarak, kayıtlara geçen en sıcak dördüncü yıl olması kuvvetle muhtemel görünüyor.
Met Office araştırmacıları, 2026 yılı için sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme kıyasla 1,34 ila 1,58 derece aralığında seyredeceğini, merkez tahminin ise 1,46 derece olduğunu öngörüyor.
Küresel tahmin ekibinin lideri Prof. Adam Scaife, konunun ciddiyetine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Son üç yılın tamamı büyük olasılıkla 1,4 derece sınırını aştı. 2026 yılının da bu eşiği geçen üst üste dördüncü yıl olmasını bekliyoruz.
Bu dramatik artıştan önce, küresel sıcaklıklar hiçbir zaman 1,3 derece seviyesini aşmamıştı."
2024 VE 2025 REKORLARI
Avrupa Birliği'nin yeryüzü gözlem programı Copernicus, bu ayın başında yayımladığı verilerle tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi.
Veriler, 2025 yılının halihazırda 2023 ile birlikte kayıtlardaki en sıcak ikinci yıl olduğunu gösteriyor.
Ocak-Kasım 2025 periyodunda küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyelerin 1,48 derece üzerine çıktı.
Öte yandan 2024 yılı, ölçümlerin yapılmaya başlandığı tarihten bu yana en sıcak yıl olma unvanını koruyor.
2024, 1850-1900 dönemi baz alındığında 1,5 derece kritik eşiğinin aşıldığı ilk yıl olarak tarihe geçti.
Beton dökmekten suya yer kalmadı: Su politikaları iflas etti!
PARİS ANLAŞMASI HEDEFLERİ UZAKLAŞIYOR
2015 yılında yaklaşık 200 ülkenin katılımıyla imzalanan Paris İklim Anlaşması, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 2 derece altında tutmayı ve mümkünse 1,5 derece ile sınırlandırmayı hedefliyordu.
Ancak sıcaklık artış hızının yavaşlamaması ve emisyonların sürmesi, bu hedeflerin tutturulmasını her geçen gün daha da zorlaştırıyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, küresel ısınmayı 1,5 derece sınırında tutabilmek için sera gazı emisyonlarının en geç 2025 yılından önce zirve yapması ve 2030 yılına kadar yüzde 43 oranında azaltılması şart.
Met Office uzmanlarından Dr. Nick Dunstone, mevcut durumu şu sözlerle özetledi:
"2024 yılında 1,5 derecelik sınırın ilk kez geçici olarak aşıldığını gördük.
2026 tahminlerimiz de bunun tekrar yaşanabileceğini gösteriyor.
Bu tablo, Paris Anlaşması'nda belirlenen 1,5 derece eşiğine ne kadar süratle yaklaştığımızın açık bir kanıtıdır."
ÇÖZÜM İÇİN YOL HARİTASI
Bilim insanları, 1,5 derece eşiğinin kalıcı olarak aşılmasının, aşırı hava olaylarından ekonomik çöküşlere ve toplumsal refahın bozulmasına kadar pek çok felaketi tetikleyeceği konusunda uzun süredir uyarılarda bulunuyor.
Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yayımlanan son rapor, sağlıklı bir gezegen ve küresel refah için acil bir 'rota değişikliği' çağrısı yapıyor.
Raporda sunulan çözüm önerileri arasında; hammadde kullanımını ve atığı azaltan döngüsel ekonomi modellerine geçiş yapılması, enerji sistemlerinin hızla fosil yakıtlardan arındırılması (karbonsuzlaştırma), sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesi ve tahrip edilen ekosistemlerin onarılması gibi hayati adımlar yer alıyor.

